Little pervert | Yoonmin

four

Sabah, erken saatlerde gitmişlerdi alışverişe. Yoongi Jimin'in çekindiğini düşünerek en gereksiz şeyi dahi satın almıştı ona. Jimin hak etmediği parayı harcamayı sevmiyordu fakat yüzsüz olmak, onun hayatta kalmasını sağlıyordu. Eve geldikleri zaman ikisi de çok yorgundu, Jimin Yoongi'yi süzdükten sonra konuşmaya başladı.

"Beni kapı dışarı ettiğiniz zaman bu şeylerden bir kaçını yanımda götürebilir miyim?"

"Jimin lütfen kes artık. Sen, davranışlarına dikkat ettikten sonra bu evden gitmeyeceksin."

"Bir haftalık tatil olarak bakıyorum buraya, kendinizi kötü hissetmeyin atacak olsanız bile."

Yoongi sadece göz devirmişti, insanlar bu zaman da karşılığı olmadan hiç bir şey yapmazdı, sanırım Jimin güvensiz olmakta son derecede haklıydı. Yoongi mutfağa giderek yemek hazırlamaya koyuldu. Jimin onu takip etti ve tezgahın üzerine oturup onu izlemeye karar verdi, büyük olan hiçte  rahatsız değildi çünkü ayakları sallanan, üzerine giydiği Yoongi'ye ait bol polar ve yüzünde ki ifade ile son derece tatlı görünüyordu. Bu bakışma kısmını Jimin konuşarak son buldurdu.

"Benimle yatmak istiyorsan bu kadar şeye gerek yo, sadece söylemen yeterli."

"Gerçekten beni sinir ediyorsun, senin bedenini istemiyorum. Sadece kendim için değil, kimse dokunmasın istiyorum. Sana karşı bir ilgi duyduğum için değil tüm bunlar sadece çok zeki ve küçük bir çocuk olduğun için. Ayrıca öğretmenin olduğum sürece bu dediğin imkansız. Öğrencimle yatacak değilim."

"Kusura bakmayın, dünyada iyi insanların olması ne biliyim tuhaf geliyor."

Yoongi bir daha Jimin'e kızmamak için kendini dizginlemeye karar verdi. En azından eve alışana kadar bunu yapmak zorundaydı.

○○

Güzel bir yemek sonrası Jimin tamamen kendi tarzı ile döşenmiş odasına gitti. O, çalışırken gizlice veya evde, sokaktan gelen kavga sesleri ile çalışmaya alışkındı. Şuan ise Yoongi, onu rahatsız etmemek için odanın yakınından dahi geçmiyordu. Jimin bu huzurlu evde sayılı günler kalacağını biliyordu. Başına daha önceden gelmişti fakat bu sefer üzülmeyecekti çünkü o, büyümüştü. Jimin kendini teste öylesine kaptırmıştı ki izin isteyerek içeriye giren Yoongi'yi fark etmemişti.

"Artık uyuman gerekmiyor mu?"

"Ah tabi. "

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Tabi."

"Jimin sana bir kaç sorum olacak. Cevap vermek zorunda hiç bir zaman değilsin. "

"Tabi sorun."

"Öncelikle tüm hocaların derslerinde uyuduğunu duydum. Geceleri de çalışıyorsun. Nasıl bu kadar zeki oluyorsun?"

"Aslında dersler de uyumak istediğim bir şey değil. Sadece geceleri çok çalıştığım için okulda ister istemez uyuyorum. Çalıştığım yerlerde veya evde olduğum her saniye, ders çalışmak ile geçiyor. Hayat çok acımasız değil mi?"

"Gece uykunu artık alabilirsin. Bundan sonra hayatın çok değişecek Jimin. Aslında bu soruyu sormaya çekiniyorum."

"Neden bu kadar çok seviştiğimi mi soracaksın?"

"Evet."

"Başlarda bunu sadece evsiz kalmamak için yapıyordum. Ev sahibi bana bunu teklif ettiği zaman kesinlikle olmaz diye düşündüm. İlk sıralar kendimden iğrendim, ölmeyi bile düşündüm. Fakat o adam bana hayatımı değiştiren şeyler söyledi.  'Sana kötü bir şey yaptığımı düşünme. Bu kadar isteksiz olup kendini sıkarsan cehennem gibi olur fakat zevk almaya odaklanırsan gayet güzel geçer. ' bu lafını ciddiye almaya başladığım sıralar fark ettim ki bana dünyada ki tüm kötülükleri unutturuyor. Her gün daha fazlasını istedim. Benim için bulunamaz bir şeydi.  Hem beni mutlu ediyor, hem de saatlerce çalışarak kazandığım parayı yarım saatte alabiliyordum. "

Yoongi neden her gün farklı biri ile onu yakaladığını şuan da anlıyordu. Küçüğü bunları anlatırken sesi titremiş, gözleri dolmuştu.  Bir kaç saniye oluşan sessizlik sonrası küçüğü  kendini ilk defa güvende hissetmişti. Büyük olana sarıldı. Sonsuza kadar bu şekilde kalmak istiyordu.