Her insanın nefesinin kesildiği, yaşamak için değilde öylesine kalbi attığı anlar olmuştur illa ki...
Düşünsenize sevdiğiniz kişi makinalara bağlı ve hayatı sadece doktorların elinde. Orada ufak fişi çektikleri zaman onun hayatıyla birliklikte senin de hayatın sonlanacak.
Sadece 1 gün önce çok mutluyduk. Hiç bir şey yokmuş gibi eğleniyorduk. Bir anda oldu her şey. Yarış yapıyorduk. Bitiş çizgisine çok az kalmışken kalbini tuttu.
Anlamadım...
Lanet olsun ki anlamadım...
Ben beni kandırmak için yapıyor sandım. Beni geçmek için yapıyor sandım. Yere yığıldığında bile hala numara yapıyor sandım. Ama o atak geçiriyordu ve ben buna engel olamadım.
Kansere bağlı ataklar.
Kansere bağlı hastalıklar.
Kansere bağlı unutkanlıklar.
Kansere bağlı hipnozlar...Hepsini benden gizledi!
Kızamıyorum, yapamıyorum.
Seviyorum onu!
Bilinmeyenimi seviyorum.
Bana Gece Kraliçesi demesini seviyorum.
Onun aşkını seviyorum.Sana muhtacım Pamir.
Sadece 1 hafta önce onu öğrenmiştim.
O bir hafta bana yetmedi sevgilim.
Senin kalkman ve bir ömür yaşamamız gerekiyor.Daldığım düşüncelerden çıktım ve çöktüğüm hastane duvarından ayağa kalktım. Karşımda olan kıyafetleri giyindim ve Pamir'in odasına girdim.
Hiç bir şey yapmadan yatıyor...
Yavaşca yanına geçip oturdum. Hala sıcak olan elini avuçlarım arasına aldım.
"Unuttun mu sevgilim? Daha ben seninle birlikle korku filmi izliyecektim. Korkmam diyordum sana, sense bana hep korkarsın diyip inadıma gidiyordun. Ben şimdi daha fazla korkuyorum Pamir! Bir daha olmamandan, bir daha sesini duymamamdan, bir daha o mavi gözlerini görememekten, çok korkuyorum Pamir. Hem de çok"
Tuttuğum elini bırakmadan göğsüne yattım. Göz yaşlarım onu rahatsız ediyordu belki de. Ben yine bencillik edip bunu görmüyordum. Yavaş yavaş akıyordu üstündeki hastane kıyafetine göz yaşlarım...
"Ben çok üzgünüm sevgilim. Seni daha önce fark edemedim. Daha fazla anımızın olmasını sağlayamadım. Gözümün önünü göremedim. Ben çok özür dilerim. Affet beni nolursun Affet. Ben böyle yaşayamam. Başkasını sevemem." Ağlamalarım yavaş yavaş hıçkırıklara dönüşmeye başladı.
Üstündeki tişörtü sıkarak ağlıyordum. Aynı zaman da aynı şeyleri tekrar edip bağırıyordum.
"UYAN"
"UYAN"
"UYAN"
......"Uyan Pamir. Yalvarırım uyan. Gece'nin olması için Gündüz'e ihtiyaç vardır ve benim Gündüz'üm böyle solamaz ki. Solmamalı. Yaşamalı. Yaşa Pamir! Uyan sevgilim. Aç o aşık olduğum mavilerini hadi nolur" sonşara doğru sesim kısılmıştı. Konuşacak gücüm yoktu. Ya da buradan kalkacak.
Kulağıma tiz bir ses gelmeye başladı. Kafamı dayadığım kalp hizzasında artık o ritmik ses yoktu. Düzensizleşmişti!
İçeri doktorlar girmeye başlamıştı. Onun göğsünden kalkmamı söylüyorlardı ama dinlemedim.
Taa ki belime ve boynuma büyük kollar dolanıp beni kaldırana kadar.Kim olduğunu bilmiyordum sadece şuan ona sığınmıştım. Kafamı o kişinin göğsüne yaslayıp ağlamamı sürdürdüm. Ve o ses kulaklarıma doldu.
"Ölüm saati 16:42"
~~~
Ne dedim ben?
Eheh piçlik yapcam demedim mi?
Sözümü tuttum hadi eyw
Yeni bölüm yetişirse yarına gelir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CALL ME MAYBE ||texting||
Short StoryBilinmeyen: queen of the night Asu: ? Bilinmeyen: Bu çiçek çok kolay yetişir. Asu yazıyor Bilinmeyen: Yazma dinle Bilinmeyen: Fakat yılda sadece bir kere açar. Bilinmeyen: Bitkinin oluşumu 1 yıldır ve ömrü sadece bir gecedir Bilinmeyen: Bir gece...