Little pervert | Yoonmin

eighteen

"Jiminah. Tamamı ile iyileşmeden böyle bir şey mümkün değil."

"Sadece bunu demek için yarım saattir suratıma bakıp durdun hyung oppa"

"Hyung, oppa? Ahahahah"

"Hey gülme. Sadece kafam karıştı."

"Tamam. Gülmedim.kkkk"

"Ayrıca ben iyileştim. Yani psikoloğum sana her şeyi anlatıyor. Nasıl olurda bunu bilmezsin?"

"Bana bir şey anlattığı yok Jiminah. Sen bana anlatmadıkça, iznin olmadan hiç bir şey öğrenmem."

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten. Ayrıca iyileştiğine göre, ödül alabilirsin."

Küçük olan Yoongi'nin kucağına yerleşmiş, kedi gibi sırnaşmıştı. Büyük olan üyesi üzerinde Jimin'in kalçalarını hissettiği zaman son derece tahrik olmuştu. Elleri, Jimin'in açıkta kalan bacakları ile ilgileniyordu. Bir çok etek giyen kadın gördüğü halde hiçbiri onu, Jimin'in görüntüsü kadar etkilememişti. Yoongi herkesin övdüğü, güzel ellerini bu sefer Jimin'in yüzünde gezdirdi. Boynuna yaklaştı ve küçük küçük izler bıraktı. Jimin'e bıraktığı izleri seviyordu. Bu sanki küçüğünün, ona ait olduğunu hissettiriyordu. Dudakları buluştuğu zaman Jimin, ilk defa bir öpüşmeden bu kadar zevk aldığını fark etti. Sanki sadece bedeniyle değil, kalbiyle yapıyor gibiydi. Yoongi küçüğünün yatar pozisyona geçmesini sağladı, üzerinde ki kıyafetleri yavaşça çıkarttı ve her çıkarttığı kıyafet sonrası küçüğünün dudaklarına bir öpücük bıraktı. Kendi tişörtünü çıkarttığı zaman küçüğü, göbek kısmına öpücükler kondurup Yoongi'nin gıdıklanmasına sebep olmuştu. Jimin ise sadece  şaşırmakla meşguldü. Büyüğü süt gibi beyazdı ve neredeyse hiç kusuru yoktu. Yoongi, küçüğünün şaşkın yüz ifadesini öpücüklere boğarken düşündüğü tek şey mutlu oluşu olmuştu. Her şey çok yavaş ilerliyordu. Sanki, ikisininde ilk sevişmesi gibiymiş gibi bir özenle. Yoongi küçüğünün bacaklarına küçük, ıslak öpücükler bırakarak tüm vücudunu öpmeyi tamamlamıştı. Baştan aşağı, Yoongi'nin izleri ile dolmuştu. Küçüğünün bacaklarının arasına yerleşti ve hafifçe kendine doğru çekti. Poposu boşluğa denk geldiği için böylesi daha kolay olacaktı. Jimin tarafından ıslanmış parmaklarını yine Jimin'in deliğine yerleştirdi. Küçüğü alışmış olmasına rağmen uzun bir süre makas hareketine devam etti. En ufak bir acı hissetmesini istemiyordu. Kendi alacağı zevk umrunda değildi. Sadece Jimin'e hayatının en güzel zevkini yaşayatmak istiyordu fakat bilmiyordu, Jimin bunu henüz öpücük kısmında iken yaşamıştı. Yoongi üyesini sonunda deliğine odakladı ve içine gönderdi. Zevk, vücutlarını ele geçirmiş, inleme sesleri odaya ev sahipliği yapıyordu..

..

"Çok güzelsin Jiminah."

"Sende öyle oppa."

Jimin'in tanrıyla arası pek iyi değildi. Hep, önceki hayatında berbat bir insan olduğunu ve bu yüzden cezalandırıldığını düşünürdü. O sadece küçük bir mucize isterdi, isyan etmeden, bıkmadan. Tanrı onu duymuş ve ilk defa ona bir hediye sunmuştu. Yoongi, ona bahşedilmiş tek şeydi.