| zixuan |
Enes tabağı mutfak tezgahına bıraktıktan sonra odama Yavuz'un yanına çıkmıştı. Selam verip koltuğa yayıldı. Telefonunu cebinden çıkarıp oyununu oynarken iç çekip Yavuz'a döndüm.
"Annem yarın size gidecekmiş."
"Biliyorum, annem söyledi."
"Çıkışta beraber gideriz o zaman, yolları hala karıştırıyorum."
Gülüp kafasını sallarken Enes'e baktı.
"Enes sen ne yapıyorsun orada? Gelsene."
"Yok iyi böyle."
"Kardeşim, tek başına ne yapıyorsun?"
"Kanka bir sal ya."
Yavuz'a laf atıp sohbet başlatarak konuyu kapatmaya çalıştım. Enes'in gözleri arada Yavuz'a kayıyordu. Bana bakmıyordu. Oyununda kaybedince bağırıyordu ve küfür ediyordu.
Yavuz gidene kadar koltukta oyun oynamıştı. Annem akşam yemeğine kalmasını söylediğinde itiraz etmeden masaya geçti.
Aman Tanrım.
Yanındaki sandalyeye oturup yemeğimi yemeğe başladım. Ağzındaki lokmayı çiğneyip yuttuktan sonra gülümseyerek anneme döndü.
"Elinize sağlık, çok güzel olmuş hepsi."
"Afiyet olsun canım."
"Bu Çin'e ait bir şey sanırım etin tadı biraz farklı ama güzeldi."
Annem bir şey demeden gülümseyerek ona döndüm.
"Aynen, köpek eti çünkü o."
Ağzına atıp çiğnemeye başladığı eti peçeteye çıkarıp sudan içmeye başladı.
"Sokakta geziyordu, annem dayanamamış köpek sote yapmış."
"Taş*k mı geçiyorsun it?" demişti sessizce.
"Zixuan."
Annem'in uyarıcı sesiyle yemeğime devam ettim. Enes'e yemeğin içindekileri anlatmaya başlamıştı. Enes'in anladığını sanmıyorum. Unu bile bulamayan bir insan annemin saydığı baharat isimlerini nerden bilebilirdi ki?
Kaan Abi'nin çocuğu gelip masaya oturduğunda Enes'le bakışmaya başladılar.
"Abi bak buydu işte bize kızan." dedi bana onu göstererek. Kafa salladım ve elimi Enes'in omzuna koyup hafifçe sıktım.
"Özür dilemedi mi o senden abiciğim?"
"Hayır dilemedi."
Annem oralı olmadan masadan kalkmıştı. Üçümüz kalmıştık ve Enes elimi omzundan itip karşısındaki çocuğa odaklandı.
"Kardeşim sayılırsın, hiç acımam döverim seni."
"Kardeşin falan sayılmıyor?"
"Senden mi alacağım gerekli izinleri?"
"Hayır."
"Benim kardeşim olsaydı sen onu kardeşin gibi görmez miydin?"
"Görürdüm."
"O da benim kardeşim."
"Ama ben senin kardeşin değilim."
"Ben de senin kardeşin değilim."
Taha isyan ederek masadan kalkarken "Özüre gerek yok." demişti. Enes'le birbirimiz dışında bir şeye bakmıyorduk. Şuan aklıma öpüştüğümüz an gelmişti.
Niye geldin?
Bana bu anı yaşatmak zorunda mıydın cidden?Bakışlarım dudaklarına kaymıştı. Bakmak istemiyordum fakat bu fırsatı kaçırmak da istemiyordum. Öpüp geri çekilsem ne kaybederdim?
Kolumu.
Elindeki çatalı masaya bırakıp ağzını peçeteye sildi.
"Odana çıkalım mı?"
***
artık çıkın .d
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çinli
Humorenes: sizinkiler kısa oluyormuş doğru mu? zixuan: gel göstereyim 2018-2019