Bölüm 6

48 7 3
                                    

"Aleda. Ben.. Ben.. Galiba sana aşık oldum."

Gözlerim şaşkınlıktan açılmış Sedata bakıyordum. Ne diyecektim ki? Ben ona karşı hiç birşey hissetmiyordum..

"Sedat.." dedim ne diyeceğimi bilemeden. O sırada kurtarıcımmış gibi telefonum çaldı.

Yavuz..

Sedat arayan kişiye baktı. Sonra yüzü asıldı.

"Açacak mısın?"  başımı' evet' anlamında salladım.

"Alo?"

"Aleda, haber kanalları röportaj için geldiler. Seni bekliyoruz."

"Tamam. Hemen geliyorum." Telefonu kapatıp Sedata baktım.

"Özür dilerim.. Bu acil.. " dedim ve gülümsedim. "Başka zamana tekrarlarız."

Hızla otobüse bindim. Otobüs tıklım tıklımdı. Zar zor ön kameramı açıp tipime baktım. Saçımı düzeltirken bir tane teyzenin konuşması geldi kulağıma.

"Zamane çocukları işte. İşleri güçleri 'selfie'." Allahım neden Aleda?

Hızla otobüsten inip set yerine gittim. Bir sürü gazeteci beni bekliyordu.

Bu tiple televizyona çıkacağıma inanamıyorum.

Yavuz beni görünce yanıma geldi. Hemen konuşmaya başladılar gazeteciler.

"Aranızda aşk yaşandığı söyleniyor,  doğruluyor musunuz?"

"Hayır. Hepsi yalan. Montaj yapılmış" dedi Yavuz sertçe.

"Peki o gün bizim aramızdan hızla giderken el ele fotoğrafınız var sosyal medyada. Buna ne diyeceksiniz?"

Evet şimdi bittik.

Yavuz ilk önce durakladı, sonra konuştu. " Arkadaşlarınız sağolsun, çok kalabalıklardı. Aleda arkada kalmıştı. Bana yetişmesi için yaptım. "

Gazeteciler bana baktılar.

"Siz ne diyorsunuz Aleda Hanım?"

"Yavuz Beyin tüm dedikleri doğru."

Gazetecilere güzel bir kapak yapıp yolladıktan sonra tam gidecektim ki durdurdu.

"Bir yerden mi geliyorsun? Telefonda arkadan çok gürültü geliyordu."

"Hayır. Evden geliyordum. Neden soruyorsunuz ki?"

"Hiç." dedi kendiside neden sorduğunu bilmiyormuş gibi. İyi akşamlar diyip setten ayrıldım.

Otobüste aklım hala Sedattaydı. Ona ne diyecektim ki?

Dalgın dalgın eve girdim.

"Ooo Aleda teşrif etmişsiniz." dedi annem geç kaldığımı ima ederek.

"Anne, gücüm yok. Uğraşma benimle" diyip odama çıktım. Yatağımın altındaki şeker kutusunu kucağıma alıp aşağı indim.

"Aleda? Kumanda nerde?" dedi annem bağırarak.

Doğru.. Ben onu en son çantama atmıştım. Ama ona söylemeyecektim. Şuanda tüm kanallarda bizim röportaj veriliyor olmalıydı.

"Bilmiyorum!"

"Ne demek bilmiyorum? " dedi homurdanarak.

"Yarabbim ne günahım vardı be?" dedi kendi kendine.

O sırada zil çaldı. Takmayıp bir avuç şekeri ağzıma doldurdum.

"Aleda! Baksana şu kapıya!"

"Yo onno son bok bor korodo" dedim ağzımla şekerle konuşmaya çalışarak.

AŞK BAKIŞLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin