ANLAYAMAZSIN

10.2K 924 109
                                    

Duygusal ve eğlenceli bir bölüm sizlerle =)
Bölüm şarkısı SEKSENDÖRT-ANLAYAMAZSIN =) bu aralar sıkça dinlediğim bir şarkı ve DAMLA İLE BARIŞ'a çok yakıştırdım ben bu şarkıyı. Umarım sizde beğenirsiniz =)

--------------------------------------------

Sen benim yaralarımı artık saramazsın.
İzin versem de,
Bağıra çağıra konuşsan da,
Hatta haykırsan bile sesini duyuramazsın.
Sen benim ellerimi artık tutamazsın.
Yaralarımı görsen de,
Ellerinle dokunsan da,
Hatta onları sarsan da
O çektiğim acıları anlayamazsın.

-----------


“Şarkı söylesene Beren.”
İkisi bahçede salıncakta oturup yıldızları izliyorlardı. Damla’nın yüzünde gördüğü saf acının tarifiydi. Aynı abisinin gittiği ilk zamanlar gibiydi. Darmadağın. Üstelik herkes bildiği için artık gizlemiyordu da.
Beren şarkıya girdiğinde Barış bahçe kapısında kalakaldı. Geri geri gitti ve duvar dibine çöktü.

“Evumuzun önünden dere akar denize
Yaşlansayduk sevduğum senun ile diz dize
Karayemiş dalinun açti beyaz çiçeği
Bu sevdadan fayda yok geçirmişuz zamani

Damla her sözde hıçkırıklarını saklayamıyordu. Beren’in dizine koydu başını ve arkadaşı saçını okşayarak şarkıyı söyledikçe o daha da çok ağlıyordu. Duvarın dibine çöken adamın ise her hıçkırıkta canından can gidiyordu.

Yüce dağ değil idum duman sardi başumi
Sevduğum beni ağlar ah benda sevduğumi
Kayik gelur uzaktan dalgalara karişmiş
Daha kavuşamadan mevlam ayriluk yazmiş

Çalma kemençem dertli zaten yüreğum yara
Boyle ayriluk olmaz hep mi bu bahtum kara
Civra’nun yalisina vardur küçük bir liman
Gelmeyelum göz göze ağlarum dayanamam

Yüce dağ değil idum duman sardi başumi
Sevduğum beni ağlar ah benda sevduğumi
Kayik gelur uzaktan dalgalara karişmiş
Daha kavuşamadan mevlam ayriluk yazmiş”
(KORAY AVCI- DİZ DİZE)

“Bizde kavuşamayacağız Beren.”
Beren kızı kollarına aldı ve sarıldı ona. “Saçmalama. Affedeceksin onu. Gün gelecek affedeceksin. O senin yaralarını saracak, sen onun kollarını. Unutturacak sana hepsini Damla. Sen onu affedince iyileşeceksiniz.”

Damla sadece başını aşağı yukarı salladığı için, Barış cevabını sessizlik olarak aldı ve kalkıp, oradan uzaklaştı. Doğru zaman o gün değildi.

***

Damla, kapıda başını eğmiş ona acıyla bakan adama buz gibi bakışlarla karşılık veriyordu.
Sessizlik ikisinin de dilindeki zehri saklıyordu. Sessizlik ikisinin de aralarına duvar örüyordu ve Barış artık o duvarlardan nefret ediyordu. Elleri ile kıramasa bile sözleri ile ufacık bir delik açmak istiyordu. O zaman sesini duyurabilir, o zaman onunla en azından iletişime geçebilirdi.

“Merhaba Damla. Artık konuşalım mı?”
Damla delirmiş gibi birden kahkaha atmaya başladı. O susmadıkça Barış acı çekiyordu ama o bunu göremiyordu. “Kus-kusur-a bak-bakma. Komik geldi. Sekiz sene aradan sonra kon-konuşmak yani.” Kendini toparlayıp, adama aynı şekilde başını eğip baktı, “Aradan sekiz saat geçmiş gibi ‘hadi sarılalım da barışalım aşkım’ demeyeceksin her halde, ha Barış?”

SON DAMLA / SON SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin