MURAT'IN AĞZINDAN

18 2 0
                                    

Aylardan Haziran, günlerden cumartesi hava güneşli oldukça sıcak ve samimi...
Etraftan gelen mis gibi çiçek kokuları beni adeta mest ediyor doğrusu. Bu günü kendim için ayırmıştım, güzel bir parkın güzel çiçekleri arasına oturmuş kafamı dinliyordum. Aylardır ders çalışmaktan kendime hiç vakit ayıramadım desem yanlış olmaz evet yarın YKS sınavım var aslında biraz heyecanlıyım dolayısıyla biraz da stresliyim bugüne kadar hayallerim için çalıştım, elimden geleni ardına koymadım ve ben inanıyorum ki Rabbim bana emeğimin karşılığını verecek...
doğanın harika sesi ağaçların yaprağından çıkan hışırtılar kuşların ötüşü parktaki çocukların mutluluk sesleri gerçekten büyüleyici ve sakinleştiriciydi. Çimenliğe uzanmış ve gözlerimi huzura kapatmış sesleri dinliyordum. Bu gerçekten terapi etkisi yaşatıyordu bana ve şimdi terapilerin en güzelini yaşama vakti gelmişti. Vakit akşamdı ezan minarelerden duyulmaya başlayınca toparlanıp parkın arka sokağındaki caminin yoluna yöneldim, namazımı eda etmek adına namazın ardından evin yolunu tuttum gidip uyumak istiyordum çünkü yarın sınava dinç ve uykusuz gitmek istiyorum aksi takdirde sınavım başarısız geçebilir. Eve girdiğimde yemek hazırdı yemeğimi yiyip doğru odama çekilip yatağıma uzandım gözlerimi uykuma ve rüyalarıma teslim ettim.
📝
📝
📝
sabah alarmın sesi ile gözlerimi açtım sınavıma daha 3 saat vardı, rahat rahat hazırlandım, kahvaltımı yaptım ve sınava gireceğim okulun yolunu tuttum.
Çok şükür uykumu almıştım uykusuz değilim, aslında heyecanlı da değilim sadece içimde biraz gerginlik var. Karşıma ne ile ilgili soru çıkacağını bilemiyorum ve bu belirsizlik beni gerginliğe istiyor. Rabbim inşallah karşıma güzel kolay sorular çıkmasını nasip eder.

veeee sınav vakti!

önüme gelen kitapçığı itina ve titizlikle önce inceledim ardından dikkatlice okudum ve çözmeye başladım. Zamanımı iyi kullanıp süremi çok güzel yitirmeyi başarmıştım, Şükürler olsun Rabbime. vee sınav stresi korkusu heyecanı gerginliği burada son bulmuş durumda. Okulun kapısından çıkar çıkmaz Derin bir ooh çekip ciğerlerimdeki pis havayı tertemiz ettim, artık hayata başka bir pencereden bakıp sonuçların açıklamasını bekleyeceğim. Bugün için arkadaşlarla anlaşmıştık sınavdan sonra yarış pistine gidecektik ben de sınavdan çıkınca doğru piste doğru yola çıktım. Bugün hava oldukça sıcaktı doğrusu Allah Afrika'daki insanlara yardım etsin su çok güzel bir nimet sıcak havada daha çok kıymetini anlıyorum halimize şükürler olsun.
Ben böyle dualar edip düşünürken piste gelmiştim bile Mert ve Emre benden daha önce gelmiş motor kıyafetlerini giymişler bile. _"Selamünaleyküm arkadaşlar. "
deyip yanlarına yaklaştım ve  tokalaştık biz biraz sohbet edip hasret giderene kadar kadro tamamlanmıştı bile. Can dostum Coşkun'un geçenlerde yapmış olduğu kazadan dolayı sağ ayak bileğinde kalıcı hasar oluşmuştu, sadece bileğindeki bir kıkırdak hasar görmüş kendini yenilemiyormuş ve tedavisi mümkün değilmiş ama bu durum onun hayatında zorluklara neden açmıyor sadece yürürken bileyi fazla bükülmüyor hafif toparlamak zorunda kalıyor. Bu durum motor sürmesine de  engel olmuyor ve hala usta bir şoför olduğu gerçeğini unutturmuyordu.
📝
📝
Pisti neredeyse 3 tur dönmüştük her tur 45 dakika sürüyor gerçekten çok çok eğlenceli ve çok yorucu tur olmuştu arkadaşlarla yaklaşık bir aydır görüşmüyor duk özlemişiz böyle rutinlerimizi, hava yavaştan kararmaya başlamıştı motorları park edip kıyafetleri ve kaskı çıkartıp arkadaşlarla tekrar tokalaşıp hepimiz birbirimizi 'Allah'a emanet ol' dileklerimizle uğurladık artık eve gidip dinlenme vaktiydi yolda akşam ezanı okumaya başlayınca içinden gelen namaz aşkımla birlikte gördüğüm ilk camiye doğru koştum benim için en huzurlu yer orasıydı. Namazımı eda edip yarım kalan yoluma devam ettim.
🍃
🍃
🍃
Sınavsız bir sabaha gözlerimi açmıştım bu sabah, yatağımda kaygısızca döne döne uyumayı ne kadar da özlemişim uzun zamandır böyle güzel bir uyku uyumamışım.
Hava çok güzeldi odamdaki pencerenin önüne yavru bir kanarya konmuş ötüp duruyordu. Ne de güzelsin sen öyle Allah ne kadar güzel yaratmış maşallah.
Saat henüz 7.30 tu her gün bu saatte kalkmaya alıştığım için yine bu saatte uyanmıştım.
Annemler uyanana kadar biraz yürüyüş yapmak istedim. Eşofmanımı ve spor  ayakkabımı giyip kendimi doğanın güzel yollarına attım. Ağaçlar ne kadar da güzel öyle değil mi hepsi mis gibi kokuyor doğayı renklendiriyor ağaçsız bir şehir hatta mahalle bile düşünemiyorum onlar bize temiz hava veriyor hatta yaşamamıza katkıda bulunuyorlar bu yüzden önemi çok büyük onlara bu yüzden çok güzel bakmalıyız Yaklaşık 40 dakikadır yollardayım yorulmuştum, az ileride yolun kenarındaki parka ilişki gözüm orada biraz dinleneyim diye düşünerek parka doğru yaklaştım kimse yoktu tek bir kişi hariç.
Tek başına oturmuş bir beyefendi düşünceli görünüyordu doğrusu ona doğru yaklaştım ve boynundaki kolyesi gözüme ilişti, hac işareti vardı kolyenin ucunda Müslüman değildi belli ki yaklaşarak boğazımdan bir ses çıkardım, beni fark etmesi adına başını kaldırıp uzun sakallı ve masum bakışları ile bana baktı ve
_"Efendim. "dedi
_" oturabilir miyim? "dedim Güler bir yüz ifadesi ile _"oturabilirsin, burası bana ait değil hepimizin." diye karşılık verdi sakallı adam. Aslında tepkisini merak etmiştim sonuçta birbirimizi tanımıyoruz beni tersleyebilirdi ama verdiği tepki bence örnek bir davranıştı. Bir müddet yan yana hiç konuşmadan oturduk belliydi bir sıkıntısı vardı. İç çekip duruyor derin derin nefes alıp veriyordu, artık ben dayanamayarak belki yardımım dokunur diye onun olduğu tarafa dönerek konuşmaya başladım _"afedersiniz, belli ki bir derdiniz var size yardımcı olmamı ister misiniz? "
