👩‍❤‍👩28👩‍❤‍👩

16.7K 1.1K 994
                                    

(Taehyung)

Günler geçmiş,biz de tekrardan yoğun tempomuza geri dönmüştük.Sürekli olarak çalışıyorduk,herkesle dipdibeydik.Bu yüzden Jungkook'la başbaşa çok az vakit geçirebiliyorduk.Bu durum oldukça can sıkıcı bir hal almaya başlamıştı.

Yan yana olsak da onu özlüyordum.Onun eşsiz ve kendine has keskin kokusunu her daim almak istiyordum.Ama ona sarılmayı bırak,istediğim zaman elini bile tutamıyordum.Bu cidden benim için çok zordu.

Derin bir iç çektim ve yataktan kalktım.Kısa bir duş aldıktan sonra altıma siyah eşofmanımı üstüme de kırmızı tişörtümü giyip,başıma da beyaz bir şapka geçirdim.Evet kapalı mekanda şapka takacaktım.Nedeni ise ben keyfim ve kâhyası öyle istiyorduk.Kapalı mekanlarda şapka takmayınız diye bir kural mı vardı?

Yavaş adımlarla dans salonuna doğru ilerlerken bir yandan da her zaman olduğu gibi Jungkook'u düşünüyordum.Dün gece odamıza gelmemişti ve ben de onu beklerken uyuyakalmıştım.Neden böyle yaptığını anlamayıp merak etsem de sormak için bugünü beklemiştim.Nasıl olsa bugün dans çalışırken mutlaka görür ve sorardım.

En azından haber verebilirdi diye de düşünmeden edemiyordum.

"Hayır Yoongi,böyle demek istemediğimi biliyorsun!Neden böyle yaptığını anlamıyorum!"

Tam dans salonuna gireceğim sırada duyduğum Jimin'in kırgın ve aynı zamanda sinirli sesi beni olduğum yerde duraklatmıştı.Neler oluyordu?

Kafamı yavaşça arkaya çevirdiğimde dans salonunun hemen karşısındaki odanın kapısını sertçe açıldığını ve içeriden öfkeyle çıkan Yoongi hyungu görmüştüm.Hatta sinirden o kadar gözü dönmüştü ki önünden geçip gittiği beni bile farketmemişti.İçimdeki merak duygusu iyice körüklenirken Jungkook'un bana seslendiğini duyar gibi olmuştum.Ama ne kadar özlesem de umursamadım ve içeride Jimin'in olduğuna emin olduğum odaya doğru hızla yürümeye başladım.

Onu çok özlemiştim evet,ama dün geceden dolayı kırgındım.Onunla sadece geceleri rahatça vakit geçirebiliyorduk ve yaptığımız tek şey de birbirimize sarılarak uyumak oluyordu.Çünkü çok yoruluyorduk,onunla uyumak bana ilaç gibi geliyordu.O yüzden onunla konuşmayı sonraya ertelemiştim.Hem teselli etmem gereken küçük kırgın bir civciv vardı.

Odaya girip kapıyı yavaşça kapattığımda Jimin'i yere oturmuş bir şekilde hıçkırarak ağlayarak görmeyi beklemiyordum.Hızla hıçkırılarıyla sarsılan bedenin yanına oturdum ve onu kendime çektim.Bir yandan yumuşak saçlarını okşuyor bir yandan da klişe teselli cümlelerini yan yana sıralıyordum.Kollarını beklemeden doladığında bir süre sonra ağlayışları iç çekişlere dönüşmüştü.Onu böyle görmek kalbimi acıtmıştı.Jungkook'la sevgili olduğumuzdan beri onu çok aksatmıştım ve onu böyle gördüğümde kendimi çok kötü hissetmiştim.Onun yanında olmalıydım,o benim en yakın arkadaşımdı.Bana her konuda destek çıkmıştı ve onu hakkını nasıl ödeyeceğimi bilmiyordum."Hey Mochi!Sorun ne?Bana anlatabilirsin biliyorsun değil mi?"

Kollarını benden ayırıp kendine çekmiş ve kırdığı bacaklarının çevresine dolayıp kafasını bana çevirmişti.Gördüğüm kızarık gözler ve altında oluşan morumsu torbalar yutkunmama sebep olmuştu.Jimin'e ne olmuştu böyle?Canımın daha çok yanmaya başladığını hissederken onun vereceği cevabı beklemeye başlamıştım."Taehyung,bunu akşam konuşalım.Odama gel tamam mı?"

Kafamı onaylar biçimde aşağı yukarı salladığımda boğazımı temizledim.Aslında bugün Jungkook'la konuşmayı ve vakit geçirmeyi düşünüyordum ama daha öncelikli görevlerim vardı sanırım."Tamam da Yoongi hyung ne olacak?"

Burnunu çekerek konuştuğunda ayağa kalkmış ve kapıya ilerlemişti."O gelmez bugün."Ondan bahsettiği an sesi titremişti.Onu çok seviyordu,biliyordum.Ne kadar nedenini sormak istesem de kendimi tuttum ve arkasından ilerledim.

Ficseption'VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin