0.9

75.4K 5.9K 9.3K
                                    

"Subhaneke allahümme..."

Müdür, okulun açılış konuşmasını yaparken Yasin'in okuduğu duaları dört sıra öteden duyabiliyordum. Sina yanımda duruyordu ve Yasin'e dönüp gülüyordu.

"Sıcaktan beyni buharlaştı bu çocuğun."

Ata, Yasin'e yüzünü buruşturduktan sonra müdüre döndü.

"Bir sus artık am*na koyayım, her sene aynı şey."

Sesi biraz fazla çıktığından müdürün gözleri anında Ata'yı bulmuştu. Eray "Kusura bakmayın hocam, sıcaktan." diyerek Ata'nın önüne geçtiğinde müdür sinirli bakışlarını Ata'dan çekip dokuzuncu sınıflara yöneltti.

"Sessiz olun!"

***
"Gel lan gel, yanıma otur."

Sina kendine oturacak yer ararken seslenip yanımı işaret ettim. Eray ile Ata en arkaya çökmüştü direk. Onların önündeki sıraya da ben oturmuştum. Sina benimle göz teması kurmadan gelip yanıma oturduğunda sınıftaki herkes başımıza toplanmıştı.

"Koreli misin?"
"Çinli bu çinli."
"Melis şuna bak kızım, çok tatlı."
"Adın ne?"
"Türkçe biliyor mu bu it?"
"Toptur amk bu."
"nihao."
"lan sümeyye seninkilerden bak bu da."

Sina bana dönüp bir şey dememi beklediğinde omuz silktim.

"Ne?"

"Çok soru soruyorlar."

Gülerek Eray'a baktım. Mert'i yerine oturtmaya çalışıyordu.

"Türkçe konuştu lan."
"Oğlum konuşuyor bu."

Sina hepsine gülümseyip "merhaba" dediğinde hepsi uzaylı görmüş gibi bakmaya başladı. Aksanı olmadan Türkçe konuşması şaşırtıcıydı ama abartmayın amk.

"Geçin lan yerinize ilk defa mı görüyorsunuz am*na koyayım? Sümeyye sen de uzak dur çocuktan."

Herkes yavaş yavaş Eray'ın da zoruyla yerine geçerken Sina arkasına yaslandı. Sınıf hocası içeri girmişti.

"Enes?"
"Burda."

Benden sonra duraksayıp kağıda daha dikkatli baktıktan sonra kafasını kaldırıp sınıfı süzdü. Gözleri Sina'da durduğunda tekrar kağıda baktı.

"Oğlum bu nasıl okunuyor?"

Sorusunu Sina'ya yöneltmişti ama gerizekalı aval aval hocaya bakıyordu. Dürterek "sana dedi." dedikten sonra hocaya döndüm.

Sina adının okunuşunu söyledikten sonra Mert "O nasıl okunuyor amk." dedi. Ümit Hoca göz devirip Sina'ya dönerken Ata gülüyordu.

"Hocam siz ona Sina deyin. Türkiye'de bu adı kullanıyor."

Hoca kafa sallayıp Sina'ya bir kaç soru sordu. Teneffüste yoklama kağıdında zixuan yang yazısının yanına parantez içinde Sina yazdığını görünce kahkaha atmıştık.

"Başkan kantine geçiyoruz biz."

Eray'a kafa sallayıp Sina'yı çekiştirmeye başladım.

çinliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin