2.0

65.4K 5.7K 5K
                                    

| zixuan |

"SENİN AYAĞININ AYARINI S*KEYİM LAAN!"

"VUR AMK VUUR!"

"ULAN SİNA DAHA İYİ VURUYOR BE."

"SENİN EBENİN..."

Her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu ve on bir fenerbahçeli adamın arasında tek galatasaraylı olarak kalmıştım. Ağzımı açıp galatasaraylı olduğumu bile söyleyememiştim.

Söz konusu futbol olduğunda hepsi ciddi birer insana dönüşüyordu, Yasin bile.

"Ulan ne deliklere sokmuşsundur, şu topu kaleye sokamadın..."

Emre duvara yumruk atıp koltuğa oturdu. Melih gülerek ona bakarken ortamdaki iğrenç koku burnuma gelmeye başlamıştı. Cipslerin, patlamış mısırın, çerezlerin ve biranın kokusu karışmıştı.

Enes televizyonun dibine kadar girmiş bağıra bağıra ekrana bakıyordu. Galatasaray gol attığında bile sevinemiyordum.

"Sina gel bir kere öpeyim."

Eray gülerek alnımdan öpüp geri çekildi. Sarhoş olduğu belliydi. Ata gülerek yanıma gelip Eray'ı taklit ederek alnımdan öptü. İkisine gülerek bakıyordum. Sarhoş hallerinin normal hallerinden pek bir farkı yoktu aslında, her halükârda saçmalıyorlardı.

"GOOOL!"

Enes "GOL" diye kükrediğinde diğerleri de bağırarak ve çığlık atarak ona eşlik ettiler.

"Sen niye sevinmiyorsun oğlum?"

Melih'in sorusuyla başımı kaldırıp koltuğun tepesindeki çocuğa baktım.

"Ben galatasaray..."

"şşşh"

Elini dudaklarıma bastırıp kafasını sağa sola salladı. "Sakın o cümlenin devamını getirme Sina."

Enes dönmüş bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırmadan bakmaya devam ettim. "Ne var?"

"Ne cins insansın lan sen, elin çinlisinden ne bekliyorsak." dedi.

Bir şey demeden televizyona odaklandım. Televizyonun önünde olduğu için görüş alanıma giriyordu ve dik dik bana bakıyordu. Boş bakışlarından sarhoş olduğu belliydi.

Maç 2-1 bitmişti. Fenerbahçe kazandığı için evde kükreyerek bağırmışlardı. Evin, ev denecek bir yanı kalmamıştı. Yasin, Melih ve Eren yerde uyuyakalmıştı. Yavuz oturduğu yerde sızmıştı. Eray ve Ata masanın üstünde uyuyordu. Oğuz, Emre, Burak ve Sinan koltukta yatıyordu. Enes'te uykulu gözlerle yerde uzanıp tavanı izliyordu. Tek içmeyen bendim ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Eve gitmek için ayaklandığımda Enes kafasını bana çevirdi. "Nereye?"

"Eve."

"Bu saatte, bilmediğin bir yolda, tek başına?" dedi ayaklanırken.

"Yarın okul var, gitmem gerek. Herkesin gitmesi gerek."

çinliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin