| zixuan |
"Ata git bana kola getir."
Eray gözünü oyundan ayırmadan konuşurken Ata da ondan farksızdı.
"Gerizekalı mısın am*na koyayım?"
"Oğlum git getir."
"Kardeşim gidersem yenersin."
"Gitmesen de yeneceğim hadi."
"Ben getiririm." diyerek ayağa kalkıp yolunu ezberlediğim mutfağa doğru yürüdüm. İkisiyle vakit geçirmeyi seviyordum fakat küçük tartışmaları asla bitmiyordu.
Dolaptan aldığım kutu kolayı Eray'ın önüne koyarken "Adamsın." demişti. Gülümseyerek yanına oturup oyunu izlemeye devam ettim.
"Oyundan sonra ders çalışacağız." dedim. Mırıldanmaya başladıklarında "İtiraz etmeyin oğlum, kendim için istemiyorum." diye ekledim.
"Tamam be."
Ata oyun kolunu masaya koyup Eray'a döndü.
"Hile yaptın."
"Ne?"
Eray gülmeye başlamıştı.
"Hile yapıyorsun."
"Sen kolsuzsun kardeşim."
"Bozuk kolu bana verdin değil mi amına koyayım?"
"Ata kollar bozuk değil sen kolsuzsun."
Eray gülmeye devam ederken Ata üzerine atlayıp "Hile yapıyorsun." demeye devam etti.
Gözlerimin önündeki sahne aklıma Enes'i getirmişti. Altı sene öncesini. O gün kesinlikle kol bozuk değildi. Enes kolsuzdu, Ata gibi.
"Heey!" İkisinin dikkatini çekmeyi başardığımda durmuşlardı.
"Sina gördün hile yapıyor." dedi Ata. Eray doğrudan Ata'ya bakıyordu. Ata'nın yüzü buruştuğunda Eray'a döndü.
"Şuan götümde hissettiğim şey umarım sikin değildir Eray."
"Yarım saattir üstümde tepiniyorsun amına koyayım, söz geçiremiyorum ne yapayım?"
Ata "ıy" diyerek üstünden kalkarken Eray da oturur pozisyona geçmişti. Durumu kurtarmak adına "Hadi ders çalışalım." diyip masaya geçmiştim. Onlarda peşimden gelirken sandalyeme yerleştim.
***
"Hayır o olmaz, tense uyumu diye bir şey var."
"Oğlum ben anlamıyorum, zorlamaya gerek yok." dedi Ata elindeki kalemi bırakıp arkasına yaslanırken. Peşinden Eray da pes ederken kafamı masaya koydum.
"Kanka siz tenseleri bildiğinize emin misiniz?"
"Present Simple"
"Past Simple"
"Future"
"Eray bir tane daha vardı lan sanki"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çinli
Humorenes: sizinkiler kısa oluyormuş doğru mu? zixuan: gel göstereyim 2018-2019