çinli

2.7

| zixuan |

Dersin bitmesine yirmi beş dakika vardı. Revirde sadece uzanıyordum ve kafama buz tutuyordum. Yapacak başka bir şey olmadığından sıkılmıştım. Benim yüzümden çocukların dersten çıkmasını da istemiyordum.

Revirin kapısı yavaşça açıldığında kafamı uzatıp gelene baktım. Görmeyi beklediğim kişi değildi.

Enes kapıyı kapatıp bir sandalye çekti ve oturdu.

"Enes'in Allah belasını versin."

Bir şey anlamamış gibi bakmaya başladım.

"Ölecek olsan son sözlerin bunlar mı olacak?"

Bir şey demeden boş bakışlarımı ona yollamaya devam ettim. Neden gelmişti ki şimdi? Sabah yüzüme bakmaz, öğlen çok sever, akşamda görmezden gelirdi. Ona "koduğumun ikizleri" demekte çok haklılardı.

"Niye geldin?"

"Gideyim istersen."

Bir şey demedim. Git diyemiyordum çünkü gitmesini istemiyordum. Yanımda kalmasını da istemiyordum. Onunla ilgili şeylerde bu kadar kararsız kalmak canımı sıkmaya başlamıştı.

Bir şey demeden omuz silktim. Ayaklarını uzandığım yere uzatıp cebinden telefonunu çıkardı.

"Oyun oynayacağım sessiz ol."

Dediği gibi yaptı, oyun oynadı. Tüm ders boyunca oyun oynadı. Teneffüs zili çaldıktan üç dört dakika sonra kapı açıldığında kısa süre için bakışlarını kapıya dikti.

"Benim kankam yaralanmış mı?"

Yasin içeriye bağırarak girip yanıma geldi. Enes'in bakışları tekrar telefona dönerken Yasin'e gülümsedim.

"Kafama top geldi sadece, acısı geçti biraz."

Yasin kafa salladıktan sonra Enes'e döndü. Diğerleri o sırada içeriye giriyordu. Kalabalık bir arkadaş grubu olduğu için oda bir anda dolmuştu.

"Senin ne işin vardı burada ders saatinde?" dedi Yasin Enes'e.

"Oyun oynuyorum kör müsün?"

Yavuz yanıma doğru gelirken Eray ve Ata Enes'in arkasına geçti.

"Tuvalete diye çıktın, madem buraya gelecektin çocukla ilgilenseydin ya oğlum." dedi Eray. "Hoca bir bakın tuvaletin deliğine falan düştü herhalde dedi."

Enes bir şey demeden omuz silkti.

"Kanka level atladım lan." dedi sadece. Ata kafasına bir tane vurup küfür etti.

"Eve gitseydin ya."

Yavuz buzu kaldırıp kafama bakarken acısından dolayı yüzümü buruşturdum ve ağzımdan küçük bir inilti çıktı.

"O halimle eve gitseydim annem rahat bırakmazdı."

Annem beni o halde görseydi endişelenirdi ve başımdan ayrılmazdı. Şişliği geçtikten sonra eve gitmeyi düşünüyordum.

"Çıkışta beraber gidelim, bekle beni."

"Biz gideriz beraber, senin evin ters oraya." dedi Eray.

Enes'in oyunu kapattığını gördüm.

"Ata sen de bize gel, istediğin oyundan aldım oynarız."

Ata kafa sallarken Enes odadan çıkıp gitmişti. Diğerleri gelip iyi olup olmadığımı sormaya başlarken içimden bir daha geçirdim.

Enes'in Allah belasını versin.

ya da vermesin.

***

bence de vermesin.d
enes'i niye kimse sevmiyor?