You exist
The scale of the size nobody will understand
Other than us
In my heart
I'll be your home
——Titreyen ellerini belki beşinci defa pantolonuna sürttü, öyle gergindi ki, ne suratına serin serin vuran rüzgar ne de sadece dakikalar önce içtiği favori kahvesi onu rahatlatmaya yeterli değildi.
"Güzelim."
Jaemin Jeno'nun hitabıyla bakışlarını sevgilisine çevirdi. Saçları artık bal rengi olmuş çocuk sakince elini Jaemin'in eliyle buluşturup parmaklarının iç içe geçmesini sağladı ve daha sonra Jaemin'in elini dudaklarına götürüp yumuşak bir öpücük bıraktı. "Seni yıllardır tanıyor. Gergin olmanı gerektirecek hiçbir şey yok."
Jaemin gülümsedi, en azından daha rahat hissediyordu şimdi. "Keşke geri dönüş zamanında gelmeseydik. Pembe saçlarımla ciddiye almazsa beni?"
Jeno bahçe kapısını açtığında tek katlı ancak büyük evin bahçesine girip kapıyı arkalarından kapadılar ve asıl giriş kapısına yürümeye başladılar. "Aksine, pembe saçlarınla o kadar güzelsin ki." dedi Jeno kocaman bir gülümsemeyle. Jaemin Jeno'nun bu kadar açık iltifatlarına alışkın değildi, genelde kendisi atakken diğeri utanır ve kaçardı ancak Jaemin'in gergin olduğunu bildiğinden utangaçlığını saklıyordu Jeno. Jaemin sırf bu çabasından bile kalbinin sıcacık olduğunu hissetti.
Kapı onlar gelir gelmez açıldığında Jaemin annesinin ikisinin yolunu gözlediğini anladı. Orta yaşlarında olan kadının Jeno gibi güzel bir gülümsemesi vardı. Yıllardır birbirlerini tanıyor olsalar da bu sefer Jaemin'in gelişinin farklı hissettirdiğini ikisi de fark etmişti. "Sonunda geldiniz çocuklar, yemekler soğusaydı, sorardım size."
Jaemin minnetle gülümsedi, demek ki annesi her zamanki gibi davranma kararı almıştı. "Soğusa bile çok lezzetli olduklarını biliyorum anne."
——
Bahçeye bakan pencerelerin hemen önüne kurulmuş kare yemek masası, evin çoğunluğunu oluşturan ahşap kapılar ve içeriye dolan mis gibi yemek kokularıyla yaklaşan geri dönüşlerinden, gelecek planlarından ve son zamanlarda yaptıklarından bahsettiler. Her şey normaldi ancak Jeno'nun annesi normalde olduğundan çok daha dikkatliydi.
Yemekten çok Jeno'nun Jaemin'e olan bakışlarına, Jaemin'in yemekleri Jeno'nun tabağına bırakmasına ve göz göze geldikleri her seferinde birbirlerine nasıl da duygulu baktıklarını gördükçe aralarındaki ilişkiyi daha net görmeye başlamıştı. Aslında küçüklüklerinden beri hep beraberlerdi, şirkete bile aynı gün girmişlerdi o yüzden annesi hep Jeno için mutlu olmuştu, çünkü arkadaşı vardı ve yalnız kalmayacaktı.
Zaman geçtikçe oğlunun diğer oğlana olan düşkünlüğünün farkında olmasına rağmen hiç o yönde bakmamıştı, belki de oğlunun eşcinsel olamayacağını düşünmüştü ancak şimdi her şey mantıklı geliyordu, her şey anlam kazanmıştı.
Jeno'nun okuldan ya da şirketten geldikten sonra tüm gün Jaemin'le yaptıkları şeyden bahsetmesi, odasında buluştuklarında ikilinin nasıl da eğlendikleri ve daha bir sürü detay daha net görünüyordu gözünde.
Yemek masasını topladıklarında Jaemin ve Jeno'yu oturma odasında karşısındaki ikili oturttu ve ciddi bir bakışla bir eliyle oğlunun elini, diğer eliyle Jaemin'in elini kendi elleri arasına aldı. "İlk öğrendiğimizde bunun arkadaşlıkla aşkı karıştırmak olduğunu söylediğimizi biliyorum ama görüyorum ki durum öyle değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friends // nomin
Fanfiction"İdare edebildiğimi sanıyordum Jaemin'ah. Artık alıştığımı, üstesinden kalkabildiğimi sanıyordum. Kendime defalarca bunun en yakın arkadaşa olan bir sevgi olduğunu söyledim, ancak neden her arkadaşız dediğimizde kalbim beni reddediyordu?" ☀️ Arkada...