MURAT'IN AĞZINDAN

92 18 5
                                    

Aldığım haber beni derinden etkilemişti bir an kalbim sıkıştı, bir müddet olduğum yerde kala kaldım. Kalbimdeki ağrılarla birlikte aklımdaki kötü düşünceler beni esir aldı ve daha fazla dayanamayıp dizimin üzerine düştüm. Beni gören İhsan tereddütlü bir şekilde yanıma koştu. Benim ile göz teması kurabilmek için karşıma geçip diz çöküp oturdu. Gözümde bekleyen yaşlara daha fazla sözümü dinletemedim akıp gittiler. Bu halime şahitlik eden ihsan, coşkuna bir şey olduğunu anlamış gibi;
"_Coşkun iyi mi?" diye sordu ama ne olursun iyi olduğunu söyle der gibi bakıyordu gözlerime.konuşmaya mecalim yoktu sadece
_"Bilmiyorum. " diyebildim.
Diğer arkadaşlar bizim yokluğumuzu fark etmiş olmalılar ki kısa süre içinde yanımıza geldiler. Biz o vaziyette görünce yere oturarak neler olduğunu sordular. Kendimi biraz rahatlamış hissediyordum ve üzerimdeki korku gitmişti şimdi ise onun yerini öfke almıştı. Coşkun usta bir sürücü yıllardır motor kullanıyor henüz kaza yapmış değil kesinlikle bu işte bir iş var.daha fazla elim kolum bağlı burada oturamazdım
"_Kalkın gidiyoruz." dedim ve motorlar doğru koşmaya başladık. 7 kişiyiz ve hepimizin kendine ait motoru var hepimiz hazır olduğunda motorlarımızı çalıştırıp bastık gaza şimdi yollar bizimdi...
Hâlâ Coşkun'a birşey olmasından korkuyorum, bir an önce kardeşimin yanında olmam gerekiyordu bu düşüncemin ardından gazı fulleyip adeta uçarak gitmeyi düşündüğüm anda yanımdan hızla Mert geçti, ardından Emre, onun ardından Samet, Çağrı, Sinan, Ömer, Faruk neler oluyor bunlara neden bu kadar hızlandılar diye düşünürken kendimi çok fazla kastığımı fark ettim. Onlar hızlı gitmiyorlar ben en başından beri çok yavaş gidiyormuşum. En az coşkun kadar usta bir sürücü bu kadar yavaş gitmemeli ama değil mi??
✍️
✍️
✍️
Bastım gaza önce Faruğu geçtim saniyeler sonra Mert ile aynı hizadaydık. Sonunda hastane görünmüştü yaklaşık 3 dakikalık mesafe kalmıştı ama biz daha da hızlanarak mesafeyi 1 dakikaya indirdik. Ve artık hastanenin önündeyiz, birçok kişinin gözleri bizim üzerimizdeydi. Motorları park yerine sırayla dizdikten sonra hızımızı kesmeden koşar adımlarla içeriye girdik
Mert danışmana sorup Coşkunun yerini öğreneceğini söylediğinde ona engel oldum ve ekledim
"_Ben biliyorum, takip edin." dedim ve aynı hızımızla odaya doğru ilerlemeye başladık. Bizi yarış kıyafetiyle ve elimizdeki kaskları görenler dönüp bir daha bakmayı ihmal etmiyorlardı. Bu kıyafetin bize çok yakıştığını biliyorum ama bu kadar da bakılmaz diye düşünürken odayı buldum, içim içimi yemeye hâlâ devam ediyor kapının ardında ki manzarayı görmeye hazır değildim.Euzu besmele çekerek kapının kolunu yavaşça indirdim.
Böyle bir manzara ile karşılaşacağım aklımın ucundan bile geçmemişti. Buraya yüreğim ağzımda geldim fakat şu an şoka girdim bu kadarı da fazla ama kalp var bende:(
Olduğum yerde öylece kalakalmışım taaki Samet koluma dokununca ya kadar
"_İyi misin kardeşim."derken meraklı gözlerini gözlerime dikmiş olumlu bir yanıt bekler gibi bir hâli vardı. Kafamı hafifçe evet anlamında sallayıp , yüzüme geçici bir gülümseme yerleştirdim. Ardından odaya girmeye başladık. Coşkun bizi görünce heyecanlı bir şekilde anlattığı konuşmasına ara vererek bize yöneldi. Konuşuğu kişiyi merak edip kafamı yavaşça sola çevirdiğimde , onu ilk gördüğüm anı hatırladım...
✍️
✍️
✍️
Bana neler oluyordu böyle , anlam veremediğim bir şekilde kalp atışım hızlanmıştı.Bu hislerim arasında arkamı dönüp kapıdan çıkmak istedim ama içimden bir ses gitmemem gerektiğini, orada kalmam gerektiğini fısıldadı. Coşkunun " Murat , gelsene kardeşim kapıda kaldın." demesi ile kendime geldim.Yavaşça kapıyı kapatıp Sinanın yanındaki boş koltuğa doğru ilerlemeye başladım bir yandan da Coşkuna ağrısının olup olmadığını sormayı ihmal etmedim. Coşkunda anlam veremediğim bir mutluluk vardı gözlerinde,  çok geciktirme den sorumu cevapladı;"Büşra sayesinde gayet iyiyim,  hatta hiç bu kadar iyi olmamıştım."dedi. Büşranın yüzüne bakmak için kafamı kaldırdığımda göz göze geldik,  o da bana bakıyormuş meğerse...
Duygularıma kelepçe vurarak yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve;"Colkunu bu haldeyken bu kadar mutlu edebilecek ne yapmış olabilirsin?" dedim keskin bakışlarım arasında.Büşra tam ağzını açmış cevap verecekti ki Coşkun girdi araya kahkahalar arasında konuşmaya çalışıyordu "bir an psikolog ile konuşuyorum sandım,  sohbeti iç açıcı , insanı rahatlatıyor." dedi ve Büşraya dönerek ekledi "biz bu konuşmayı her hafta tekrarlasak mı?" Büşranın cevap vermesine izin vermeyerek ben girdim araya "hadi bakalım senin dinlenmen lazım doktorunla konuşup geliyorum daha sonra bize gideceğiz annem sana sıcacık bir çorba yapsın iyi gelir." demiştim ve ayağa kalkmıştım ki kapıdan doktor girdi. Coşkunun uyanmasına sevindiğini ve artık taburcu edeceğini söyledi. Tam zamanında gelmişti doktor...
✍️
✍️
Coşkunun kalkmasına yardım ettim ve koluna girerek yürümesine de yardım edecektim ki ağrısının olmadığını kendi başına yürüyebileceğini söylediğinde ona yardım etmek yerine Buşraya dönerek teşekkür etmeye karar verdim.Başımı onun olduğu tarafa doğru çevirdiğimde bir kez daha göz göze gelmiştik. Bendeki bu heyecan hiç normal değildi ilk karşılaştığımız günde ki heyecandı bu ama gözlerinim güzelliğini şimdi daha iyi fark etmiştim,  ne kadar da masum bir görüntüsü var, simsiyah gözleri beni adeta içine çekiyor. Odada bizden başka kimse kalmamıştı ben ise hâlâ olduğum yerdeydim Büşra dışarıya çıkmak için adım atmıştı ki onu engellemek için ;
"_Nasıl oldu." dedim.
"_Ne nasıl oldu?" diyerek karşılık verdi.
"_Kaza yapan bir insan nasıl bu kadar mutlu olabilir?"diye sorarken meraklı gözlerimi onun gözlerinin içine dikmiştim. Sürekli bakışlarını kaçırmasına rağmen gülümseyerek iki adım yaklaştı ve kafasını kaldırıp gözlerimin en derinliklerine inmeyi başardı ve ağzından şu kelimeler döküldü;
"_Meslek sırrı." göz kırparak iki adım geri gitti ve kapıdan yavaşça çıktı. Bende daha fazla orda durmayarak odadan çıktım ve onu takip etmeye başladım. Dışarı çıktığımızda hava oldukça kararmıştu.Büşraya dönerek  eve bırakabileceğimi söyledim ama kabul etmeyerek nazikçe geri çevirdi ve yollarımız ayrıldı...
Aşkadaşların yanına gittiğimde herkes hazır beni bekliyorlardı. Anneme eve geldiğimizi ses kaydı ile bildirdikten sonra hep beraber bizim evin yolunu tuttuk.

HER ŞEY GÜZEL OLACAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin