Little pervert | Yoonmin

twentytwo

Yoongi büyük bir sese gözlerini açtı. Telaş içinde seslerin geldiği yere, mutfağa yöneldi.

"Oh uyandırdım mı?"

Büyüğü Jimin'i kucakladı ve derin bir nefes aldı..

"Bir şey oldu sandım, korkuttun beni."

"Sadece güzel bir kahvaltı hazırladım. İznin bitmeden iyi vakit geçir istiyorum. Hep benim istediğim şeyleri yaptık, sıra sende."

Küçüğü her zamankinden farklı davranıyordu, hasta mı olmuştu?

"Jiminah.. Neler oluyor?"

Jimin cevap vermek yerine masayı döşemeye devam ediyordu.

"Jiminah"

"Efendim Oppa?"

Yoongi şaşırdı, uzun zamandır küçüğü ona 'oppa' dememişti.

"Artık hyung veya sadece Yoongi demeye karar verdiğini sanıyordum."

"Ah, arada hâlâ 'oppa' diyorum, kız arkadaşın için sorun olmaz umarım"

"Jiminah"

"Her neyse bak bir sürü güzel şeyler hazırladım, kız arkadaşın yemek yapmayı biliyor mu?"

"Jiminshi"

"Bence bilmiyor, hem benim kadar güzel yemek yapamaz. Belki benden güzeldir ama yapamaz işte."

"Jimin"

Küçüğünün gözünden dökülen yaşlar aslında her şeyi açıklıyordu. Küçüğü Yoongi'yi kıskanmıştı.

"Özür dilerim hyung, neden böyle davrandığımı bilmiyorum."

"Hyung.."

"Oh.. Korkma lütfen, Oppa diyerek kız arkadaşını sinir etmeyeceğim. Sadece bir an.."

Küçüğü sustu, küçük elleri ile yüzünü kapatarak odasına koştu ve kapıyı kilitledi. Yoongi için küçüğünün onu kıskanmış mıydı?

*Tık tık*

"Jimin"

..

"Jimin beni duyuyorsun, biliyorum."

..

"Jimin sorun ne anlamıyorum"

Jimin kapıyı hızlı bir şekilde açarak kapıya yaslanmış olan Yoongi'nin düşmesine sebep olmuş, aldırmadan devam etmişti

"Tamam o kadın buraya gelsin, tanışalım. Baştan söyleyeyim, onu bu eve sürekli getirirsen ben buradan giderim!"

"Sen, beni mi kıskanıyorsun şuan?"

"Ne var? Sanane hem. Kız arkadaşı olanlar konuşamaz."

Yoongi hafifçe gülümsedi, Namjoon ile yaptığı küçük oyun işe yarıyor gibi görünüyordu. Devam etmeli miydi yoksa ona gerçeği söyleyerek yıllardır hasretini çektiği dudaklarına bir öpücük mü bırakmalıydı?