no way | taekook

36. Bitti mi hikayemiz?|FİNAL

Your eyes tell

1 yıl 4 ay sonra gelen final...

🌑🌑🌑

Odanın içinde koşuştururken yine her zamanki gibi geç kalmıştım. Mezuniyet törenime bile geç kalıyordum. Alışmıştım kendime, buna da tamamdı.

"Tören başlayacak salak sen hala odada mısın?"

"Yok okuldayım Hoseok. Buraya da klonumu bıraktım."

"Ne kadar bayat espriler bunlar."

"Oyalama beni."

Tekrar bir koşuşturmanın içine girdiğimde aceleyle gömleğimi üzerime geçirdim. Telefonum çalmaya başladığında açtım ve kulağım ile omzumun arasına sıkıştırıp, düğmelerimi iliklemeye devam ettim.

"Alo."

"Sevgilim nerdesin?"

"Jungkook aşkım, yurttayım ben ya ama jet hızıyla geleceğim."

"Törenin başlamasına on dakika kaldı biliyorsun değil mi?"

"Aman iki saat dekan konuşur zaten. Bir şey olmaz."

"Ciddi misin Taehyung?"

"Off oyalama beni ya. Kapatıyorum."

Telefonu kapatıp aceleyle saçımı düzelttim. Hoseok çoktan giyinmiş beni bekliyordu.

"Bol bol fotoğraf çek tamam mı kanka?"

"Onun için zorla götürüyorsun zaten. Yugyeom da gelemiyor senin kölen olacağım resmen."

"Be Hoseok, sen bana tuvalette bile fotoğrafını çektirmiyor musun? Bir gün de sen fotoğrafçı ol."

"Ne ağladın be Taehyung."

"Bugün yeterince ağlayacağım zaten. Olum mezun oluyoruz lan. Bu gençlik bir daha gelmeyecek. Bu odada bir daha beraber kalamayacağız. Sabahlara kadar parti yapamayacağız."

"Taehyung saçmalama makyajın bozulacak."

Gülüp ayağımdaki terlikleri de çıkardıktan sonra ayakkabılarımı giydim.

"Hazırım, hadi gidelim."

Koşar adımlarla yurttan çıktıktan sonra hızlı hızlı yürüyerek okula geldik. Kalabalığın arasından geçerek bizim bölümün toplandığı yere vardım. Bu sırada da tahmin ettiğim gibi dekan konuşma yapıyordu.

"Taehyung, buradayız."

Jiminin sesiyle birlikte yanlarına giderken Hoseok hızlı yürüyorum diye söyleniyordu.

"Kendi mezuniyet törenine de geç kalmazsın ama ya."

Jimini hafifçe ittikten sonra Jungkookun yanına gidip sarıldım. Saçları bozulmasın diye çok sıkı sarılamamıştım ama güzel parfümü çoktan burnuma dolmuştu bile.

"Selam Jungkook."

Gülümseyip işaret parmağım ile omzunu dürttükten sonra Jungkook da gülümsedi.

"Ne kadar yakışıklı olmuşsun Taehyung."

"Aslında çok zamanım yoktu ya. Yoksa daha güzel hazırlanacaktım."

"Cübbeni giy artık."

Jinin sayesinde aklıma gelen cübbeyi çantamdan çıkardım ve giydim.

"Hoseok, bizim bir fotoğrafımızı çeksene Jungkookla."

"Mesaim başladı mı?"

"Saati 10 dolar."

"Anlaştık."