11.Bölüm

180 11 2
                                    

"Olmuyor olmuyor!"

"Engin?", arkadaşını ziyarete geldiğinde arkadaşını odasında elinde gitarla görmüştü. Bunu görünce şaşırmıştı. Nereden çıkmıştı bu müzik aşkı? İçeriye girip Engin'in oturduğu tekli koltuğun karşısındaki koltuğa oturdu. "Nereden çıktı bu müzik aşkı?"

"Tuğkan'ın yeni çıkan şarkısını dinlemedin mi?"

İyice meraklanarak başını salladı Barlas. "Duymuştum ama dinlemedim. Neden ki?"

Elindeki gitarı yanına koyup yanındaki masanın üzerindeki kağıdı Barlas'a uzattı. Arkadaşı kağıtları elinden alırken kendisi kollarını göğsünde birleştirmiş onu izliyordu. Barlas sözleri okuduğu gibi başını kaldırıp Engin'e baktı. "Güzel şarkıymış ama bu şarkının seninle ne ilgisi var?"

"Ne ilgisi mi var? Dün karımın hamileliğini öğreniyorum bugün Tuğkan böyle şarkı çıkarıyor ve ben en çok kızımın olmasını istiyorum. Düşünsene babasına aşık bir kız ve kızına aşık bir baba.", bunları söylerken hayranlığı yüzünden okunuyordu. "Ben de kızım olursa ona bu şarkıyı söylemek istiyorum ama bir türlü olmuyor. Gitar çalamıyorum. Gitar çalamazken söylemenin ne anlamı var?"

Barlas'tan kağıdı almış şarkıya tekrardan göz atıyordu. "Adam hem çalıyor hem de çok güzel söylüyor üstüne kendi yazıyor. Ben ise sadece söyleyebiliyorum ki o da şüpheli.", Bu şarkı Engin için paha biçilemez şarkıydı. Dinlediği ilk andan beri bunu kızına söylemeyi hayal etmişti. Çocuğunun sağlıklı doğması her şeyden önce gelirdi. Zaten kendisi içinde cinsiyeti fark etmezdi. Oğlu olsa da aynı severdi kızı olsa da. Ama bir zamandan sonra kız babalarını kıskanmıştı. Akrabalarının kızları olduğunu görünce kendisi de daha çok kız çocuk için hayaller kurmaya başlamıştı. Barlas, Engin'in bu hallerini çok seviyordu. Kim en yakın arkadaşının mutlu olmasını istemezdi ki? Bu yüzden gitarı eline alıp telefonundan şarkısının notalarını açtı. Engin, onun ne yapmaya çalıştığını anlayınca kaşlarını çattı. "Olmaz Barlas! Ben çalıp söylemeyeceksem bir anlamı kalmaz."

"Çocuğun amcasıyım Engin. Ben çalarım sen söylersin ve emin ol o bunu çok beğenir. Sen, o daha doğmadan bunu düşünmüşsün ya doğduktan sonra? Kesinlikle onun gözünde en iyi baba sen olacaksın emin ol. Benim çalmam önemli değil senin bunu düşünüp söylemen önemli."

Arkadaşının söylediği her kelimeden etkilenmişti Engin. Bu yüzden başını sallayarak kağıda baktı. "3, 2, 1.", Barlas çalmaya başladığında Engin gerektiği yerde şarkıya başladı.

"Her veda edişimde düşünürüm. Seni bir daha görememek var. Keşke kimsesiz kalsak her yerde biz olsak. Ama yine de senleyken dünya bile dar. Yine seni düşünürken yağmur çiseledi. Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli.

Yine seni düşünürken yağmur çiseledi. Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli. Küçük civcivim, güzel kızım, dünyam benim. Bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer. Bu adam yalnızca sana boyun eğer..."

******

"Küçük civcivim, güzel kızım, dünyam benim. Bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer. Bu adam yalnızca sana boyun eğer.

Her veda edişinde düşünürüm. Seni bir daha görememek var. Keşke kimsesiz kalsak her yerde biz olsak. Ama yine de senleyken dünya bile dar. Yine seni düşünürken yağmur çiseledi. Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli.

Yine seni düşünürken yağmur çiseledi. Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli. Küçük civcivim, güzel kızım, dünyam benim. Bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer. Bu adam yalnızca sana boyun eğer.

Barlas ArslanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin