Little pervert | Yoonmin

seventeen

Küçük olan, söylenmesi istenilen sıfat üzerine utanmış, kendini yatağın içine gömmüştü.

"Hadi artık kahvaltı yapalım. O kadar acıktım ki seni bile yiyebilirim."

"Ahm. Tamam. Ben giyinip geliyorum"

Yoongi aşağı inerek küçüğü için muhteşem bir kahvaltı hazırlamış olduğu kahvaltı masasında oturarak beklemişti. Bir kaç dakika geçtikten sonra gelen Jimin masanın diğer kenarına oturmuş, sadece yiyeceklere bakarak hayallere dalmıştı.

"Ne düşünüyorsun?"

"İm. Üniversite sınavım yaklaşıyor."

"Önünde koca bir senen var Jiminaah."

"Tamam, tamam. Sadece kadın elbiseleri neden sadece kadınlar için? Diye düşünüyordum."

"Kadınlar için üretilmiş olabilir fakat senin vücudun bir kadının sahip olmak istediği türden. Yani o tür elbiseler, sana daha çok yakışacaktır."

"Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?"

"Evet Jiminah."

..

Yoongi küçüğünü alarak alışverişe çıkmış, ona istediği her kıyafeti almıştı. Mini etekler, kısa ve rengarenk elbiseler.. Eve geldikleri zaman Jimin, odasına koşarak kıyafetlerini yerleştirmiş, aralarında en beğendiğini giymişti. Ayna karşısına geçerek, kendini incelenmeye karar vermiş, bu tür eteklerin kalçalarını daha mükemmel gösterdiği konusunda çok daha emin olmuştu. Kıkırdadı, büyüğünün ondan etkileneceğine emindi. Saçlarını geriye doğru yatırarak bir kedi tacı taktı, artık hazırdı.
Heyecanlı bir şekilde salona gitti fakat kimseyi göremedi. Yukarı kata, Yoongi'nin odasına çıktı. Yatağın kenarında bulunan koltuğa oturmuş, kitap okuyordu.

"Oppaa~"

Yoongi duyduğu tatlı ses ile kafasını kaldırdı ve gördüğü manzara karşısında adeta nefes alamadı. Küçüğü, çok güzeldi.

"Bak ne kadar da güzel olmuş değil mi? Oppa~"

"Umarım bunları sadece evde, sadece benim yanımda giymeyi düşünüyorsundur Jiminaah"

"Sen, beni kıskanıyor musun?"

"Öyle mi yaptım?"

"Oppa, uzun zamandır kimseyle birlikte olmadım. Ben.. şey.."

"Sen, ne?"

"Ben bir ödül istiyorum. Yani senden gelecek olan bir ödül."

Yoongi kendisine ne kadar itiraf etmek istemese de her şey az çok belliydi. O, küçüğünün hem kalbini hem de bedenini istiyordu. Sadece ona ait olmasını. Bu duygu, daha önce tatmadığı türden bir şeydi. Onu gördüğü zaman kalbi hızlı atıyor, başkasının ona baktığı düşüncesi bile canını yakıyordu. Küçüğünün her dokunuşu, her öpücüğü hatta her bakışı Yoongi'nin kalbinde kelebekler uçmasına sebep oluyordu. Kendisine uzun zamandır itiraf edemediği şeyi düşündü. O, Jimin'i seviyordu. Bu öyle basit bir sevgi değildi. Bu sanki herkesin bahsettiği 'gerçek aşk' denilen şeydi.