no way | taekook

31. Ödevimizi yapalım

🌑🌑🌑

"Ya yok. Ben yapamayacağım sunum falan."

Elimdeki notları yere attım ve kendimi koltuğa bıraktım. Jiminin evinde oturmuş, uzun zamandır yapmadığımız toplantımızı yapıyorduk. Ben de bir yandan üç gün sonra Jungkook ile ikimizin sunacağı ödeve çalışıyordum.

"Aman boşver Taehyung be. Neyine takıyorsun ki?"

"Bütün fakültenin önünde sunum yapacağız. Sendeki bu rahatlık ne?"

Jimin omuz silkti ve elindeki telefona geri döndü. Jin de mutfaktan yaptığı tatlıları getirip yerine oturdu.

"Jungkookla beraber yapacaksınız Taehyung. Bu kadar endişelenme."

Jungkookun ismini duymamla gerginliğim gitmişti. Bugün kesinlikle onu görmem lazımdı.

"Seks hayatınızı aktif hale getirmek için on etkili yol."

Jimin, telefondan okurken bağdaş kurdu ve oturdu. Jin ile ikimiz de ona dönmüştük.

"Jimin senin seks hayatın mı var?"

Jin gülmeye başladığında ben de güldüm.

"Senin çok var sanki geri zekalı. Taehyungun bile yok daha."

Gözlerimi kaçırıp, yere attığım kağıtlara uzandım ve okuyor gibi yapmaya başladım.

"Siktir! Bu bir boklar yemiş."

"Taehyung! Yoksa yaptınız mı?"

Jimin ve Jin üstüme üstüme gelirken yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Onlara neyse sanki.

"Taehyung, seviştiniz mi sevişmediniz mi?"

İki elimle yüzümü kapatıp kafamı yere eğdim.

"Sevişmişler! Nasıl bize söylemezsin Taehyung?"

Jimin cırladığında, daha da oturduğum yere sindim.

"Kim altta oldu?"

Gözlerimi büyülterek, soruyu soran Jine döndüm.

"Ya utanıyorum. Konuşmak istemiyorum."

"Şıçarım senin ağzına. Anlatacaksın hepsini. Söyle çabuk!"

Yanaklarım cayır cayır yanıyordu. Cidden bu konuları konuşmak normalde bu kadar utandırmazdı.

"Kim alttaydı!"

Jimin yine çirkefleştiğinde sesli bir şekilde nefesimi bıraktım.

"Ben alttaydım. Oldu mu?"

"Oha. Yoksa geçen, ayağım burkuldu dediğin gün müydü? Yani aslında o yüzden mi yürüyemiyordun?"

Alt dudağımı ısırıp yavaşça kafamı aşağı yukarı salladım.

"Sıçayım Taehyung ya. Niye anlatmadın bize?"

"Jimin mal mısın ya? Neyini anlatayım?"

"İlk kez biri ile seviştin. Bunu bize anlatman lazımdı."

Yerimden kalkıp pantolonumu düzelttim.

"Of utandım işte ya. Abartmayın." dediğimde Jin kolumu tuttu.

"Peki nasıl hissettin?"

Tekrar gözlerimi kaçırdım ve boğazımı temizledim.

"Çok güzeldi."

Jin ile Jimin hayvan gibi anırmaya başladığında ben de güldüm.

"Gerçi geç bile kalmışsınız. İki ay oldu. Koskoca Jungkook, iki ay zor bile dayanmış."