No Mercy (Akame&Xavier)

793 54 10
                                    

Flash Back*

Küçük kız ağaca tekrar bir tekme geçirdi

"Aile gezilerinden nefret ediyorum!" Yanında sakince duran çocuk iç geçirdi

"Bende ama sakin olmalısın Sada!" Kız kırmızı gözlerini devirdi

"O kocakarı ve kızı neden bizimle birlikte? Annemin canını sıkıyorlar!" Kız ağaca bir tekme daha geçirdi. Bu sefer yumruk atmak için hazırlanırken yanında ki çocuk cebinde ki bıçağı çıkardı ve ağaca sapladı

"KES. ARTIK. ŞUNU!" Kız çocuğu yumruk yaptığı elini abisine yöneltti.

"Selamlar, bu tatlı aile anını bölmüyorum ya?" Diyen çocuk kardeşlerin atışmasına bir son verdi. Ağaca sapladığı bıçağı çekip yeni gelen çocuğa sırıttı diğer genç

"Xavier? Sevgili kuzenimiz nasıl oldu da buraya geldi acaba?" Adı Xavier olan çocuk omzuna dökülen açık turuncu saçlarını geriye attı ve gülümsedi

"Babanın şirketine varis olarak seçilen benim Shunou..."

"Sen varisin görünen kısımısın Xavier. Babam Akame'nin gerçek işinin varisi benim unutma. Ayrıca bana Akame de, ismimle seslenmeni istemiyorum." Xavier ağzını açıp sevgili kuzeni Shunou'yu sinir edecek bir cevap verecekken yüzüne yediği yumrukla düşüncelerini ona gülümseyerek bakan kıza çevirdi. O da kıza gülümsüyordu

"Vay, vay demek birileri benimle uğraşmak istiyor ha?" Dedi sinsice. Tabiki de Xavier küçük kızla oyun oynuyordu. Onu dengi olarak düşünmesi bile saçmaydı çünkü. Sada onu iki dakikada paket edip abisi psikopat Shunou'ya teslim ederdi çünkü. Kız kocaman gülümseyip başını olumlu anlamda salladı. Abisiyle oynamadığı oyunların hepsini Xavier ile oynardı. Çünkü bir süre sonra abisi onu kendinden uzaklaştırıp odasına saklanır ve orayı yerle bir ederdi. Bunun nedeni ise kız kardeşini öldürmemek için kendini tutumasıydı. Asla normal kardeşler gibi olamadılar. Sada, bir keresinde annesi ve babası tartışırken abisinin insanları öldürmek gibi bir hastalığı olduğunu duymuştu. Tıptaki adı bu değildi elbette ama annesi o hastalığı kısaca böyle yorumluyordu. Bir kaç dakika sonra küçük kız Xavier'in üstüne çıkmış genç çocuğun saçlarını çekiştiriyordu. Bu manzaraya sakin bakışlar atan Akame uğraştığı telefonuna son bir kez bakıp iç çekti

"İş geldi. Sada sana emanet Xavier." Diye emreden çocuk geri cevap almayı beklemeden küçük ormanlık alanı terk etti. Küçük kız abisinin arkasından bakarken konuştu

"Babam ona kızmaz mı?"

"Sanmıyorum canım."

*Şimdiki Zaman* -Akame'nin ağzından-

Seijun'u orada yalnız bıraktıktan sonra şu başıma dert açan Ruh'la konuşmaya gittim. Rus mafyaları ile uğraşırken birde aptal Rouketi yüzünden başımıza öbür dünyadan gelen ruh efendi çıkmıştı. Sinirle tıslayıp çadırıma girdiğimde Aozora çadırda oturup boş boş bakınıyordu. Onu hiç böyle görmemiştim

"Dai neyin var?" Dedim en sıcak sesimle. Ona böyle hitap ettiğimi duyunca şaşkın bakışlarını bana döndürdü. Eh orta okuldan beri ona bu kadar yakın davranmamıştım. Derin bir nefes verdi ve kendini yere attı.

"Sadece işler sarpa sardı. Öyle ki bir ölüm kalım oyunu oynadığımızı unutacağım." Diye itiraf etti. Bende kendimi onun yanına attım. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı.

"Sakin ol. Bu işten hepimiz kurtulacağız." Dediğimde güldü.

"Nasıl olacağını merak ediyorum?"

"Ruh ile ben ilgileneceğim. Destek çağırdım ayrıca. Shi ve adamları ile konuşmayı ormanda yapacağız. Ondan kurtulmak içinde..." Bize Seijun lazımdı. Bana eşit olduğunu biliyorum ama bunu onun fark etmesine izin veremem. Rikou takıntısı yüzünden her şeyi alt üst edip herkese zarar verebilirdi. Derin bir nefes verdim. Haklılardı gerçekten eski benliğimi yitiriyordum. Eskiden hep öfkeyle hareket ederdim. Şimdi ise kanımı yakıp kavuran o öfke ateşi kaybolmuş gibiydi. Sakindim hemde fazlasıyla... Peki ne değişmişti ki bir anda? Beni engelleyen mutlaka bir korkuydu... Yerimde birden doğruldum. Kafamda parçalar teker teker birleşmeye başlıyordu. Oyun. İlk el. Rouketi. Bu kamp. Mafya. Öldürdüğüm adam ve kilit piyon Rikou...

I Want Your BiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin