bölüm 10

48 6 2
                                    

"Parayla mı veriyorlar lan seni bana?"

Sinirle elimi yumruk yaptım ve yüzüne bakmamaya çalışarak kalktım. Hızla Yağıza donmuş bir şekilde bakan İclali sürüklemeye başladım.

"Başka park yok sanki dünyada. Mal duvar" diye mırıldandım sinirle.

"Aleda, bıraksana beni yürüyüş yapacaktık!"

"Başka parkta yaparız."

İclal kolunu elimden çekti. Ve fısıldadı." Yağız burda iken hiç bir yere gitmem ben Aleda."

Sinirle erkeklere baktım. Yavuzda benim gibi gidiyordu, Yağızda durdurmaya çalışıyordu. Kerem takmıyordu.

"Aşkına başlayayım. O zaman ben gidiyorum." dedim. Bu sefer önüme geçti.

"Beni erkeklerle bir başıma mı bırakacaksın? Hem ne olacak birlikte takılsak?"

"Hayatta olmaz. O duvarı gördükçe sinirleniyorum." Hızla giderken bu sefer Kerem geldi. Hiç ağzını yormadan iki kolumdan tuttu ve sürüklemeye başladı.

"Kerem mal mısın? Bıraksana!"

Yağız anlaşılan Yavuzu gitmesinden vazgeçirmişti. Tam Yavuzun dibinde olan banka oturttu beni Kerem. Sonra oda yanıma oturdu.

Yüzü asıktı, morali bozuktu. Kahverengi gözleri soluktu.

"Kerem noldu sana?"

"Aled" dedi gözlerime bakarken. "Buram acıyor, acaba doktora falan mı gitsem?" dedi kalbini gösterirken.

İçim cız etti. Gözlerim doldu. Çünkü aynı acıyı bende hissediyordum.

"Böyle birşey saplandı oraya, canımı çok yakıyor. Acaba doktor çıkarabilir mi?"

Göz ucuyla Yavuza baktım. Direğe yaslanmış karşıya bakıyordu.

Gülümseyip Kereme döndüm. "Yok kanka, doktor çıkaramaz. Çünkü aynı acı bendede var." Kerem hızla bana sarıldı. Bende ona sarıldım.

İclal ağlıyordu. Yağız hüzünlüydü. Çünkü ikiside aynı şeyi hissediyordu. Peki neden bende hissediyorum?

Kerem sarılmayı bırakınca Yağıza döndüm. "Yağız Bey, koskoca şehir. Neden bu parktasınız?"

Yağız sorumu anlamamıştı, lakin bizim duvar anlamıştı.

"Bu sizin içinde geçerli İclal." İclal ne olduğunu anlamamıştı.

Ben tekrar Yağıza döndüm. "Yani anlamadığım şey Yağız Bey, sizde mi yürüyüşe geldiniz? Neden burdasınız?"

"Özür dileriz İclal. Sizinle aynı planı yapmış olduk. Affedin bizi." dedi Yavuz.

Yağız ve İclal ne olduğunu anlamasada ben çok iyi anlıyordum.

"Bir tatil yapmak istiyorum. Ondada moralim bozuluyor Yağız Bey. Anlatabiliyor muyum?"

"Benimde başıma parayla verilen biri var. Nedense hep karşıma çıkıyor. Bela mıdır nedir?" dedi o da İclale bakarken.

Yağız ve İclalle konuşuyormuş gibi yapıp birbirimizi çemkiriyorduk.

"Valla o yokken söyleyeyim, bir duvar var. Tam bir öküz. Öküzlük yarışması olsa 1. olur Yağız Bey." dedim sinirle.

Gözlerini İclalden alıp bana baktı. "Baş belası olma yarışması olsa da burda olmayan biri, ama sizinde tanıdığınız biri olurdu İclal."

"Bir duvar tanıyorum Yağız Bey, benimle muhattap olma diyip gözlerime bakan." dedim gözlerimi ondan kaçırarak.

"Ehh, yeter be!" diye bağırdı.

AŞK BAKIŞLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin