KEYİFLİ OKUMALAR
"Birbirini tamamlamak üzere varolanlar
birbirini tamamlamıyor,
Kendime dökülüyorum,
İçime."☁️☁️☁️☁️
Kasvetle elimi boğazıma doğru götürdüğümde ovalamaya çalıştım ama hissettiğim sızıyla elimi hızla geri çektim.Nasılda can yakıyordu yaralar insanın tenini.
-Sokağı ve hatta balkon yüksekliğindeki tüm kameralara baktık ama sanki o kutu oraya buharlaşıp geldi.
Akın komiser açıklamasını yaparken bana bakan gözlerden bakışlarımı çektim.Sahi Ayaz başkomisere baktığımın farkında dahi değildim.
-Peki ya görgü tanığı?
-Maalesef amirim.
Bu sefer tanımadığım bir komiser konuşmaya katıldığında saatlerdir polis merkezindeydik.En ufak ayrıntı dahi kaçırılmadan her şey didik didik aranırken koca bir sıfır hepsini etkisiz hale getiriyordu.
-Adam üçüncü kata tırmanıyor ve bunu kimse görmüyor!Üstelik aşağıda devriye sayısını ikiye çıkarıyorum adamların ruhu duymuyor ve siz bana karşıma geçmiş hiçbir şey bulamadığınızı söylüyorsunuz doğru mu Fatih?
Sona doğru adeta kükreyen sesi oturduğum sandalyenin kenarlarından tutunmama neden olurken her ikisinin önüne doğru adım attığında patlamaya hazır bir bomba gibi duruyordu.Buram buram öfkesi dalga dalga etrafıma yayılırken genzim yanıyordu.
-Do..doğru amirim.
Fatih komiser başını öne eğerken sessizce onlara bakmayı sürdürdüm.Ayaz başkomiser başını sağ omzuna yaklaştırıp kütlettiğinde parmaklarım karıncalanıyordu.
-Eğer bir saat içinde bana geçerli bir delil bulmazsanız hepinizi diri diri yakar o siktiğim balkondan uçkurunuzdan asarak sizi sallandırırım.
Bunu yaparım değil mi Fatih?İrice açılmış iki çift göz doğrudan Ayaz başkomisere bakarken nedense o ölümü barından tını bunu kesin bir şekilde yapacağını dile getiriyordu.Nitekim gördüğüm yüz ve benzi atmış ten bana bunu anlatıyordu.
-Biz gidelim amirim.
Akın komiser yanındaki Fatih komiseri de beraberinde sürüklerken bende sürüklenmiştim.
Ayaz başkomiser, Rana Hanım ile görüşmemi istemiş olmasına rağmen beni de merkeze peşinden getirmişti.Ensemde yine dinmek bilmeyen sızı harekete geçmişken gözlerinin ağrılıyla oturduğum yerden yavaşça ayağa kalktım.Bana da emir vereceğini biliyordum.-Balkon kapısını neden açık bıraktın?
Sorguya çekilme sırası bana gelmişken acıyla kasılan midemi görmezden gelmeye çalıştım.Üzerimde ona ait bir ceket oradan oraya savrulurken ve asıl sorması gereken soru başkayken ben mi neden balkon kapısını açık bırakmıştım?
-Gerçekten bana soracağınız tek soru bu mu?
Sonunda dudaklarımdan firar eden kelimeler şaşkın olmamdan kaynaklanıyordu.Bir fare gibi beynimi kemiren can alıcı soru neden gün yüzüne çıkmıyordu bilmiyorum.
-Her şeyin bir sırası var.
-Kime göre?İşleyen prosedüre göre mi yoksa size göre mi?Hatta sorularıma cevap vermeyin çünkü beni aptal yerine koyan psikoloğumu bekleyin.Ne de olsa o yanımdayken bana hiçbir şey olmaz!
Ona karşı aşırı tepki mi veriyordum yoksa patlamaya hazır haline gelmiş zayıf bünyem reaksiyon mu gösteriyordu bilmiyorum.
-Hiçbir sorunun cevabı net değilken sana ne söyleyebilirim?Seni umutlandırmak saçma sapan katil-polis oyununda yapmak isteyeceğim en son şey bile değilken bu yüzden her şeyin bir sırası var.Ne işleyen prosedüre göre ne de bana göre karar vermiyorum hepsi sana göre ilerliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUT SUYU
Genel Kurguდ Geçmişi bilmediği sırlarla dolu olan bir kız. Sıla Tekin. Geçmişi açığa çıkaracak olan bir polis. Ayaz Baran Gencer. Ve bu hayatları birleştirecek olan bir katil. "Gözleri tıpkı sevdiğim siyah gökyüzüne benziyordu.Onun gibi asil, yaşanılmayacak ka...