çoook uzun ve sürprizli bir bölüm sizlerle...
----------------------------------------
Sesini çıkarma lütfen,
Aşk uyuyor kalbimde...
Uyandırma, korkar gürültüden...
Seni seviyorum, deme ne olur...
Çocuk daha, kanar hemen...
Güvenir koşar peşinden...
Sesini çıkarma lütfen,
İhanet daha yeni gitti benden.
Bırak sensiz devam edeyim,
Yaşayamam sonrasında gidersen..."Kaçarsın ha, gösteririm ben sana kaçmayı niyetçi hanım!" dedi direksiyonu sıkarken. Telefonundan Demir'i aradı. Adam telefonu açtığı an konuşmasına fırsat vermeden konuya girdi.
"Özel uçağı hazırlat bana çabuk."
"Lan nereye?""Kız kaçmış."
"Ne?"
"Kız kaçmış diyorum. Onu yakalamam lazım."
"Jetle mi kaçmış? Havada mı yakalayacaksın, ne yapıyorsunuz lan siz anlamadım? Nasıl bir ilişkiniz var? Tuvaletler, pipiler, siz havada uçuşuyorsunuz."Erim sinirle verdi nefesini, "Lan kes! Şirince'ye kaçmış kız."
"Ora nere ya?"
"İzmir cahil kardeşim benim. Kıyametin kopmayacağı tek yerde kıyamet koparacağım bugün!"
"Normal uçakla git o zaman oğlum."
"Lan aradım havaalanını, yer yok. Olanı da yarın sabah. Çok geç."
"Lan başımı belaya sokma benim. Babam demedi mi şahsi işlerinize karıştırmayın şirketin uçağını diye?""Lan ayarlasana! Hadi ya! Kıza yetişmem lazım."
"Abi bırak gitsin dönerse senindir, dönmezse hayat kebap valla."
"Demir aç karna da tok karna da çekilmiyorsun valla, ayarla hadi."
"Ne yapacaksın anlamadım ki, gitmiş işte, kaçmış senden."
"Bulayım da bir göstereceğim ben ona kaçmayı. Kucağıma yatırıp, pataklayacağım.""Hoş geldin Mr. Grey."
"Of Demir of! Havaalanına gidiyorum ben, hadi."
"İyi tamam. Babam duyarsa kaçırmış uçağı derim bilmiş ol."
"Tamam lan tamam. Gasp etti, de istersen."
Telefonu kapatıp, yolun en soluna geçti ve gazı da sonuna kadar kökledi.***
ŞİRİNCE
"Ay anne İstanbul iyi hoş da memleketimin çok ayrı bir havası var valla."
"Kalma kızım artık oralarda. Gel dön memleketine."
Tanem sıkıntı ile ofladı, "Anne, işim gücüm var benim orada."Annesi yüzünü buruşturdu, "Aman ne işi canım. Milletin kızı-oğlu mühendis, öğretmen oluyor. Sen ola ola zayıflatıcı oldun. Meslek mi o canım? Gel baban burada sana tuhafiye dükkanı açsın. Çalıştır, daha çok para kazanırsın. Hem Melek'in oğlu seni istiyormuş. Evlenirsin onunla. Çocuk okumuş, görmüş çocuk-"
Birden gelen öksürük sesi ile Tanem bahçeye baktı ve şok geçirdi.
"Merhaba Tanem!" dedi Erim gülümseyerek.
"Kızım bu kim?" dedi kadın şaşkınlıkla adama bakarak.
Tanem bir annesine bir de bahçede sırıtarak dikilen Erim'e bakıyordu. Nereden çıkmıştı bu adam Allah aşkına? Deli miydi neydi?Kız sessiz kalınca, "Erim ben!" diyerek yanıtladı adam kadını elini kaldırarak. "Nasılsınız?"
"Elim ne kız? İsme bak."
"Elim değil anne. Delim delim. İstanbul'un delisi bu. Takmış bana."
"Vah yazık. Gencecik, üstelik yakışıklı da çocuk.""Ya işte. Allah akıl vermeyince, paçasını düzgün vermiş."
"Ne?"
"Yok, bir şey."
"Neyden delirmiş peki ya acaba?"
"Tuvalette sen düş. Kafanı yar. Ondan sonra ne akıl kalmış ne bir şey. Bayağı deli ama. Beni sevgilisi sanıyor. Bir ikizi var sanıyor. Mesela holdingi bile
var sanıyor. Deli işte.""Bu mu?" dedi kadın inanamayarak.
"Aaa evet anne, etrafta başka deli mi var Allah'ını seversen? Senin gözler de gitmiş ha. Yazık."
Erim verandanın tahtalarından zıplayıp, kadının yanına geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DAMLA / SON SERİSİ III - FİNAL
Romance"BU HİKAYE WATTYS 2018 YARIŞMASININ UZUN LİSTENE GİRMEYE HAK KAZANMIŞTIR" O gittiği zaman şehrin ışıkları bir bir sönmüştü. Karanlıklarda boğulmuş, gözyaşları ile yıkanmıştı senelerce... Çaresizliğin en dibini görmüştü... Acının en zirvesine çıkmışt...