"yine mi ağlıyorsun sen?"19.bölüm

27 5 0
                                    

Kafasını bana çevirdi ve gülümsedi.

"Yanlışlıkla takıldım."

"ne?"

Jimin'e şaşkınlık dolu gözlerle bakarken oda bana gülümsüyordu.yerdeki çocuk ayağa kalkıp jimin in üstüne yürüdü.

"Park jimin sendin değilmi bunu bilmeliydim birdahaki sefere elimden kurtulamiyacaksın."

Jimini ittirdi ve tepsisini bile toplamadan kapıdan dışarı çıktı.

Ben yemek haneden hemen çıktım.jimin böyle bir şeyi nasıl yapabilirdi hala aklım almıyor gerçekten.

Kabıdan düşünceli bir şekilde çıktım ve birinin omzuna çarptım galiba kafamı kaldırdığımda bu kişinin yongi olduğunu gördüm.

"Dikkat et!"

"Vay be yine başlamışsın soğuk davranışlarına"

Kafasını yantarafa çevirip sırıttı alay eder gibi tekrar bana çevirdiğinde omzuma vurdu ve beni ittirdi.
Arkasından bağırdım.

"Aptalsın min yongi! Bir kıza karşı saygın yok! Asla da olmadı."

Bunları ona söylerken yutkunuyordum. Çünkü canım acıyordu ama sinirliydim.

Bunu dememle durdu ve  bana döndü.

"Ne? Vicdanını mı rahatlatıyorsum?"

Ağzımdan parça parça çıkan kelimelerle

"Vicdan felan rahatlatmıyorum."

"Sana citti söylüyorum... Seni gerçekten seviyordum... Hemde hayatımdaki herşeyden çok.ama sen bunu boşa kullanıcak bir insandın.hiç bir zaman senin istediğin gibi birlikte vakit geçiriceğin,top oyniycağın parklarda el ele gezicek biri değilim ben!"

"Y-yon..."

"hayatım boyunca hep bir kız tarafından üzüldüm ama senin öyle olmayacağını sanıyordum.bana karşı farklı olucağını düşünmüştüm. ama sen annem gibi beni terk edip gittin,annem gibi beni istemedin."

"Seni öptüğüm,sarıldığım,eline dokunduğum,seninle uyuduğum günlere lanet ediyorum."

"B-ben..."

"Sen olanları değiştirmiyorsun sude! Bence uzak dur hayatımdan. Canını yakmak istemiyorum."

Bunu demesiyle kalbim param parça olmuştu.gözlerimden yavaşça akan göz yaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu .ama artık bana sarılıcak bir yongi yoktu...Birdaha asla olmayacaktı.

yongi'nin gözünden dökülen bir yaş görmüştüm eliyle farkettirmeden sildi onu ve yemek haneye girdi uzaklaşmaya başladı benden. Benim ise yaptığım şey sadece ağlamaktı duvara yaslandım ve oturdum ancak gözümden akan yaşları hiç birşey durdurmuyordu.

"Yine mi ağlıyorsun sen?"

"Neden seni hep ağlarken buluyorum?"

Daniel rahatsız olurum diye bana temas etmemeye çalışıyordu.ama bileğimi turup beni kaldırdı.

"Hadi bahçeye gidelim.hem sen bana olanları anlatırsın."

Olayları anlatma gibi  bir niyetim yoktu ama beni bahçeye sürüklüyordu.bende ona direnmek yerine onun peşinden gidiyordum.

Bahçeye geldiğimizde beni çimene oturtturdu ve oda karşıma oturdu.
Canım her sıkkın olduğunda yanımda olması çok hoş bir duyguydu.

"Anlat bakalım ne oldu?"

"Pek anlatmak istediğimi sanmıyordum."

"Ah özel konular ha hepsine saygım vardır"

İçimden mi geldi bilmiyorum ama bir anda sırıtmıştım.

"Ne oldu komik birşey mi dedim?"

"Hayır. Sadece fazla kibarsın. Sanırım senin gibi erkekler zor bulunuyor."

"Daha önce sadece bir kızla çıktım."

"Bende sadece bir çocukla.Ve galiba herşeyi batırdım"

"neredeyse çoğu şeyin bir bitiş tarihi vardır."

"Haklısın."

Galiba hayatımda hep böyle mutlu olmak istiyorum o yüzden yongi'yi unutmayı deneyeceğim.

~doğa'dan~

Her zamanki gibi zilin çalmasını bekliyoruk artık sıkıntıdan patlayacaktım.jungkook ve tae yanımıza doğru geliyordu.jimin ve yongi de diğer taraftan. Sude neredeydi?

"Selam"

"sude nerde?"

"ne biliyim sevgilisinin yanına gitmiştir.jungkook'un kuzeniydi değilmi?"

"Saçmalam yongi!"

"evet bu gün daniel geldi.ve birinin ağlattığı kişiye yardım etti."

"Ne jungkook? sude umrumda değil anladınmı sadece arkadaş olarak kalıcaz bu kadar basit."

"yongi! O kız seni gerçekten seviyor"

"Ben sevmiyordum zaten sadece öyle eylenmek için sevgiliydik.Şunu söylemeyi bırak! Fazla aptalca"

Yongi arkasını döndü ve okula girdi.

"Birşey demiyeyim diyorum ama siz insanların işlerine burnunuzu sokup durmayın"

Melisin bu dediği gerçekten çok doğruydu çünkü başkalarının hayatına karışmak onlara yardım etmiyordu daha çok zorlaştırıyordu.

"Ben sınıfa çıkıyorum."

Tae de hemen melisin arkasından sınıfa gidiyordu.nursima ve jimin de birlikte okula girdiler.sadece jungkook ve ben vardım.kafasını bana dikmişti

"Şey bizde çıkalımmı sınıfa?"

Kafasını olumlu anlamda salladı ve yürümeye başladık.

KURŞUN/KİMTAEHYUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin