Little pervert | Yoonmin

eleven

Yoongi iki gün evde kalacak ve Jimin'e bakacaktı. Küçüğünün ayağa kalmaması gerekiyordu. Şimdiden Jimin'in derslerini ve kendi işlerini sekreterine söyleyerek erteletmişti.

"Aç mısın? "

"Ah hayır.. Sadece üst katta ki dolapta olan dondurmayı yemek istemiştim."

"Ahahah gerçekten çocuk gibisin."

Büyüğü Jimin'e dondurmasını vermiş ve yemesini beklemişti. Şuan içinde bulunduğu durum ergenliğinden beri Yoongi'nin başına hiç gelmemişti. O, dondurmasını yalayan Jimin'den etkilenmişti. Cinsellik onun için hep arka planda kalmış hatta hormonları yaşlı bir adamın ki gibi olmaya başlamıştı. Zor etkileniyor oluşundan dolayı bu örnek ona göreydi. Kafasını dağıttı ve gözlerini tavana dikti.

"Şey.."

"Ne oldu? Canın mı acıyor? Sargı mı sıktı?"

"Hayır yani evet ama bunun için mızmız olmayacağım. Sadece tuvalete nasıl gideceğim?"

Büyüğü Jimin'i küçük bir prensesmiş gibi kucakladı ve Jimin'in odasında bulunan, en yakın lavaboya götürdü. Onu kulazete yerleştirdi ve pantolonunu indirdi. Jimin çekinmeden işini halletti, büyüğü yeniden kucağına aldı, koltuk yerine kendi odasına götürdü.

"İki gün birlikte uyusak iyi olur prenses. İhtiyacın olabilir."

Alaycı bir tavırla söylediği için Jimin sinirlenmişti.

"Heyy eğer kendi başıma olsaydım buna bir hafta ağlamıştım. Şuan gayet soğuk kanlı bir erkeğim. Prenses falan değilim!"

"Benden duygularını saklamak zorunda değilsin. Acıyor mu? Söyle. Ağlamak mi istiyorsun? Ağla."

Jimin büyüğünü dinlerken gözlerinden damlalar dökülmeye başlamıştı bile. Eskiden olsa, bu acıyla birlikte iş ve okul arasında ki yoğun tempoyu nasıl kaldırırdı bilmiyordu. Yoongi ile olduğu için tanrıya teşekkür etti.  Yoongi küçüğünün yanına yatarak yorganı yukarı doğru çekti.  Küçüğünün başını hafif kaldırarak kolunu oraya yerleştirdi. Küçüğü  ise bir kedi gibi Yoongi'ye sokuldu ve ağladı.
..

Yoongi, içinde var olan sıkıntı yüzünden bir türlü uyuyamıyordu. Uykuyu seven bu adamı uyutmayan şey ise küçüğünün bir ihtiyacı olabilir düşüncesi olmuştu. Kendisine sokulmuş küçüğünün de hâlâ uyanık olduğunu farketti. Gözlerini sıkıyor ve acı çekiyor gibi görüyordu. Hissetmemesi için sprey bile sıkmışlardı neden bu kadar çok canı yanıyordu?

"Jimin?"

"Ah. Neden uyuyamadın? Benden dolayı mı? "

"Hayır yani evet."

"Ben aşağı ineyim. Çok özü-"

"O zaman aşağı katta uykusuz kalacağım. Refakatçi uyursa ne anlamı kalır?  Senin neden canın yanıyor peki ? Söyle bana."

"Hey! Nasıl anladın? "

"Anlarım ben. Sadece söyle."

"Ben imm. Şey oldu yani kasıklarım ağrıyor."

Küçüğünün ereksiyon olduğunu anlamıştı. Sadece Jimin'i rahatlatacak ve kendi ağrıyan kasıkların umursamamaya çalışacaktı.

"Jimin, sen cinsel isteklerini düzene sokana kadar yardımcı olacağım. Bu yüzden çekinme artık."

"Peki sen? Erkeklerden hoşlandığını biliyorum. Nasıl dayanıyorsun?"

Yoongi duraksadı, ya okulda dedikodusu dönmüştü ya da Jimin'i eğitimine yardımcı olan hocalardan biri özel hayatına girmişti. Bunun pek bir önemi yoktu. Zaten saklamıyordu.
Yoongi herhangi bir cevap vermeden küçüğünü sırt üzeri yatırdı.

"Madem utanmama gerek yok gerçek bir seks yapabilir miyiz?"