8.3

45.1K 4.2K 4.7K
                                    

| yasin |

"Enes uzatma lütfen ya." Sina, Enes'in gönlünü almaya çalışırken diğerleri son ses müzikle dans edip içiyordu. Yağız bağıra bağıra koltuk tepelerinde gezerken 'olgun' eray da ona uyum sağlıyordu. Sina bile içmişken Eray istediği kadar saçmalayabilirdi.

"Yasin sütün bittiyse gel oyna."

"Tövbe ettim diyorum be, mal mal konuşup durma." İçtiğim portakal suyunu masaya bırakıp Oğuz'un üstüne atladım.  "Kaşar."

Gülerek sarılıp kafasını göğsüme yasladı ve gözlerini kapattı. "Uyudun mu aptal?"

"Seviyorum seni." dedi.

"Nası' yani?" dedim şaşırarak. Oğuz'un sevgi gösterileri milyonda bir olurdu.

Geri çekilip koltuğa yaslanmıştı. "Yasin." dedi. "Canım kankam." deyip tekrar sarıldı.

"Kafa bir milyon tabii."

Oğuz'u itip koltuğa uzanışını izledikten sonra ayağa kalktım. Eren ve Emre bir şeyler yerken onlara ayak uydurup yemeğe başladım.

"Enes ver bir dudak."

"Sina bir sal."

"Özür dilerim ya."

"Tamam."

"Ne naz yaptın be... Bir dahakine ben üstteyim."

"Bir dahaki olacak yani? İnandın sen buna?"

"Abartma mal. Girdin yine triplere." Sina Enes'in elindeki şişeyi alıp masaya koymuştu. Sina Enes'i öpmeye başladığında kendimi tutamamıştım.

"OF OHASHIP!"

Alışsam da her seferinde heyecanlanıyordum. Çünkü bir Yasin bunu yapmalı.

Bağırmamla birlikte herkes onlara bakıp önüne dönmüştü. Eray ve Yağız gülmeye başlamıştı. Ata somurtarak cips yerken Yavuz da kafasını omzuna koymuş etrafa bakıyordu. Yerim aşkım ya.

Ömer tişörtünü üstünden çıkarıp havada sallamaya başlamıştı. Özgür kafasına diktiği içkiyi Ömer'in çıplak vücuduna dökerken Burak ve Sinan Ömer'i elleyip duruyordu. Ne oluyor amk bakışlarım hedef yerini bulduktan sonra shipleme işine başlamıştım.

Eray gülerek Ata'nın yanına gelip kolundan tutmuştu. "Gelsene." deyip çocuğu çekerken Ata kalkmamak için direniyordu. Eray'ı ikna ettikten sonra oturmaya devam ederken, Eray tekrar Yağız'ın yanına gitmişti. Eren'in önünden portakal suyunu çaktırmadan alıp içmeye başlamıştım. Öküz hayatta içirmezdi bana.

Yavuz'u izlemeye başlamıştım ve sonunda gözlerimiz buluşmuştu. Gülümseyip portakal suyunu içerken o da gülümsemişti. Öpücük atıp bir yudum daha alacağım sırada Eren tarafından kafama bir darbe almıştım. "Ver meyve suyumu." Elimden çekip alırken Yavuz gülüyordu.

Ya senin gülüşünü öperim!

Kalabalık arkadaş grupları arasında illa birileri daha yakın olurdu. Ata ve Eray, Oğuz ve Enes, Eren ve Emre, Burak, Sinan ve Melih gibi biz de Yavuz ile daha yakındık. Bu yüzden başlarda dalgasına yaptığım şeyleri zamanla dalgasına yapmadığımı farketmiştim ve kimse beni ciddiye almıyordu.

"Ay al be yemedim." dedim.

"Dibi gözüküyor dibi."

"Kankasından bir meyve suyunu çok görende... ne bileyim?"