deyiverdim işte dayanamadım.
Adam önce bana döndü ve gözlerimin içine baktı, baktı, baktı ve ekledi
" _dünyaya neden geldik. "diye döküldü dudaklarından. Belli ki bir arayış içinde hiç düşünmeden ona hemen cevap verdim
_" İmtihan için. "
_" Neden herkesin imtihanı aynı değil, neden farklı farklı, bu Adalet mi? "
_" Her insan aynı yükü kaldırabilir mi, mesela sen 50 kilo halter kaldırırsın Ben ise sadece 20 kilo halter kaldırabilirim çünkü benim gücüm o kadar sen de 100 kiloyu kaldıramazsın, onu da başkası kaldırabilir kimin ne kadar yük kaldırabileceğini ancak ve ancak Allah bilir ve ona göre bizleri kaldırabileceğimiz yüklerle imtihan eder. Herkese aynı  yükü yükleseydi sence bu adalet olur muydu? "
_" Ben yükümü kaldıramıyorum, tanrı bana kaldıramayacağım bir yük yüklemiş. "
_" Haşa, Allah hiç kimseye kaldıramayacağı yük yüklemez. Sen de hele bana anlat şu yükünü de belki biraz da olsa hafifletirim. "
_" Sen çare bulamazsın benim derdime genç adam. "
_" Bak her işte bir hayr var derler belki bu karşılaşmamız, konuşmamız sana yardımcı olabilmem içindir. "
Sakallı adam sustu, etrafına bir göz attı, gözleri sulanmıştı ama bana belli etmemeye çalışıyordu
_" Ben dünyadan hiç zevk almıyorum genç adam. Ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez oldum iyice, geceleri korkuyorum uyuyamıyorum gündüzleri de
her an içim sıkılıyor, ne yediğinden tat alabiliyorum ne içtiğimden. Her akşam bir parka gidiyorum ve geceyi orada geçirmek zorunda kalıyorum, evimde kalamıyorum. Parklar daha güvenli gibi geliyor. "
sakallı adam sözünü bitirmişti Ben ise derin düşüncelere dalmıştım. Onu İslam'a davet etsem namazın tadına bir baksa bütün huzurun İslam'da olduğunu bir bilse onun ilacının burada olduğunu bilse inanır mıydı acaba, yanlıştan döner miydi, ne demiş Mevlana' ne olursan ol yine gel 'demeli miydim ona bunları.
Evet demeliydim biz tebliğ edeceğiz ki yanlış yapan insanlar doğruyu bulsunlar onlara yol gösteren olmazsa nasıl doğruya bulacaklar, belki iman ederdi ona bu iyiliği yapmak zorundayım Yoksa bunun vebalini ödeyemem diye düşünürken ağzımdan şu cümleler dökülüverdi.
_"Müslüman olmayı hiç düşündün mü? Senin derdinin dermanı benim dinimde Müslümanlıkta.
_"Ben inanmıyorum orada olduğuna. "
_" inanmalısın. "
_" Neden inanmalıyım bana ne gibi faydası olabilir? "
_" Biz Müslümanlar huzur aradığımızda, içimiz sıkıldığında, üzüldüğümüzde hatta mutlu olduğumuzda Rabbimizin huzuruna koşarız, ya şükretmek için ya da yardım istemek için. Çünkü ne diyor Fatiha Suresinde' iyyakenabüdü ve iyya kenestain'( yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden medet umarız) gel, sen de secde et, aç ellerini dua et, Rabbim diyor ki' iste vereyim, yok mu benden bir şeyler isteyen' diyor. Sen se iste ne istersen iste ama iste, kalbinle iste, Yüreğinle iste, aklınla iste, Bütün her şeyinle Allah'a yönel o ki Yüce Rabbim kullarının kötü olmasını istemez, sadece imtihan ederek ona yönelmesini bekler. Hadi kalk birlikte bizim mahalledeki camiye gidelim ve imamından yardım isteyelim, ne dersin? "
diyerek sözümü güler yüzlüm ile birlikte bitirdim. Sakallı adam söylediklerimden memnun olmuş gibiydi, bir çare arıyordu, dediklerim kafasına yatmış gibi görünüyordu elini çenesine koyup bir müddet sessizce derin düşüncelere kapıldı, aradan epey bir zaman geçmişti ki ben hala meraklı gözlerle adamın yüzüne bakıyorum ve söyleyeceği cevabı merak ediyordum. Sakallı adam, hiçbir şey söylemeden ayağa kalktı ve parktan uzaklaşmaya başladı. Ben ise ardından öylece bakakaldım bir şey diyemedim ne diyebilirdim ki, adını dahi bilmiyordum. Sakallı adam gözden kayboluncaya kadar arkasından baktım durdum ve artık görünmez olmuştu. Ben de yavaştan oturduğum yerden kalkıp üzüntülerim ile birlikte yürüyüş yoluma devam ettim.

HER ŞEY GÜZEL OLACAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin