SON DAMLA / SON SERİSİ III - FİNAL

UMUT

"Kız isteme, derken?" dedi kız hayretle.

"Damla'yı Barış'a isteyecekler de; ama senin acelen varsa önce sen de isteyebilirsin tabi. Buyur gel."

Kız ailesine sırıtıp, adama döndü. "Neyi isteyeceğim ben anlamadım Erim?"

Erim gülümsedi, "Kalbimi."

Tanem kıpkırmızı oldu. O sırada Erim'in ailesi hala kıza bakıyordu. Kız yutkundu ve onlara baktı.

"Merhaba efendim," dedi çocuğun ailesine gülümseyerek.
Erim'in annesi de gülümsedi, "Merhaba kızım, nasılsın?" dedi.

Tanem yutkundu. "İyiyim çok şükür, hamdolsun. Sağlığınıza duacıyız ailecek." Eli ile yüzünü yelledi.

"Severek de izliyor musunuz 'AİLECEK'?" diye sordu Demir gülerek.

Tanem kaşlarını çattı. "Sen sus be, ikinci eleman." Sonra tekrar ailesine bakıp gülümsedi. "Şey kusura bakmayın ben sizin olduğunuzu bilmiyordum. Yoksa böyle ulu orta oğlunuzun pipisinden falan bahsetmezdim. Gördüğümden değil, yanlış anlamayın, hiç görmedim. Sadece tahmini konuştum. Büyük küçük beni ilgilendirmiyor yoksa banane-"

Hale kıza yaklaştı "Konuya gir Tanem, saptın iyice!"
Tanem derin nefes aldı. "Ha evet konu vardı. Konu pipi değil, sevgi, aşk," diye mırıldanıp, devam etti. "Yani aslında ben ona aşkımı ilan edecektim. Yani önce o etti ben değil, geçen dağ evinde. Tabi o benim gibi dall-dall derken dallama demeyecektim. Dan diye konuya girmedi diyecektim gerçekten. Evet, öyle girmedi, şarkıyla ima etti. Çok romantikti. Şarkıda 'Seni çok seviyorum kadınım' diyordu. Orayı gözüme böyle sok- yani baka baka dedi. Ama şimdi buradan da birlikte olduğumuzu anlamayın. Yok öyle bir şey. Neyse ben galiba yine konudan çıktım. İşte o bana şarkıyla seni seviyorum deyince, ben orada sustum."

Erim'in ailesi gülerek izlerken kızın telaşlı anlatışını, Demir ile Barış karınlarını tutuyorlardı.
Erim baktı onlara, "Gülmeyin lan sevgilime!" diye fısıldadı. Ama o da gülüyordu.

Tanem ise devam ediyordu. "Keşke şimdi de susabilsem. Ama yok. Neyse bende şimdi aşkımı ona aktarmaya yani anlatmaya geldim. Şimdi aslında ben o günden sonra bekledim bekledim bekledim... Ama yok. Telefon elimde gezdim Allah sizi inandırsın. Ama bu densiz yani denli aramadı beni. Hiç gelmedi de. Tuvaletlere bile baktım, inanın. Tuvalet derken, şey biz orada tanıştık da. Yani ben erkekler tuvaletine girdim. Yanlışlıkla." dedi ellerini kaldırarak. "Yoksa haşa ben hep bayanlar tuvaletini kullanırım, hiç öyle saçma fantezilerim yoktur. Ama o gün benim bu arkadaşım," derken Gül'ü gösterdi.

Gül dudağını ısırdı "Beni karıştırmasan mı?" demişti ama geç kalmıştı. Tanem susmak bilmiyordu.

"Sen gel boynuzlan çok affedersiniz. Bende buna akıl verirken o stresle erkekler tuvaletine dal. Sizin oğlunuzda orada şiş yapıyordu tabi. Ben de onu öyle görünce aşık oldum. Yani öyle görünce derken şiş yaparken değil tabi, fermuarını çekmişti ben aşık olduğumda. Dükkan kapalıydı." Erim'e baktı. "Erim galiba ben dağıldım. Topla beni!"

Erim ağzını kapatmıştı gülmemek için "Hangi bir yerini toplayım aşkım, hangi birini?"

Erim'in babası da gülümsedi, "Valla kızım dediklerinden bir şey anlamadım. Ama ben zaten otuz beş yıllık karımı da henüz anlamış değilim. O yüzden sıkıntı yok."

"Vay, maşallah. Allah ayırmasın." Sonra tekrar sevdiği adama baktı, "Erim topla dedim sana! Rezil oldum ya!"

"Ya siz yukarı gelin, kahveleri içiyorduk zaten."