Herkes ateşin başında toplanmış birbirinin yüzüne boş boş bakıyordu. Sıkılmıştım. Arkadaşlarımla yaptığımız bu kamp fena halde sıkıcıydı. Hiçbir şey yoktu... İnternet bile! Beni kampa sürükleye sürükleye getiren arkadaşlarıma söylemiştim. Beni sanal ortamdan ayırmak iyi bir şey değildi. Şimdi ise yoksunluk belirtileri gösteren bağımlılar gibi bende kriz geçirecektim. Arkadaşlarım arasında ifadesiz suratımla tanınan ben Yukaina Seijun şimdi kurdeşenler dökmeye başlayacaktı. Aman ne ilginç ne ilginç...
"Pekala beyler, hepimizin sıkıntıdan patladığının farkındayım." Diye konuşmayı başlattı Rouketi. İlk hamleyi ondan beklerdim zaten. Herif utanmasa her dakika konuşacak. Büyük annemin çenesi gibi hiç susmaz. Genelde de boş ve sinir bozucu konuşmalar yapardı. Yinede bu dediğine hak vereceğim.
"Farkında olman, bu kamp fikrinin senden çıktığı ve benim bu yüzden seni öldüreceğim gerçeğini değiştirmiyor Kouga!" Diye cevap verdi sertçe Shunou. Rouketi'ye soyadıyla sesleniyorsa durum vahimdi. Sonuçta bu Akame Shuno'nun ilk cinayeti değildi. Ciddiden öldürürüm diyorsa öldürürdü. Hiç acımazdı. Eh tabi buda Rouketi'nin korkudan üç buçuk atmasına sebep oldu. Daitana herkes gibi bu durumdan sıkılmıştı ve o da Rouketi'yi suçluyordu. İç geçirdi ve konuşmaya başladı.
"Rou eğer bizi eğlendirecek bir şeyler bulmazsan Akame'nin sana saldırdığı sırada onu tutmayacağım."
"Sanki beni tutabilirmişsin gibi konuşma Aozora!"
"Elbette tutabilirim Akame... Fiziksel olarak senden daha güçlüyüm."
"Senden kurtulabilirim Aozora... Zihinsel olarak senden daha güçlüyüm."
Daitana göz devirdi ve konuşmayı kesti. Elindeki zeka küpüyle uğraşan Rikou onlara bakmadan konuştu
"Çocuk gibisiniz. Ayrıca Kouga neden doğru düzgün bir plan yapmadın? Senin yüzünden tatilden zevk alamıyoruz..." Eminim Rouketi şu anda yerin açılmasını ve onun içine düşmeyi diliyordur.
"Kouga-kun bence bunu burada bitirelim." Dedim en kibar sesimle. Rouketi başını utançtan yere eğmişti. Bence de utanmalıydı!
"Kouga-chin neden bize yapacak bir şeyler önermiyorsun?" Diyen Kanmu utancından ölmek üzere olan Rouketi'yi hayata döndürdü. Şimdi sarışın çocuğun sarı gözlerinin içi parlıyordu. Yavaş yavaş yarım ağız gülümsemeye başladı. Okulda olmadığımıza dua ettim. Yoksa şimdiye kızlar çığlık atarak Rouketi'nin yanına gelmişti ve muhtemelen ben o kargaşa arasında ezilmiştim. Pek göze çarpan biri değildim doğrusu.
"Bir fikrim var!" Dedi neşeyle Rouketi ve herkesin bakışlarını üstüne çekince devam etti
"Oyun oynayalım."
"Yok artık daha neler." Diye ilk itiraz eden kişi oldu Rikou
"Bir katille şişe çevirmece oynamak istediğine emin misin Rouketi?"
"Saçmalama lan ne oyunu oynayacağız?!" Dedi Akame'nin peşinden Daitana.
"Bol bol yemek yiyebileceğim bir oyun olursa oynarım." Diyerek elindeki jelibonu ağzına attı Kanmu. Ben ise bir şey söylememeyi tercih ettim.
"Öyle bir şey değil. Bu çok mistik bir oyun..."
"Egzotik dansçı falan mı çağıracaz? Lan bi gün de karılardan uzak dur!"
"Aozora rica edeceğim sus lütfen." Diyen Rikou ekledi
"Bunu açıklar mısın?"
"Şöyle diyeyim şimdi ihtiyacımız olan karanlık bir hava ve azcık bir ateş. Ayrıca çift kişi sayısında olmalıyız. Ruh çağırma gibi düşünün. Kişi sayısı ne kadarsa kendine ait bir parça ateşe atacak. İlk kişi kendi kanından bir damla ateşe atacak. İkinci kişi kendisi için en önemli eşyayı ateşe atacak. Üçüncü kişi üstüne kendi kokusu sinmiş bir kıyafetini ateşe atacak. Dördüncü kişi saçından bir tutam kesip atması yeterli. Beşinci kişi ise aklından çıkmayan şeyle ilgili bir sembol çizip kağıdı ateşe atabilir veya onunla ilgili herhangi bir eşyayı ateşe atabilir. Altıncı kişi ise kimsenin bilmediği bir sırrını kağıda yazıp ateşe atacak. Altı kişi olduğumuz için altıya kadar söyledim. Neyse bu ayin tarzı şey tamamlandığında grubun lideri seçilen kişi bir ruh çağırmak için aklına gelenleri şairane bir biçimde ve kesinlikle dalga geçmeden söyleyecek ve ruhun gelmesini bekleyeceğiz. Gelirse oyun başlamış olur. Dediğim gibi bu işi ciddi bir şekilde yapmalıyız. Yoksa sonumuz kötü sonuçlanır. Ruhun her dediğini yapmak gibi bir zorunluluğumuz da var ayrıca. Zaten oyunun amacı bu 'Ruhun Dediğini Yap' en uzun süre hayatta kalan kişi veya kişiler kazanır." Diye açıkladı bir çırpıda her şeyi. Arada nefes almamasına takılamadım. Bu ne biçim bir oyundu böyle?
"Ah baştan desene Rouketi! Ben varım! Hatta ilk kişi ben olurum!" Deyip ayağa kalktı Akame. Kimse itiraz etmedi çünkü edemezdik. Akame çarpardı bizi. Herkes Akame gibi ayağa kalktı, bende dahil. İsteğimize göre sırayla dizildik. Akame ilk başlayan kişi olacaktı. Sonra sırasıyla Rikou, Daitana, Rouketi, Kanmu ve ben geliyorduk. Benim sonda olmam en mantıklısıydı kimse hiçbir sırrımı bilmezdi. Akame hırkasının cebinden bıçağını çıkardı ve kolunu çizip bıçağında kalan kandan bir damla ateşe damlattı. Rikou utana sıkıla elindeki zeka küpünü ateşe attı Daitana ise hırkası yerine tişörtünü çıkarıp ateşe atmıştı. Fiziksel olarak çok güçlü olduğunu şimdi herkes görebilirdi. Akame bile çocuğu süzmeden edemedi. Ben ise salya akıtıyordum sanırım. Akame az önce hırkasına sildiği bıçağı Rouketi'ye attı ve Rouketi mızmızlana mızmızlana o çok sevdiği saçından bir tutam kesip ateşe attıktan sonra bıçağı geri verdi. Sıra yavaş yavaş bana geliyordu ve heyecanlanmıştım. Kanmu hiç düşünmeden neresinden çıkardığını bilmediğim cipsin hepsini ateşe attıktan sonra gözler bana çevrildi.
"Kağıt ve kalem alabilsem çok iyi olurdu." Dediğim anda Rikou saklaya saklaya getirdiği okul çantasından kağıt ve kalem çıkarıp bana verdi ve yerine geri oturdu. Ölürken bile ders çalışacak biriydi yada ders çalışırken ölecek... Derin bir nefes alıp kağıda 'Ben eşcinselim' yazıp ateşe attım. Kimse görmemişti ve merak ediyorlardı. Omuz silkittim. Akame ayağa kalktı ve
"Liderde benim. İtirazınız olup olmadığını sormayacağım. Ben her zaman liderim nede olsa." dedi ve aklındakileri söylemeye başladı
"Şu anda ulaşmaya çalıştığımız yüce ruh
Şu aciz ölümlülere acı ve bize hükmet
Ve eğer bu çürümüş dünyaya gelirsen
Bize bir işaret bahşet."
Herkes beklemeye başlamıştı ve ortalık çok gergindi. Akame hariç o meraklı bakan kırmızı gözünü etrafta gezdiriyordu. Gözünü dedim çünkü diğer gözü yok daha doğrusu görmüyor. Bu nedenle sol gözünü kapatan bir göz bandı var.
"Sanırım sadece bir uy-" diye söze başlayan Rikou'nun sözünü maviye dönen ateş durdurdu. Herkesin gözleri kocaman açılmış ve dehşetle ateşe bakıyordu. Kimse tek kelime etmemişti. Gerçi Akame daha çok zevk alıyor gibiydi çünkü sırıtıyordu. Birden kanımı donduran bir ses duydum
"Çağrınız duyulmuştur."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want Your Bite
ФанфикAltı kişilik bir arkadaş grubu. Bir araya gelince hobi olarak adam öldürüyorlar. Herkes birbirine fazla bağlı... mı acaba? Altı erkek Hepsi aşık Ama aşklarını yaşamayan pek vakitleri yok! Altı insan dışı yaratık. İçlerinde şeytana kadar her cinsten...