bölüm 28

23 4 2
                                    

"Sen kimsin benim kardeşime laf ediyorsun laan!"

O an beynimden vurulmuşa döndüm. Yavuzla birbirimize aynı anda baktık ve konuştuk.

"Kardeş mi?"

🎀🎀🎀

"Allahım nasıl bir ailem var bilmiyorum ki! Yani yaş gelmiş 20 ye hatta geçmiş  ve ama ben hala bir abim olduğunu bilmiyordum bir kaç dakika öncesine kadar!"

"Aleda. Bir dur be kızım. Anlatacağım herşeyi!"

Meşe odunu ve Yavuz oturmuşlar birbirine öldürecek şekilde bakıyorlardı.

"Neyi anlatacaksın baba? 'Bir abin var' diyeceksen pardon az önce öğrendim."

Babam derin bir nefes alırken annem ofladı. En sonunda Çınar ayağa kalktı.

"Ben anlatacağım Aleda." dediğinde herkes sessizleşti. Babam derin bir nefes alırken Çınar anlatmaya başladı.

"Evet. Sen benim kardeşimsin. Ben senin abinim."

"Bunu neden yeni öğreniyorum ben?"

"Bekle. Anlatacağım." dedi. Annemle babama bakıp anlatmaya başladı.

"Yıllar önce biz Trabzonda oturuyorduk. Ben 4 yaşındaydım. Hayal meyal hatırlıyorum. İste yemyeşil ağaçların arasında küçük bir ev. Çok mutluyduk. Kahvaltılarımız neşeli akşam yemeklerimiz ayrı neşeli gün çok neşeliydi. Fındık ve çay toplamaya gitmeyi çok severdim mesela. Annemler çalışırken ben çok mutlu olurdum. Böyle harika bir hayatımız varken bir mutluluk daha geldi başımıza." dedi gözlerime bakıp. "Ben 5 yaşındayken sen geldin aramıza. Bu harika hayata birde sende neşe kattın. Anneme sorduğumu hatırlıyorum. Seni göstererek " kim bu?" demiştim. Annem gülüp alnımı öpmüştü ve "senin kardeşin." demişti. O an sana öyle içim ısınmıştı ki.. Halbuki kardeşin ne demek olduğunu da bilmiyordum. Ama sen bu kadar güzelken o da güzeldir demiştim. Sen ilk emeklemeni ilk yürümeni ilk sözlerini Trabzonda söyledin. Ama.. Sen  2 yaşındayken bu harika hayatımız mahvoldu."

Çınarın yüzündeki tebessüm birden gidip babama sinirle bakmaya başladı.

"Bu baba demeye utandığım adam. Annemi aldattı." Annem başını yere eğdi.

"Bir gün oyunlarımı oynamış mutlu şekilde eve geldiğimde annemin kucağında sen elinde valizi vardı. Babam 'yapma' derken annem ağlıyordu. Beni gördüğünde elimi tutup hızla gittik. Benim o harika 7 yıllık hayatım o şehirler arası otobüse bindiğimizde bitti. Anneme 'neden ağlıyorsun? Babam nerede? Nereye gidiyoruz?' diye sorsamda beni umursamayıp ağlamaya devam ediyordu. Sen annemin kucağında herşeyden habersiz Trabzon sınırında ki yeşiliklere bakıyordun."

Sustuk. O devam etti.

"İstanbula gelip bu eve taşındık. Ben o günden sonra hep anneme 'babam gelecek değil mi!?' diye soruyordum. Annem sadece gülümsüyordu. Bir gün biriyle konuştuğunu duydum. 'Çınarı bu akşam alırsınız. Ben valizini hazırladım.' diyordu. O anda yıkıldım. Babam... Babam beni bırakmıştı ve şimdi de annem bırakıyordu. Annem onu dinlediğimi fark ettiğimde iş işten geçmişti. Havaalanına gitmeden önce seni görmek istedim. Elimi tuttun. Tam gidecekken elimi o minicik ellerinde sımsıkı tuttun ve bırakmak istemedin. Annem ayırdığında ise ağlamaya başladın.
Meğerse annem iş aramış bulamadığı için iki çocuğa bakamadığından beni yurt dışında yaşayan amcamın yanına göndermişti. Sen o an minicik ellerinle tuttuğunda içimden dedim. Seni hep koruyacağım diye."

Gözyaşlarımı tutamadım.

"Yaşım büyüdüğünde seni internetten araştırdım. İnstagrama attığın o malca fotoğraflarına bakıp gülüyordum. Ne kadar büyümüş ve güzelleşmiştin. Sonra yazdığın şeyi gördüm. 'Oyunculuk mezunu fakat işsiz.' Oyunculuk okumuştun? Sen! Dizilerde kukla gibi kullanılacak, onun bunun elini tutup öpüşecektin! Delirdim! İşsiz olsan bile illa bulurdun.
Okuduğum üniversitede 2 yılım vardı. Hemen üstten dersler alıp bitirmeye çalıştım. Bir gün televizyonda bir baktım ki 'Türkiyede yeni dizi : Aşk Bakışlarında dizisi! Başrollerinde Aleda Demir ve Yavuz Barkının yer aldığı...' gerisi umrumda değildi. Sen bu adamla aşk dizisinde yer alacaktın ha! Hayattan izin vermeyecektim. Diş hekimliğini bitirip orda bir klinik açtım. İşi sağlama aldım bir kaç ay işinde. Adım çabucak duyulunca da buraya geldim ve burada açtım. Ve sonunda buradayım."

AŞK BAKIŞLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin