O gün uyandığında çok heyecanlı olduğunu farketti. Oyunculuk bölümünden mezun olmuştu. Yıllardır hayaliydi Oyuncu İclal Ekin olarak anılmak..
Sonunda olmuştu işte. Güzelce giyinip annesinin yanına indi."İnşallah hep mutlu olursun İclal.." dedi annesi öperken kızını.
İclal heyecanla yeni işine gitti. Bir aksilik olmadan hemen iş bulmuştu.
Set yerine geldiğinde kalbinin heyecandan hızlı atan kalp atışını durdurmak istercesine elini kalbinin üstüne koydu.
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
Set yerine geldi. Heyecanla içeri baktı..
Bir tane kadın gördü.
"Merhaba. Ben yeni işe alındım da.." kadın umursamadan konuştu. "Yönetmen yardımcısını bul"
Tam ağzını açacakken kadın ' sus' işareti yaptı. Daha sonraları bu kadının Asena Hanım olduğunu öğrenmişti.
Biraz morali bozulmuştu İclalin. Yavaşça ilerlerken başka bir kadın gördü.
"Merhaba. Ben yeni oyuncuyum burada çalışacağım da.."
"Bebeğim yönetmen yardımcısını bulman lazım. " dedi kadın tatlı bir şekilde.
"Nerede bulabilirim?"
"Aşkım gösterirdim fakat çok acil bir işim var eminim sana biri yardım eder." Bu kadınında daha sonraları Ebru Abla olduğunu öğrenmişti.İclal üzülmüştü. Daha ilk iş gününden.. Bu kadar aksilik fazlaydı.
'Çekiyorum galiba tüm negatiflikleri. ' dedi kendi kendine.
Sonra başka bir adam gördü. "Merhaba. Ben yeni oyuncu. Artık burada çalışacağım"
Adam gülümsedi. "Yönetmen yardımcısını bulman lazım."
İclal sinirlendi. "Anladım onu. Herkes aynı şeyi söylüyor. Nerede bulabilirim?"
"Valla bugün hiç görmedim kızım. Birazdan görürsün belki. "
İclal sinirle bir tane banka oturdu.
'Ne kadar iğrenç bir şansım var' dedi kendi kendine.Sinirden ve üzüntüden ağlamak istiyordu. İlk günden herşey çok ters gitmişti..
"Hey, merhaba." dedi bir adam önünde durarak.
İclal kendisine seslenen kişiyi görmesiyle kalbi hızlandı. 'Ne oluyor lan?' dedi kendi kendine.
"Merhaba." dedi çekingence.
"Canın sıkkın gibi gözüküyorsun?"
"Yoo, iyiyim ben." dedi İclal yine sinirle.
"Var birşey var.." dedi.
"Kendi kendine söyleniyordun. Ne oldu anlat bakalım." dedi yanına otururken.
"Şansıma sövüyordum. "
"Şansın mı?"
"Hıı, evet. Daha yeni mezun oldum. Burada iş buldum. Heyecanla geldim. Yeni iş günüm diye. Herkese söyledim. 'Yönetmen yardımcısını bul' dediler. 'Nerde?' diye sorsamda kimse bilmiyor. Sinirlerim bozuldu. Daha ilk günden.. Müthiş bir şansım var" dedi İclal kim olduğunu bilmediği adama içini dökerek.
Adam güldü. "Gel benimle"
Önden giden adamın arkasından baktı adam.
"Neden seni takip edeceğim ki? Belki bana zarar vereceksin."
Adam gülümsedi. "İyi.. Böyle anında herkese kanmaman güzel.. Ama beni takip etmen iyi olur."
"Neden? Seni tanımıyorum bile."
Adam ayaklanan kızın dibine kadar geldi. Aralarında bir adım kalınca durdu.
Kız ela gözlerle gözleri buluşunca kalbi hızlı hızlı attı.
" Yönetmen yardımcısının nerede olduğunu biliyorum" diyip geri çekildi.
İclal delicesine atan kalbini unutup gülümsedi.
O anda tüm neşesi geri geldi.
"Gerçekten mi? Nerede olduğunu biliyor musun? Sette çalışan biri misin?"
"Evet. Sette çalışan biriyim."
İki tane odanın önüne geldiler. İkiside çok şıktı ama biri diğerinden daha şıktı. 'Daha şık olan yönetmenindir heralde' dedi kendi kendine.
Diğer odaya girdi adam. İclalde onu takip etti. Sonra adam koltuğa oturdu.
"Evet. Söyle bakalım." İclal hiç birşey anlamamıştı.
Adam gülerek kıza baktı. Sonra masadaki yazıyı gösterdi.
"Yönetmen yardımcısı Yağız Yiğit."
İclal neye uğradığını şaşırdı. Sonra yüzü kızardı. Adama 'kendisine zarar verebilir' diye şüphe duymuştu. Rezillik..
"Ben.. Bilmiyordum.." dedi utangaç bir şekilde.
"Sorun değil." diyip ayaklandı. Yine aynı şekilde bir adımlık mesafe bırakacak şekilde geldi dibine.
"Sete hoşgeldin İclal Ekin." Kız refleksle kendini geri attı.
Kalbi neden böyle delicesine atıyordu?
Yağız gülümsedi." Yarın gelebilirsin... Bugün çalışmana gerek yok."
"Teşekkür ederim Yağız Bey." diyip hızla odadan çıktı İclal. Biraz daha dursa kalbi yerinden çıkacaktı heralde.
Yağız acele acele odadan çıkan kızdan etkilenmişti. Kız setten çıkana kadar onu izledi. Kalbi hızlandı. Neydi bu?
O anda omzunda bir el hissetti.
"Ah Yavuz sen miydin?"
"Kim o kız?" dedi Yavuz pişkin pişkin gülerken.
"Ha. Şey.. Yeni gelen oyuncu."
"O bakışlar ne peki?" dedi Yavuz hala gülerken.
"Mal mısın oğlum? Deli etme şimdi adamı."
İclal eve giderken hala o adamı düşünüyordu. Yönetmen yardımcısını.. O yakışıklı yüzü.. Kumral saçları.. Ela gözleri..
'Of deli misin İclal sanane elin yönetmen yardımcısından' dedi ve aklından silmeye çalıştı. Ama başaramadı..Yağızda hiç aklından çıkaramadı o kızıl saçları.. 'Bir insan evladı bu kadar güzel olabilir mi?' diye geçiriyordu aklından.
İclal eve gelince hemen kendini yatağa attı. Elinde olmadan gülümsüyordu. Ne olmuştu ona? Neydi bu?
İkiside yatağa yatınca birbirlerini düşündüler. Ama birbirini düşündüklerinden habersiz..
Sonra ikiside aynı anda mırıldandı.
"Ne yaptın bana? Neden kendimi mal gibi hissediyorum? Kalbimin hızlanması bitmiyor? Ne bu?"
Sonra ikiside suratında şapşik bir gülümseme ile gözlerini yumdu...
Ne olduğunu bilmiyordu ikiside. Ama şunu anlamışlardı.Bugünden itibaren hayatları değişiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BAKIŞLARINDA
RomansaHep magazin haberlerinde duyarız "sevilen dizinin başrolleri arasındaki aşk hayatı.." peki nasıl oluyor bu? Oyunculuk bölümünü bitirip iş arayan bir kız.. Artık ümidi bitmiş evde otururken ayağına geliyor kaderi.. Hem kaderi hem geleceği.. Neler ge...