25.Özel Bölüm

1.3K 90 56
                                    

-Hadi ama Sehun-ah, bu kadar zorlamasan olmaz mı? Baksana Kris her hafta yeni bir tarifle buraya onlarca müşteri çekerken sen her zaman aynı tariflerle çıkıyorsun hayranlarının karşısına. Yeni bir şeyler deneyelim Hunie.

-Söyledim sana Jonginie böyle bahanelerle gelerek mutfağıma girmene izin veremem. Zaten neredeyse bütün kafe senin oyun alanına döndü. Evde bu kadar ateşli değilsin.

Sehun cümlesinin sonuna eklediği küçük öpücükle Jongin’i kısa süreli gülümsetmeyi başardıysa da biliyordu ki Jongin asla mızmızlanmasına ara vermeden isteklerini sıralamaya devam edecekti. Bu mızıldanmaların sonunda bir şekilde istediğini elde etmesi bunda büyük etkendi elbet.

-Neden, neden neden nedennedenneden yaaa!

-Çok yakında deliğim için şiirler okumaya başlayacağını düşündürüyorsun bana Jongin. Bazen o odunsu ve kıskanç hallerini özlediğimi düşünüyorum.

-Sanki etrafındaki onca adamı etkileyip kendine çekmekten vazgeçmişsin gibi konuşma Sehun! Ne zaman kafamı çevirsem başka birinin buraya sızdığını biliyorum.

-Vee bu nedenle kafeye yapışıp kaldın öyle mi?

-Sevgilisi yanında diye bu kadar mızmızlanan başka bir kadın var mı sence Sehun? Neden sadece aşkımı sonuna kadar kabul edip kollarımda kalmıyorsun ki?

-Sen az önce ne dedin? Kadın mı, ne kadınından bahsediyorsun Jongin yoksa baban yine seni elimden almak için düğün işlerine mi karışıyor. Neyse ki kılıç koleksiyonu yapmak için daha fazla beklememişim.

-Saçmalama sarışınım.

Jongin yanına çektiği çocuğun dudaklarını kemirirken elleri rahat durmuyor, belinde kendisi için sıcak bir durak arıyordu. Sehun söylenerek öpücüğü böldükten sonra yavaşça açtı her defasında istem dışı kapanan gözlerini. Karşısındaki çocuğun yanaklarında dolaştırdı ince parmaklarını, gözlerinden aşkı anlaşılırken dudaklarını kemirerek söylendi. “Seni sevebilmek için büyük bir günah işlemiş olmalıyım Jongin-ah. Sürekli beni sınıyorsun. Aşk, huzuru bulmamı sağlamalıydı oysa.”

Jongin şen kahkahalar atarken belinden tutup kaldırdığı ince bedeni tezgâha oturtup bacak arasına yerleşti. “Madem işlediğin büyük bir günah söz konusu cezasını ödemelisin aşkım. Hemen şimdi.” Sehun bedenindeki ateş artarken Jongin’e şen kahkahalarını sunuyordu.”Boşuna uğraşma Jongin, mutfağımda kirli düşüncelerini uygulamana izin vermeyeceğim.”

Jongin dudakları beyaz tenin değişik noktalarını keşfederken fısıldayarak konuştu. “Daha öncede duymuştum bunu sanki. Daha önce birçok kez…” Sehun omuzlarından tutup itti sonunda üstünde hâkimiyet kuran bedeni. “Artık durmalısın koca oğlan. Mutfak olmaz!”

Jongin kafasını eğip aşağıda sızlayan ufaklığa baktı. Durumu yine içler acısıydı. “Ona bunun bedelini ödettiğimizden emin olacağım biraz daha sabret bebeğim. Sonra her istediğini yapmana izin vereceğim.” Jongin yüzündeki pis sırıtışla Sehun’un arkasından girdi içeriye. Kris etrafta koşturup müşterilere bakarken Sehun tezgâhın arkasından servisleri yetiştirmeye çalışıyordu.

-Sehun-ah yardım edebileceğim bir şey var mı?

-Şu içecekleri hazırlar mısın? Kris’in yaptığı içeceklerle de başa çıkmam gerekiyor galiba baksana benim muhteşem kahvelerim ikinci plana düştü.

Jongin içecekleri hazırlarken bir yandan da Sehun’un büzdüğü dudaklarını düzeltmeye uğraşıyordu, o büzülmüş ördek dudakları kendisi dışında bir erkek sineğin bile görmesine tahammül edemezdi. Zira Sehun olacak tatlı kaynağı her türlü sinek, arı ve böceği etrafına topluyordu. “Yaz geldiği için soğuk şeyler istiyor herkes.” Bedenini Sehun’a yaslayıp kulağına hırıltılı bir şekilde fısıldadı. “İlla sıcak bir şey istersen hemen burada verebilirim.” Sehun arkasında hissettiği sertlikle ufak bir inilti verdi. “Jongin, bu kadar insanın içinde bunu yapmak zorunda mısın? Gören sadece seks arkadaşı olduğumuzu sanacak, aklın sürekli orada ve o da hiç rahat durmuyor.” Sehun cümlesini Jongin’in önünde kendisini selamlayan ufaklığa bakarak kurmuştu. Gerçi giderek büyüyen bu Jongin, ufaklık olmanın dışına çıkıyordu.

Çikolata Kahve / Sekai ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin