Yorum yaparsanız çok çok mutlu olurum. Siz de sevap işlemiş olursunuz eheheh
🌑🌑🌑
Jin ve Jimin açlıktan öldükleri için yemekhaneye koşmuşlardı. Diğer dersin başlamasına daha iki saat vardı ve ben de bir boş sınıf bulup uyumayı planlıyorum.
Sonunda bir sınıf bulduktan sonra en arka sıraya geçtim ve çantamı da masamın üstten koyup üzerine yattım. Yani kafamı koydum. Koskoca masaya yatacak halim yoktu. Tabi lisede yatardım falan ama şimdi üniversite son sınıftaydım.
İlk günden ders işleyecek kadar insafsız hocalarımız vardı. Ve ben ilk gün, ilk dersten pert olmuştum.
Tam dalacağım sırada, sınıfın kapısı açıldı. Umursamadım. Gelen kişinin geri gidecegini düşündüm.
"Taehyung."
Duyduğum ses ile kapalı gözlerim sonuna kadar açılmış, nefeslerim de hızlanmaya başlamıştı. Adım sesleri yaklaştıkça deliriyordum. Burada ne işi vardı ki?
Unuttun sen onu Taehyung. Biz böyle konuşmamıştık. Sen kolay bir insan değilsin. Hemen kendine geliyorsun bebeğim. O pis tavşana kanmak yok artık.
"Taehyung, uyuyor musun?"
Uyuma numarası yapsam yemezdi. O yüzden yavaşça kafamı kaldırdım ve Jungkooka döndüm.
"Sayende hayır."
"Ah, özür dilerim. Ben, seni görünce yanına uğramak istedim."
"Yanıma uğramak istedin? Benim? Benim yanıma?"
İşaret parmağımı kendime doğrultup, anlamlandıramadığım sorunun cevabını bekliyordum.
"Evet, senin yanına."
Jungkook, geçen zamanda insani duygular falan mı kazanmıştı? Nereden geliyordu bu naziklik, bu kalbimi çalan cümleler?
Yanımdaki boş sıraya oturdu ve yüzünü bana çevirdi.
"Nasılsın, iyi misin? Görmeyeli baya değişmişsin." dediğinde kıkırdadım.
"Özel günlerde buluştuğumuz akrabalar gibi konuştun." dediğimde o da kıkırdadı.
"Böyle gülümsemeni yakından görmeyi çok özlemişim."
Gülümsemem yüzümde donup kalırken, Jungkook hala beni izliyordu. Gözleri, burnu, dudakları, benleri... Her şeyi ile buradan kusursuzdu.
"Neden?"
"Ne neden?"
"Neden bunu bana söylüyorsun? Beni unut dedikten sonra neden beni özlediğini söylüyorsun?"
"Çünkü özledim."
"Ben seni unuttum Jungkook. Kalbimden silip attım. Senin de istediğin gibi seni unuttum."
Jungkook yavaşça yutkundu ve benden gözlerini kaçırdı.
"Gerçekten unuttun mu?"
"Evet, unuttum. Tabi senin sayende yaptım bunu. Sen öyle gitmeseydin yapamazdım belki de hiç. Sana bunun için teşekkür ederim tabi."
"Yoksa... yoksa, başkasını mı seviyorsun Taehyung? Jimin ile konuşmalarınız doğru muydu?"
"Ne konuşması?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no way | taekook
FanfictionGüneşli bir günde, birden yağmaya başlayan yağmur gibi girdin hayatıma. Güneşle birleşen yağmurun oluşturduğu gökkuşağım oldun. Ama sen hayatımı renklendirmedin. Tamamen siyaha boğdun.