"Al tamam ya... bir şey demi-NE?" Eren gözlerini arkamda bir yere odaklarken konuşmayı bırakmıştı. Ağzı açılmıştı ve gözleri büyümüştü. Arkamı dönüp baktığımda öpüşen Sina ve Enes görüş alanıma girmişti. Biraz daha dönünce Eray'ın kucağında duran Yağız'ı görmüştüm. Yağız ellerini Eray'ın boynuna dolamıştı. Eray da ellerini Yağız'ın beline sarmıştı. Eray ayaktaydı ve ikisi öPüŞüYoRdu.

"OHA!"

Bu shipsiz bir oha'ydı. Atay shipper kalbim parçalara ayrılmıştı.

Diğerleri de onlara dönerken içmiş olanlar gülüp geçmişti. Yavuz şokla ikisine bakarken en büyük şok Ata'ya olmuştu. Ağzı açık kalmıştı ve gözünü kırpmadan karşısındaki sahneyi izliyordu.

Ayağa kalkıp Yavuz'a doğru dönmüştüm. "Yavuz herkes öpüşüyor biz de öpüşelim mi?"

"Yasin sakin ol." dedi Emre Eray'ı izlerken. Sonra Ata'ya kaymıştı bakışları. Biz de küçüklükten beri böyle bir algı olmuştu. Eray bir halt yese Ata'ya, Ata bir halt yese Eray'a dönerdik hemen. Anne babasından önce birbirlerine haber verirlerdi. Bizde de böyle bir alışkanlık olmuştu. Birbirlerini hep kıskanırlardı. Bu yüzden Eray çoğu sevgilisinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Ata da aynı şekilde ama Eray daha insaflı davranıyordu.

Ata ayağa kalkıp onlara doğru ilerlemişti. Yağız kucağından yere inmişti ama öpüşmeye devam ediyorlardı. Ata, Eray'ı çekerek ikisini ayırırken Yağız gülmüştü. Eray da farkına vardığında gülmüştü. Farkına vardığı şey Yağız'la öpüşmüş olması değildi kesinlikle. Öpüşmüş olmasıydı. Kafa bir milyon önüne çıkanı öp tabii amk abazası.

"Eray ne yapıyorsun?" dedi Ata.

"Daha demin iki erkek öpüştü mü?" dedi Eren. "Eray da pipi sevmeye başladı, geo."

Eray gülerek Ata'ya bakıp ellerini tuttu. "Ata." dedi gülerek ve uzatarak. "Dudakların çok yumuşak."

Yağız koltuğa oturup uzanırken gözleri kapanmıştı. Ata çatık kaşlarıyla Eray'a bakarken "Öpüştüğün kişi ben değildim Eray. Yağız'dı." dedi.

"Dudakların yumuşacık." diyordu ısrarla. Ata daha çok sinirlenmişti. Her  bir hücrem ohaship diye bağırırken hep bu anı beklemişim gibi izliyordum onları. Yağız çoktan uzandığı yerde sızmıştı. Enes ve Sina öpüşmeyi bırakıp Eray ve Ata'yı izliyordu. Sina'nın yüzünden Yağız ve Eray'ın öpüşmesinin şokunu atlatamadığı belli oluyordu.

"Of Eray, her şeyi mahvettin."

Ata çekip gitmişti. Eray da yerde uyuyakalmıştı. Diğerleri de çoktan sızmıştı.

"Ata..."

Eray uyurken Ata'nın ismini sayıklıyordu. Videosunu çekip Ata'ya atmıştım. Mesajı görmüştü ama bir şey yazmamıştı. Hep ikisinin evli olduğunu düşünüyordum. Kavga etmiş iki eş gibiydiler ve aralarını yapmak bana düşüyordu.

Tek uyumayan ben kalmıştım. Gözlerimin içi yanmaya başladığında Yavuz'un yanına kıvrılıp sarılmıştım.
E fırsat bu fırsat.

***

selam
altı gündür bölüm atmamışım.
ikinci kitaba bu biter bitmez başlamak istiyorum ama ders çalışmalıyım. Araya zaman gimesini istemiyorum.
nEYaPaCağıMbiLmiYoRuM

i love u♡

çinliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin