❥18 ❥

22.4K 1.3K 969
                                    

(Taehyung)

Jungkook'la yaşadığımız o unutulmaz anlardan sonra tam tamına iki gün geçmişti. Hâlâ aklıma geldikçe bedenimin yandığını hissediyordum.

O gün Jungkook bana seni kendime aşkm edeceğim demişti. Jeon Jungkook çok iddialı konuşuyordu. Şimdi yaptığımız konuşmaya bakacak olursak benimle sevişmek için beni kendine aşık etmeye çalışıyor gibi bir anlam çıkıyordu. Sadece öyle olmadığına kendini inandırmak için başka şeyler düşünmeye çalışıyordum. Öyle değildi ya. Değil mi?

Ben olanlara çok mu sakin bakıyordum ne? Resmen hiçbir şeye tepki veremiyordum.

Seni kendime aşık edeceğim dedikten sonra odadan çıkmaya yeltenmişti. O an beynimi uyuşturduğu için kapının önünden çekilmiş, ona yer vermiştim. Tam kapıdan çıkıp giderken onu durdurmuştum.

Bu hâlde nereye gidiyordu o? Üstünde hiçbir şey yoktu. Saat her ne kadar geç olsa da herhangi biri ayakta olabilirdi ve onu böyle görmeleri hiç iyi olmazdı. Görmemelilerdi işte. Kimse görmemeliydi Jungkook'un kastan ibaret olan güzel vücudunu.

Bak yine düşününce fenalaştım.

Arkasından gidip onun bileğinden tutup odaya sürüklemiştim. Odanın kapısını kapatıp hemen bir tarafa fırlattığım tişörtünü ararken ona bakmamaya çalışıyordum. O da zaten ne yaptığımı anlamışa benzemiyordu.

Bir de tişörtü nereye fırlattığımı hatırlamayıp üstümdeki kısa bez parçasıyla eğilip aramak zorunda kalmıştım. Lanet tişörtü bulasıya kadar canım çıkmıştı. Sonunda bulduğumda derin bir nefes alıp elimde tutarak zafer gülümsememi yapmıştım.

Sonra unuttuğum bir Jungkook olduğunu farkettim ve hızlı adımlarla yanına gidip beyaz tişörtünü kaslı vücuduna geçirdim. İşte şimdi olmuştu.Ona aldığım bir  hediyeyi paketlediğimde yüzümde oluşan memnuniyetle bakarken onun da bıyık altından güldüğünü görmüştüm.Şimdi nereye gitmek istiyorsa gidebilirdi.

Arkamı dönüp üstümü çıkaracakken bir an duraksadım. Jungkook'un hâlâ beni izlediğini görünce yalandan öksürdüm. Ne ima ettiğimi anlayıp alaycı bakışlarıyla arkasını döndüğünde göz devirdim ve zaten kısacık olan şeyi üstümden bir çırpıda çıkardım. Bana ait olan canım uzun lacivert tatalı geceliğimi giydiğimde rahat bir nefes almıştım.

Sonra yarın oldukça yoğun bir program olduğunu hatırlayıp uyumaya karar vermiştim. Jungkook'a hiç bakmadan birleştirdiğimiz yatağa gidip, kendi tarafıma yatmıştım. Sonra yan tarafta bir çöküş hissettiğimde Jungkook'un da yanıma yattığını anlamıştım.

Ama o kadar uykuluydum ki sonrasını hatırlamıyordum. Hemen uykuya dalmıştım.

Şimdi ise yeni uyanmıştım. İki gündür zaten pratik yapmaktan her tarafım ağrımıştı. Ama bu ağrıya alışkın olduğumdan bana şu anlık pek bir zorluk çıkarmıyordu.

Uyandığımda yanımda Jungkook yoktu. Diğerlerinin yanına gitmiş olabileceğini düşünüp savsak adımlarla ayağa kalkmıştım. Zaten dün gece yatmadan duş aldığım için tekrar duş almayı gereksiz bulup altıma gri bir eşofman üstüme kırmızı bir tişört geçirdim.

Dans salonuna gitmek için odadan çıktım. Konsere son üç gün kalmıştı ve Jimin de artık bizimle beraber pratiklere katılacaktı.

Dans salonuna girecekken ortak toplandığımız bölgede Jimin'in tek başına düşünceli bir şekilde oturduğunu görüp adımlarımı oraya yönelttim. Yanına oturup kolumu destek vermek istermişcesine omzuna koydum.

"ChimChim neyin var böyle? Neden bu kadar düşüncelisin? " Yüzünü bana çevirdiğinde gözlerinin dolu olduğunu görmemle içime bir ağırlık çökmüştü. Tek eliyle gözlerini silip hafifçe burnunu çekti.

Ficseption'VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin