🧡6🧡

29.5K 2.6K 2.1K
                                    

Kontrol etmedim. Hatam varsa mazur görün iyi okumalar~

(Taehyung)

Sabah kalktığımda Jungkook hâlâ uyuyordu. Onu uyandırmamaya çalışarak yavaşça yerimden kalktım. Artık aklıma ne geliyorsa uygulamaya koyabilirdim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra çabucak üstümü değiştirdim ve aşağıya indim. Büyük ihtimalle öğlen buradan ayrılırdık.

Görevlilerden bir tanesini durdurdum.

"Şimdi senden bir şey rica edeceğim ama aramızda kalsın istiyorum tamam mı? "

"Tabi buyrun? "

Beklentiyle bana baktığında son kez çevreyi kolaçan ettim, kimsenin ortalıkta olmadığına emin olduktan sonra görevliye doğru eğildim. Sesimi biraz daha alçaltarak:

"Bana herhangi bir yerden kedi kulağı getirmeni istiyorum.Ve mümkünse pembe olsun."

"Ama efendim ne yapacaksınız ki?"

"Çok soru sorma lazım işte. Sana güveniyorum. Getirdiğin zaman beni bul."

"Peki benim bundan çıkarım ne olacak? "

"Hiçbir şey, ama yapmak istemiyorsan başka birine söyleyebilirim ha ne dersin? "

Kaşlarını çatar gibi oldu ve gözlerini tekrardan yüzüme çıkardı.

"Tamam sorun değil ben yaparım, iki saate elinizde olur."

Ona teşekkür ettikten sonra gülümsedim.Salondaki koltuğa oturdum ve gözlerimi kapadım.

"Neden sırıtıp duruyor bu? "

"Bilmem delirdi herhalde."

Hemen yakınımdan gelen seslerle Yoongi hyung ve Jimin 'in başımda dikildiğini ve boş gözlerle beni izlediğini gördüm.

"Ne diye başımda dikilip duruyorsunuz? İşiniz gücünüz yok mu sizin? "

İkisi aynı anda gözlerini devirdi. Aynı anda karşımdaki koltuğa oturdular.

Sonra aralarında fısır fısır bir şeyler konuşmaya başladılar. Arada bana bakıp sırıtıyor, ve konuşmalarına devam ediyorlardı.

Elindeki yastığı alıp onlara fırlattım.

"YA YETER AMA CİDDEN NE KONUŞUYORSANIZ BANA DA SÖYLEYİN. "

Aa cidden yetmişti artık.

"Ne konuştuğumuzu cidden bilmek ister misin? "

Jimin iki eliyle ağzının çevresini kapatıp sır verir gibi konuştuğunda anlam verememiştim. Ben de onun hareketlerini tekrarlayarak biraz önce doğru eğildim.

"Evet."

"Peki söylüyorum o zaman."

Beklentiyle ona bakmaya devam ediyordum.

"Ah hadi ama söylesene Jimin."

"Sana ne?"

"Ne demek sana ne?!"

"Sana ne demek sana ne demek. Bunu da ben mi söyleyeyim canım? Hem neden sana söylemek zorundayım ki? "
"Çünkü benim hakkımda. "

"Nerden biliyorsun sanki?"

Böyle dedikten sonra kollarını önünde birleştirdi ve somurtmaya başladı.

"Bu kadar belli etmeseniz bari."

Dedikten sonra Namjoon Hyung odaya girmişti.

"Gençler şimdiden hazırlanadurun, öğlen yola çıkacağız gibi görünüyor. İki saatiniz var. Dinlenecekseniz biraz daha dinlenin. Çünkü kareografi çalışmalarının nasıl geçtiğini hepimiz çok iyi biliyoruz."

Ficseption'VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin