NEFES ALMAK

15.9K 1K 95
                                    


VE İLK BÖLÜM SİZLERLE...

Aşkını silmek...

Ne acı bir sondu...

Sensiz nefes alabilmek,

İmkansız bir başlangıçtı.

DAMLA

Barış... Benim tüm hayatımdı. Çocukluğum, gençliğim ve geleceğim. O, ben var oldukça var olacak aşktı. Ben, o nefes aldıkça yaşayacak bir varlık. O derece bağlıydım ona. On altı yaşına henüz basmıştım ki, karşıma geçmiş ve "Artık elimi tutacak kadar büyüdün bence," demişti. Her ne kadar sürekli kavga etsek de bu aşktandı, sevgiden ve bağlılıktandı; o an fark ettim.

Barış benim ikiz abilerimin yaşıtı idi. Demir ve Erim. Bu sene 22 yaşına girmişlerdi. Ben de on sekiz olmuştum. Üniversiteden mezun oluyorlardı. Ama Barış yüksek lisans yapacaktı ve bu beni çok geriyordu. Çünkü yüksek lisans demek üniversiteye devam etmesi demekti, zaten dört yıl boyunca ömrümden ömür gitmişti. Kızlar ona bakıyor mu? Kızlarla konuşuyor mu? Onlarla ders aralarında sohbet ediyor mu? Ona aşık kaç kız vardı? Beni biliyorlar mıydı? Onun gibi daha milyonlarca kıskançlığım vardı. Abilerim ise bu konuda bana hiç yardımcı olmuyorlardı. Çünkü durumumuzu bilmiyorlardı. İki sene boyunca nasıl gizledik bilmiyorum. Bir annem farkında durumun. O da haberi yokmuş gibi davranıyor. Sağolsun...

Annem Meral... Babama deli gibi aşık olan kadın. Abilerim doğduktan sonra başka çocuk istememişti aslında. Abilerim o kadar yaramazmış ki, başka çocuğa ayıracak zamanım yok, dermiş. Ama benim sürpriz gelişim yine de herkesi -özellikle babamı- mutlu etmişti. Biraz kıskansalar da abilerim de mutlu olmuşlardı.

Doğduğum zaman Demir abim "Anne o artık bizim prensesimiz mi?" demiş.

Annem de "Evet bebeğim, o sizin prensesiniz ve siz onu kötülüklerden, kötü insanlardan koruyacak şövalyelersiniz," demiş. O sırada da Barış yaklaşıp bana bakmış ve yüzünü ekşitmiş.

"Bence o tam bir cadı. Bizi ondan korumanız lazım," deyince herkes bu tavrına gülmüş.

O zamanlardaki duyguları Demir ve Erim'i kıskanmasıydı tabi. Bunu anlayabiliyorum. Onları elinden aldığımı düşünüyordu.

Şimdi ki duruma bakılırsa ben Barış'ı abimlerin elinden almış oluyorum galiba. Çünkü zamanının çoğunu yanımda geçiriyordu. O akşam gezmelerine son vermişti. Çünkü ben asla izin vermiyordum. Azıcık kıskançtım işte. Ama azıcık...

BARIŞ

Damla... Ona ne zaman aşık oldum bilmiyorum. O kadar hayatımdaydı ve gözümün önündeydi ki, sanki kaçınılmazdı ona aşık olmam. Ama kabullendiğim günü biliyorum, tüm iliklerimde hissettiğim anı. Sanırım ilk düştüğü gün, dizini tutup yanıma koşmuştu ve "Üfle de geçsin, çok yanıyo," deyip, ağlamıştı. O ağladığında benim içim yanmıştı. O da üflesin, kalbimin ağrısı geçsin istiyordum.

Onun ilk büyüdüğünü fark ettiğimde çok terbiyesizceydi ama sürekli onu düşünerek geçiriyordum gecelerimi ve hiçbir kızı öpmemiş, dokunamamıştım. O olsun istiyordum. Ben onun ilki, o benim ilkim olsun diye bekliyordum. Yanımda uyusun, ona dokunayım istiyordum. Bir tek ona...

Havuz başında geçirilen zamanlar benim için işkenceye dönüşmüştü. Onun o incecik bikinilerinin içindekileri düşündükçe deliriyordum. Oysa daha on altı yaşındaydı ve benim bu düşüncelerim aptalca hatta sapıkçaydı.

Üniverisiteye başladığım yıl, hiçbir kızla beraber olmamıştım. Hiçbir anlamda. Erim'le Demir bu duruma biraz gıcık olsalar da, açıkçası pek umursamıyordum. Hayatımda ilk ve son o olmalıydı. Lise ve üniversitede bir çok kız yakınlaşmak istemişti ama benim aklımın da, kalbimin de, bedenimin de tek istediği oydu. DAMLA...

SON DAMLA / SON SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin