SEVGİLİ OLMAK NE DEMEK

9.9K 960 162
                                    


Biliyorum bir çoğunuz YENİ HAYAT'a bölüm bekliyor. Ama eşimin yeğeni ameliyat oldu ve bölüm yazamadım. Bu hazırdı diye en azından bunu paylaşmak istedim.

Yar olmak ne demekti?
Bilmezdi o işte.
Yara olur, acıtırdı
İyileştiremezdi de.
Sevgili olmak ne demek?
Nereden bildin, cahillik işte.
Sevgi der susardı,
Gerisini getiremezdi bile.
Aşk neydi, nerede saklanırdı?
Nereden bilirdi yüreği onun.
Gelmişti de belki,
Baş köşededir de haberi yoktu.

Sarp birden çalmayı bıraktı ve hızla ayağa kalkıp, oradan uzaklaştı. Tam Damla da kalkacaktı ki, Barış onu tuttu. Önce Damla kaşlarını çattı.
“Barış kıskanç-” Barış’ın kaşı ile gösterdiği yere baktı. Hale adamın peşinden gidiyordu.
“Bence onun da sana ihtiyacı kalmadı,” deyip, gülümsedi. “Sadece kabullenmesi zaman alacak.”

Damla gülümseyerek oturdu yerine ve içinden dua etmeye başladı.
‘İnşallah olurdu...’

*

“Sarp!” kız çalılıklardan yürüyemiyordu. Adama yetişmesi zor oluyordu. “Sarp!” diye tekrar bağırdı.
Adam sinirle arkasını dönmeden durdu. Bir iki saniye derin ama öfkeli nefesler aldı ve hışımla arkasına döndü. “Sen gerizekalı mısın? Peşimden ne geliyorsun? Kendine zarar vermekten başka bir şey değil! Geri dön.”
Hale arkasına baktı. “Artık çok geç!”

“Bak benden uzak dur. Yaralarımı saramazsın. Çünkü o yaraları ben açtım kendime. Bu ne demek biliyor musun?”
Kız adama yaklaştı, “Bir sen misin lan yaralı? Evet biliyorum ne demek? Allah bilir kıza ne öküzlük ettin de, kız seni terk etti. Şimdi de o öküzün sülalesi kadar pişmansın. Bu mu lan yaran?”

Sarp yana bakarak sabır çekerken, Hale devam etti, sesi ve anlatışı alaylıydı başta. “Bir de ben sana anlatayım yaramı. İki sene önce anneler gününde, anneme çiçek alıp, evine gittim. Sürpriz yapmak istedim. Aa bir de baktım ki, erkek arkadaşım da annemin anneler gününü kutluyor. Ama elini değil, her yerini öpüyordu. Annem kahve yerine kendini ikram etmiş adama.” Sonra birden bağırmaya başladı.

“Sevgilimle annemi aynı yatakta bastım ben!” yere çöküp ağaca yaslandı “Hangi yaramı soruyorsun şimdi? Annemin iğrençliğini mi? Sevgilimin rezil ihanetini mi? Yoksa babamın yüzüne bakamayışımı mı? O adam anneme de bana da yıllarını verdi. Kahrolur diye söylemiyorum. Canına kıyar diye o kadınla yaşamasına susuyorum. Ondan bahsederken ‘annen’ demesine bir şey diyemiyorum. Ama bağırmak istiyorum; o benim hiçbir şeyim değil, o kadın ikimize de ihanet etti demek istiyorum. Susuyorum. O adamın mükemmel babalığına, kusursuz kocalığına edilen ihanete susuyorum.”

Adam da kızın önüne çöktü, “Özür dilerim. Ateş düştüğü yeri yakarmış Hale. Herkesin yükü kendine ağırmış. Bak yaşadıkların kolay değil. Kabul. Ama ben yapamam.”
“Neden?” dedi kız gözlerindeki yaşı silerek.
“Çünkü ben onu hala seviyorum.”

Kız hıçkırarak ağlarken, adam da onu sardı. “Çok özür dilerim Hale, senin için doğru adam olmayı çok isterdim,” dedi.

***

O gece herkesin canı sıkılmış ve erkenden yatılmıştı. Sabah ise, sessiz ve soğuk edilen bir kahvaltıdan sonra ayrılmışlardı evden.
Barış ile Damla arabada teklerdi. Barış dünden beri kızın elini bir saniye bile bırakmıyordu. Sürekli kızla göz göze gelip, gülümsüyordu.
En sonunda ağzındaki baklayı çıkardı, “Benim eve gidelim mi?”

Damla gülümsemeye çalıştı. Gidemezdi, olmazdı. Önce güzellik merkezine gitmeliydi. Bakımsızlığın dibini boylamıştı.
“Başka zaman inşallah,” diye geveleyince, Barış şaka sanarak güldü.
“Saçmalama Damla,” dedi tuttuğu elin altındaki bacağını okşarken, “O nasıl bir reddediş ya. Kısıra davet eden komşu muamelesi yaptın.”

SON DAMLA / SON SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin