KURŞUN/KİMTAEHYUNG

28.bölüm🍬

"Melis!"

"He"

Melisle birlikte yatağa uzanmıştık ve o onun üstünde yorgan vardı ama benüm yoktu elimi kafasının arkasına yetleştimiştim o da elini belümr atmıştı.

"Sen şimdi anlaşmamızı bozdun!"

"Tae napsaydım?"

"Bir seferlik affediyorum birdaha yapma"

"Yapmiyimde ölelim demi tae"

Elimle ağzına vurmuştum anneler gibi.

"Ağzından bir kere hayır çıksın ya!"

Yanaklarını şişirdi ve bana baktı.

"Nutella istiyorum"

"Jimin'e diyim gelirken nutella getirsin başka ne istiyosun?"

"Çikolatalı süt"

"Tamam"

Elimi melis'in kafasından çektim ve telefonu cebimden çıkardım.jimin e basıcaktım ki bir anda o kişiden mesaj geldi.

"Tae onun kim olduğunu biliyorum artık saklamana gerek yok!"

"Kimin kim olduğu?"

"Anneni saklamana gerek yok"

Bir anda doğrduldum ve korku dolu gözkerle melise baktım.

"Ne annesi benim annem yok!"

"Hani tatildelerdi tae*

"Hayır tatilde öldü"

"Bana yalan söylemeyi bırak artık!"

"Herkezin bir sırrı vardır ve telefonuma gizlice bakan insanlardan nefret ederim anladınmı beni!"

"Özür dilerim!birdaha bakmiycam."

Hemen kendime geldim  ne ssçmalıyorum ben sevdiğim kıza bağırıyorum.

"Ö-özür dilerim öyle demek istemedim sana kızmamalıydım"

"Püüf alışkınım tae siktir et"

"çok sinir bozucusun!"

"Tae artık beni gömmeyi bırak ve nefret ettiğin bir insan olarak benim peşimden gelme!"

Serumunun bağlı olduğu hareket eden çubuğu eliyle ittirerek odadan çıktı.

"Yaa meliiss"

~sude'den~

Nerdeyse her günüm daniel'ile geçmişti ve galiba ona çok alışmıştım.şuan okul bitmiş ve biz daniel ile melise gitmeden önce alış veriş yapmaya karar verdik.ve çok büyük bir alışveriş merkezine girdik.

"Önce nereye uğri-"

"Gucci"

"He anladım hadi gidelim"

Birlikte yürüken tedirgin görünüyordu kafasını öne eğmiş ve elleriyle oynuyordu.
Elimle danirlin kolunu tuttum.

"Sen iyimisin?"

"evet birşeyim yok"

Yürümeye devam ettiğinde beni durdurdu.

"Çıkalım burdan!"

"Neden? Bir sorun mu var?"

"Hayır sadece sana birşey söylemem gerek"

"Tamam"

Daniel'ile  alış veriş merkezinden çıktık. Ve sessiz bir sokağa girdik.

"Ne oldu?"

"Sana bir şey söylemem gerek!"

Ne diyecekti neden bu kadar düşünceli ya bana aşık olduğunu söylerse bende ona aşık olmaya başlarsam ya yongi napıcam ben?

"S-söyle hadi!"

"Ben!"

"Evet!"

"Çok üzgünüm!"

"Neden peki?"

"Sana daha önce vermem gerekirdi"

Cebinden çıkardığı mektubu bana uzattı.

"Okuduktan sonra sakın üzülme ben yanındayım çünkü!"

elindeki mektubu hızlıca alıp açtım.

Belkide bu mektubu daha önceden yazmalıydım ada.ama duygularımı 3 günde bu şekilde baştan yazdım.biraz düşündüğümde sude'ye karşı hiç bir şey hissetmediğimi farkettim.sadece gelip geçici bir hevesmiş hala benim için çok değerli bir arkadaş.ama kendime nasıl engel olucağımı bilmiyorum.ama galiba senden hoşlanmaya başladım.

Minyongi

Mektubu okurken içinden ağlamak geçmemişti çünkü  bende yongiye karşı birşey hissetmemiştim aslında 4 günde bunu nasıl anladım bilmiyorum.ama ada ya yazdığı bu mektubu bana bile yazma gereği duymamıştı ki adayla daha tanışalı 4 gün olmuştu.

Yongi böyle birşey yapıcaksa bende yaparım.daniel e olan hislerimi ona açık edicem.çünkü daha fazla dayanamayacağım.

"Daniel!"

"Yerde buldum ya senin okuman için bıraktı yada düşürdü.sude artık onun için üzülmeni istemiyorum.bu adil değil"

"Daniel"

"Ben senden hoşlanıyorum sude!"

"Ben senden hoşlanıyorum daniel!"

İkimizinde aynı anda aşkını itiraf etmesi çok garip gelicek ki ükimizde birbirimize
baka kalmıştık.ne birşey düşünüyor nede hareket edebiliyodum.baş parmğı kulağımın önünde olucak şekilde eliyle boynumu kavradı ve dudağına yaklaştırmaya başladı.gözlerimi kapatmıştım belkide istediğim buydu.

Sude knk geçmiş olsun ne diyim❤❤❤ peki sude yongi'yi nasıl bu kadar çabuk unuttu?ya yongi onu nasıl unuttu peki?hemde 4 günde tabükide yöngi emin elkerde ada mükemmel bir kız yongi yede mükemmel bakıcaktır eminim😊💕💕💕