🌑🌑🌑
"Alo Jin, nerdesin?"
"Namjoonla marketteyiz bir şey mi oldu Taehyung?"
"Hemen geri dön Jin. Bize oyun hazırlamışlar. Yoongi, Jimine bir şey yapacak. Ben evi bulamıyorum konumunu at bana da."
Ağlarken konuştuğumda endişem daha da çok artıyordu.
"Ne! O Yoongiyi çok pis sikeceğim. Gidiyorum hemen."
Jin telefonu kapattığında oturduğum kaldırımdan kalktım. Bitmişti her şey. Eğer Jimine bir şey olmuş olsun Jungkooku ve Yoongiyi öldüresiye kadar dövecektim.
Yaklaşık on dakika sonra telefonuma gelen konum ile tekrar koşmaya başladım. Tanıdık evi görene kadar koştum.
Jine yaslanıp zar zor yürüyen Jiminin her tarafını kırmızı görmem kalbimin sıkışmasına neden oldu. Biraz daha yaklaştıktan sonra kan olmadığını anladım ve biraz da olsa rahatladım.
"Jimin!" diye bağırdıktan sonra koşarak yanına gittim. Jimin anında kafasını kaldırdı ve yanına gider gitmez ağlayarak bana sarıldı.
"Sen haklıydın Taehyung. Buraya hiç gelmemeliydik."
Jimine sarılırken ben de ağlamak istiyordum yine. Ama yapamazdım.
Jinin arkasında beliren Yoongiyi görmemle Jiminden ayrıldım ve Yoongiye doğru yürümeye başladım. O ne olduğunu anlamadan suratına bir yumruk geçirdim.
Bir tane daha geçireceğim sırada bileğimin tutulması ile elim havada kalmıştı. Sinirli bakışlarımı bileğimi tutan kişiye çevirdiğimde daha çok sinirlendim ve bileğimi çekmeye çalıştım.
Jungkook bileğimi sıkı sıkı tutarken kendimi kurtaramadım ve beni Yoongiden uzaklaştırmasına mani olamadım.
Jin tarafından Yoongi, bir yumruk daha yemişti.
"Bu çocuk sana ne yaptı orospu çocuğu? Ne bu nefret? Söylesenize biz size ne yaptık!"
Yoongi dudağının kenarındaki kanı sildi. Jungkook hala bileğimi sıkıyordu. Jimin artık kendini yere bıraktığında bir kez daha Jungkooktan kurtulmaya çalıştım. Bu sefer bırakmıştı.
Koşup Jiminin yanına giderken koluna girdim. Kesin çok sinirlenmişti ve o yüzden kendini böyle kaybetmişti.
"Bunun hesabını vereceksiniz. İkiniz de!"
Jin son kez konuştuktan sonra Namjoona sinirli bir şekilde baktı ve yanımıza geldi. Namjoon da arkasından geldi.
"Ben gerçekten bilmiyordum Jin. Sana yemin ederim. Bana sadece Jimine güzel bir süpriz hazırladım ama yalnız kalması gerek dedi. Gerçekten hiçbir şeyden haberim yoktu."
"Çok güzel bir süprizmiş orospu çocuğu. Şimdi o sikik arkadaşlarının yanına defol."
Jin, Namjoonu ittirdiğinde Namjoon ne yapacağını bilemedi.
"Sikerim onları Jin. Benim tek arkadaşım sensin."
"Namjoon şu an seninle uğraşamayız defol git! Jin sen de Jimini sırtıma bindir." dediğimde Jin beni onaylamış ve hemen harekete geçmişti.
Jimini sırtıma alıp ayağa kalktığımda Jungkook ile göz göze geldim. Bu sefer ona karşı sevgi bakışlarımın aksine nefret bakışlarım vardı.
Evden uzaklaştıktan sonra Jine bir taksi çağırmasını söyledim.
"Hastaneye gidelim." dediğimde Jimin itiraz etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no way | taekook
FanficGüneşli bir günde, birden yağmaya başlayan yağmur gibi girdin hayatıma. Güneşle birleşen yağmurun oluşturduğu gökkuşağım oldun. Ama sen hayatımı renklendirmedin. Tamamen siyaha boğdun.