çinli

8.9

| enes |

"Merhaba."

Hepimiz gelen kızlara mal mal bakarken Yasin öne atılarak "Selam, nasılsınız?" demişti. Tanıyor herhalde diye düşünüp Sina'ya doğru döndüm. Gülerek onu izlerken eliyle kafamı çevirip duruyordu.

"Geçen gün konuşurken neden birden gittin? Bir şey mi oldu?" dedi esmer olan.

"Yok ya. Çişim gelmişti."

Kızlar aralarında "Ya çok tatlı." diye çığlık çığlığa konuşurken Burak ile birbirimize bakıyorduk. Çocuk işemeye gittim diyor bunlar çok tatlı diyor. Bu nasıl bir ilişki amk?

"Bu arada gerçekten sevgilisi var mı?" diye sordular Sina'yı göstererek. Bu üç kızın geçenki kızlar olduklarını anladığımda dikkatimi onlara verdim.

"Kimin Sina'nın mı?" dedi Oğuz.
Kız kafa sallamıştı.

Ulan şimdi yok desem ayrı dert, evet var ben desem ayrı dert, gel çık işin içinden.

Kızlardan renkli gözlü olan gülerek "Yoksa dediğin gibi gerçekten Enes'le mi çıkıyor?" dedi. Hepimiz morarmaya başlamıştık. Tek sakin olan Sina gibiydi.

Kimse bir şey demediğinde kız "Gerçekten çıkıyorsunuz." demişti. Aralarında tekrar aynı şeyi yapıp -çığlık çığlığa bağırmak- bize dönmüşlerdi.

"Özel bir soru olacak belki ama aranızda başka gay veya biseksüel olan var mı?" dedi ağzını hiç açmayan kız. Kimse bir şey demiyordu. Sina gülerek "Şimdilik bu kadar." demişti.

"Yaaa, sesi çok tatlı." diye diye erimişti kız. Oturduğum yerde dikleşerek sahte bir gülümseme ile onlara bakmaya başladım.

"Ben biseksüelim de o yüzden sordum." dedi ikinci kez konuşan kız.

Eren "Biseksüel mi? Yoksa sen me-
Emre, Eren cümlesini tamamlayamadan ağzını kapatmıştı. Herkes rahatlarken kızlar Eren'e bakıyordu. Emre elini çektiğinde Eren ".. mi seviyorsun?" dedi. Yuttuğu cümleden kalanlar bunlardı.

Kızların başta ciddiye almamasına şaşırmıştım. Hepimiz tüm okul anında öğrenir diye düşünüyorduk.

Yavuz "Yalnız kızlar bunlar aramızda kalırsa seviniriz." dedi. Kızlar kafa sallayıp "Tabii." dedikten sonra gülerek uzaklaşmışlardı.

Yasin arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne attı. "Ben dedim size, kasmayın be oğlum."

"Amına koduğumun kertenkelesi."

"Eren senin de ağzının ayarı yok lan." dedi Sinan.

"Ne var be..." dedi Eren. "Ben de meme seviyorum."

Ata gülerek "İyi yine meme dedi, başka bir şey de söyleyebilirdi." dedi. Herkes güldüğünde Ayça gelmişti. Uzanıp Ata'yı öptü.

"Selam."

"Selam." dedi Eray. "Naber?"

"İyi Eray, sen?"

"Çok iyiyim." dedi ve gülümsedi. Yasin ayaklanıp kantin sırasına doğru gitmeye başlamıştı.

"Otursana." dedi Ata. Diğer masadan bir sandalye çekip zaten zor sığdığımız masaya sıkıştırdı.

"ÖF KÜBRA ÇEKİL ŞURDAN!"

Yasin'in sesi yankılanırken Kübra ile atışmaya başlamışlardı. Birbirlerini itip duruyorlardı. Birinin onları ayırması gerektiğinde herkes bu kişinin Yavuz olduğunu biliyordu. Fakat Yavuz'dan önce hareket eden Kaya, Yasin'i belinden tutup çekmişti. Yasin ne oluyor amk bakışlarıyla onu uzaklaştıran kişiye bakmak için arkasını döndü. Kaya ellerini Yasin'in beline dolamıştı ve hala tutuyordu aMıNaKoYaYıM.

"Yasin neden çığlık atmıyor?"

Eren'in sorusu üzerine ayakta onları izleyen Yavuz yürümeye başlamıştı. Yasin ve Kaya uzun süredir bakışıyordu. Epey uzun bir süre.

"SENDE ÇEKİL BE."

Yasin en sonunda Kaya'yı itip bağırmıştı. O sırada Can Kaya'yı kolundan tutup götürmeye çalışıyordu. Yavuz Yasin'in yanına gidip onu yemekhaneden çıkarırken Oğuz'da ayaklanmış peşlerinden dışarı çıkmıştı. Tabi dışarı çıkarken Can'a kısa bir bakış atıp umrumda değilsin tavrında yürümüştü.

Oğuz, oğuz, oğuz...
Senin ciğerini biliyorum amk malı
ne bu bad boy tavırları.

***