MURAT'IN AĞZINDAN

14 3 0
                                    

Üniversiteye başladığım ilk günlerde geçmek bilmeyen vakit şimdi hiç yerinde durmuyor, su misali akıp gitmişti. hasretle tutuşmuş bedenim çok zor günlere imza atmıştı, çok zorlandım ailemi, evimi annemin yemeklerini özledim ama yine de her şeye rağmen pişman değilim. Her akşam Elif'i görüntülü arayıp konuşuyoruz onu ihmal etmemeye çalışıyorum, yoksa çok üzülür bana karşı güveni kırılır. Bu yüzden de her gün aramaya gayret gösteriyorum.
🖋
🖋
üniversitede güzel kızlar vardı ama hiçbiri Büşra gibi değildi işte. Onun gözleri gibi bakan yoktu, onun gibi gülen kimseyi görmedim koskoca 1.sınıfın sonuna geldim ama Büşra gibi bir tane daha yoktu. Büşra'yı gerçekten görmeyi onunla sohbet etmeyi çok istiyorum ve çokta özledim ama ona ulaşacak hiç bişeyim yok. Kader resmen yolumuzu ayırmıştı. Olsun Rabbim her şeyin hayırlısını bilir ve o her şeyin en güzelini nasip eder asla isyan etmiyorum,her halimize şükürler olsun...
🖋️
🖋️
vakit akşamdı ve ben sokaklarda deli divane gibi dolaşıyorum aslında etrafım oldukça kalabalık ama ben çok yalnızım. Etrafımdaki insanları anlamakta zorlanıyorum yaptıkları hareketler gözüme batıyor adeta. Çok fazla yanlış yapıyorlar gibi geliyor bana galiba hissettiklerim doğru. Allah'ın emrine uyup öyle giyinen çok az Allah'ın emrettiği gibi davranan hiç yok desem yeridir. Allah sonumuzu hayır etsin inşallah. Ben bu görüntüleri görmeye alışmak istemiyorum, yarın öbür gün bir çocuğum olduğunda ona daha iyi bir hayat sunmak istiyorum, öyle herkesle yüz göz olmasın istiyorum haramın elinden tutup sokak sokak gezmesin istiyorum ve  İnşallahda istediğim gibi olur.
yurda az bir yolum kalmıştı biraz dolaşmak iyi gelmişti. Yurdun sokağına girmiş ellerim cebimde ağır ağır ilerlerken üniversitede tanıştığım ve aynı sınıfta olduğumuz Melisa ile karşılaştık onu gördüğüme çok da memnun olmamıştım doğrusu, çünkü daha önce bana benden hoşlandığını söylemişti.
Ve sınıfta olduğumuz sürece bir gözü sürekli benim üstümdeydi. Aslında melisa iyi birisi ama benim kalbim dolu. Melisayı ümitlendiremem ona hiçbir zaman ümit vermedim vermem de. Büşra'ya bunu yapamam Rabbim benim soruma Büşra ile yazsın...

Melisa çok heyecanlanmıştı ve buraya beni görmeye geldiğini söylemişti. 'Gelmeseydin' diyemedim Tabii ki onu kıramazdım. Ben kalp kırmayı beceremem ki zaten kıyamam karşımdakine kim olursa olsun. Hem bunun bir de kul hakkı var, işte en çok da ondan korkarım melisa sözlerine devam ediyordu.
"_ Biraz oturalım mı?"
"_Melisa zorlama istersen bizden olmaz diye kaç dedim sana."
"_Böyle kestirip atma, bak bir yıldır aynı sınıftayız. Bu hafta artık son üç ay birbirimizi göremeyeceğiz, biraz oturup konuşsak en azından 10 dakika."
doğru söylüyordu koskoca bir yılı geride bırakmıştım. Üniversitede 1 yılım bitip gitmiştik, vakit çok ama çok hızlı geçmişti ve artık bugün çarşambaydı cuma günü şehrime evime dönecektir, mutlu ve heyecanlı bir bekleyişti bu benim için.
Vayy be nasıl da güzel geçti 1. sınıfım diye maziye dalıp düşünürken, Melisa cevap bekler gibi
"_ Efendim, Ne dersin?" dedi Eğer onunla gidersem az da olsa ümit vermiş olurdum, o yüzden cevabım hazır ve kesindi.
"_ olmaz Melisa gelemem kusura bakma hep benim yetiştirmem gereken proje ödevim var biliyorsun son iki gün kaldı bitirmem gerekiyor." üzülmüştü ama yapamazdım bunu.
"_Peki o zaman sen bilirsin." deyip arkasını dönüp gitmişti onu üzdüğüm için ben de üzülmüştüm,ama buna mecburdum .

veee işte artık Cuma sabahı...

Proje ödevimi hocaya teslim edip oradan otobüse binip şehrime, evime yani ailemin yanına gidecektim.
Projeyi teslim ettikten sonra hemen bir mağaza bulup içine girdim anneme ve Elif'e hediyeler aldım, babama da aldım tabii ki heyecanım kat ve kat artıyordu geleceğimi onlara söylememiştim. Onlar yarın yola çıkacağımı düşünüyorlardı. Acaba beni görünce tepkileri nasıl olacaktı, bir yıl içinde yaklaşık 4 kere gidebilmiştim derslerimden dolayı çok fazla gidemedim. Hep çalıştım ve sınıfın birincilikle bitirmeyi başarmıştım. Ve işte otobüse bindim ve şehrin yolunu tuttuk...

4 saatlik yolu tamamlamıştık. Şehrin merkezinde yiyip eve doğru yürümeye başladım her şeyi çok özlemişim memleket gibisi yokmuş gerçekten. Eve yaklaşmıştım iki mahalle aşağıdaki park'ın önünden geçiyordum şu an ve çocukların gülüşme seslerini, cıvıltılarını bile özlemişim ve evimizin kapısına gidip dayanmıştım derin bir nefes alıp güzel bahçemizin kapısından içeri adımımı attım, heyecan ve özlemle zile basıp kapının açılmasına odaklandım ve kapıyı açan annem olmuştu beni görünce şaşırmıştı ne yapacağını bilemez olmuştu bu her halinden belli oluyordu, gözleri dolmuştu kollarını açıp bana doğru gelmeye başladı, gelirkende "oğluuum" demeyi ihmal etmiyordu içeriden Elif'in sesi geliyordu" anne kim geldi, İyi misin? "diyordu abisinin minik prensesi. Annem bana sarılmaya bırakıp" hadi İçeri gel yavrum"deyip beni içmeye doğru çekti ve kapıyı kapattı. Annemden cevap alamayan Elif odasından çıkmıştı. Annemi görmeyi hedeflerken karşısında beni görünce havalara toplayıp" aabiim gelmiiiş yaşşasııın" diye seviniyordu. Ben de ona doğru koşup kucağıma aldım ve kendi etrafımızı iki kez döndük. İkimiz de kahkaha atıyorduk bizi izleyen annem artık gözyaşını silmiştim ve  o da kahkaha atmaya başlamıştı.
🖋
🖋
Sonunda aileme kavuşmuştum annem ve kardeşimle vakit geçirmeye başladık birbirimize hasret kalmıştık telefonda konuşuyorduk ama yüzyüze gibi asla olmuyordu. Biz vakit geçire duralım saat 17. 00 olmuştu bile ve tam zamanında zil çaldı babamın eve geliş saatiydi anneme kapıyı ben açıyorum deyip oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru koştum. Babam beni görünce çok sevinmişti tıpkı annem gibi babam da bana sımsıkı sarılmıştı.
"_oğlum Hoş geldin. Neden haber etmedin gelir alırdım seni."
"_sürpriz yapmak istedim baba hadi gelsene içeriye."
Kapıyı kapatıp içeriye girmiştik yemek yiyip, çay içip  sohbet ettik ailemle  güzel vakit geçirmiştim ama artık uykum gelmişti saatte epey olmuştu zaten babamdan müsaade isteyip odama geçtim. Odam bıraktığım gibiydi hiç dağılmamış, yatağımın örtüsü bozulmamış, perdem açılmamış her şey aynı şekilde duruyordu.
Yatağıma uzanıp hayallerimi süsleyen kişiyi aklıma getirmiştim. Onu çok özledim gerçekten bir daha nerede bulacağım ki ben onu hayal gibi, imkansız gibi bir şeydi. Kimselere bahsetmedim Büşradan dostum Coşkun'a bile. Ama artık bu aşk bana ağır gelmeye başlamıştı ve birilerine anlatmak istiyorum diye düşünürken telefonum çaldı. Arayan can dostumdu
"_ Efendim  dostum"
"_Dostum memlekete dönmüşsün, baban söyledi az önce neden haber vermedin otogardan alırdım seni?" "_Bilmem o heyecanla kimseye haber vermek gelmedi aklıma.Coşkun ben sana bir şey anlatmak istiyorum yarın buluşalım mı?"
"_Tamam olur. Hayırdır inşallah ne anlatacaksın?" "_Hayır hayır yarın öğreneceksin işte."
deyip Coşkun'u geçiştirip telefonu bir şekilde kapatmıştım. Sabah ola hayır ola deyip dualarımı okuyup her zaman ki gibi sağ tarafıma dönüp uyumak için gözlerimi kapattım...

Vayy beee gözlerimi yatağımda açmıştım çok özlemişim bu duyguyu, elimi telefona uzatıp ekrana baktım. Coşkun Tam 7 kez aramış ve saat 11.30 olmuş. Telefonun sesi kısık ta kalmış alarmı bile duymamışım, hemen kalkıp gömlek pantolon giyip kendimi odadan dışarıya attım, annem salondaydı beni hazırlanmış görünce merakla sordu:
"_ Bu ne yakışıklılık deniz gözlüm, nereye gidiyorsun?" demişti gizli gizli gülerken. "_Aman anne anladığın gibi bir şey yok. Coşkun'la buluşacağım kahvaltımı dışarıda yaparım." deyip evden çıktım.
🖋
🖋
Coşkun'a olan biten her şeyi anlatmıştım ve beni ağzı açık dinliyordu. Ona daha önce anlatamadığım için bana kızıyordu.
"_Murat bana duygularını anlatsaydın ya bende Büşra'nın telefon numarası vardı. Verirdim sana bu kadar acı çektiğini bilseydim en azından konuşurdunuz. Belki de şiirden sonra ona dönüş yapmadın diye kalbine başkasını almıştır."
Konuşmaya devam ediyordu ama ben sözleri karşısında beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Anlatamadığım için çok pişman olmuştum, ya gerçekten kalbi artık bana ait değilse sonuçta aradan tam bir yıl geçti bu az bir zaman değil di.
Coşkun'u susturup ben konuşmaya başladım
"_Hemen numarayı ver hadi onu aramak istiyorum, lütfen."
Bana kıyamayan Coşkun tamam tamam diyerek telefonu çıkardı ve numarayı söylemeye başladı ben ise kaydetmeye başladım.

Hiç vakit kaybetmeden, yerinden çıkmak üzere olan kalbimle birlikte arama tuşuna basıp telefonu heyecanla kulağıma götürdüm ve Büşra'nın ince, nazik, kalbe huzur veren sesini duymaya odaklandım.

HER ŞEY GÜZEL OLACAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin