ONUNCU BÖLÜM

13.3K 377 62
                                    

.........Damla'dan.......
Gözlerimi açtığımda telefonum çalıyordu. Beni bu saatte kimin aradığını bilmiyordum. Oysa okula çok vardı. Yatağımda oturur pozisyona geçtim. Elimi yatağımın yanındaki çekmecenin üstüne attım ve elime telefonu aldım. Ekrana bakınca şaşırmıştım çünkü beni arayan edebiyat öğretmenimiz Ayşe hocaydı. Zaman kaybetmeden telefonu açtım.
-Günaydın Damla. Bu saatte rahatsız ettim kusura bakma.
-Yok hocam estağfurullah.
-Ben sana bi görev vermiştim hani hatırladınmı. Fotoğref çekimiyle ilgili.
-Hocam biliyorum ve yaptımda ama neden benim fotoğraflarımı istediğinizi anlayamadım.
-Dedim ya Damla'cım proje için gerekliydi.
-Tamam hocam. Bu gün getiririm o zaman.
-Tamam Damla'cım.
-İyi günler hocam.
deyip kapattım.
Uyandıktan sonra tekrar uyuyamayacağım için kalkıp hazırlanmaya başladım. Kendimi telefonla görüştükten sonra huzursuz olmaya başladım. İçimden bir his bugünün hiç te iyi bitmeyeceğini söylüyordu. Giyinirken bir şey farkettim. Benim ayıcığım nerdeydi ki? Dün sabah görmüştüm. Ama şimdi yoktu. Evin içinde tur atıp ayıcığımı aramaya başladım ama yok yer yarıldı yerin dibine girdi sanki. Zamanım tükeniyordu bu yüzden daha hızlı hazırlandım ve hemen Merve'yi aradım. Birkaç çalışta açtı.
-Efendim. Gene ne oldu da arıyorsun acaba. Hayır yani okul yok ki?
-Merve bugün günlerden ne?
-Hadi ama ya daha hafta sonu olmadı mı?
-Hayır. Şimdi kalk hazırlan ve bize gel hemen!
-Of tamam kızım ya. Sabah sabah dellendin yine.
-Merve uzatma be güzelim hadi.
-Tamam ya geliyorum.
dedikten sonra telefonu yüzüne kapattım. Ben zaten hazırdım sadece Merve'yi bekliyordum. Yarım saat kadar sonra kapı çalmaya başladı. Tabiki de evde Altan ve annem olmadığı için kimse kapıyı açmayacaktı. Kalkıp kapıyı açtım. İçeri bodoslama Merve girdi telaşlı gibiydi. Ben de telaşlanmıştım ve Merve'ye;
-Ne oldu Merve ne bu halin kızım. Ödüm koptu öyle dalınırmı içeriye.
-Kes şimdi dalmayı filan da sus bi!
Merve kapıyı kapattı ve kilitledi.
-Derdin ne senin Merve! Ne kapıyı kilitliyon acaba sabah sabah yemek yerine beynini mi yedin de nöronların çalışmıyo senin.
-He Damla he kızım mahallemizin başındaki arabaları görmedin mi?
Ne var şimdi bunda delirdi de geldi yine.
-Ee gördüm ne var bunda?
Histerik bir kahkaha attı ve kafama bir tane patlattı.
-Lan kızım delirtme insanı. Bizim bu fakir mahalledeki lüks arabaların ne işi olur be!
-Tamam ya ne cırlıyon. Aynı alarm sesi gibisin çekilmezsin.
-Acaba seninki nasıl?
-Sesim güzel bi kere!
-Hadi ya ciddenmi alt tarafı bir kez orkestra da solo oldun diye laga luga yapma bana!
-Merve konu ne canım hadi be okula geç kalıyoruz.
Eliyle kafasına vurup:
-Hay ben olmayan aklımı.
-İnsanın kendini bilmesi kadar güzel bir şey yok Merve'cim.
-Ne demezsin. Hadi gidelim.
-Tamam.
dedikten sonra dışarı çıktık. Merve'nin bahsettiği arabayı gördüm. Harbiden de bu araba buraya ait değildi. Sürekli gördüğüm arabaydı. Merve'ye söyleyip söylememekte kararsızdım çünkü söylersem onlarca soru sorup söylediğime pişman ederdi o yüzden söylemeyecektim. Okula kadar sessiz bir şekilde gittik.

........Ferman'dan.......
Uyandığımda hafif bir baş ağrım vardı ama önemsemedim. Bu gün okula gitmeyecektim çünkü yer altında ben yokken ortalıklar karışmış. Babam da zaten artık bu tür işlerle pek uğraşmıyordu. Yataktan kalkıp banyoya girdim ve kısa bir duş alıp çıktım. Aşşağıya inerek mutfağa girdim ve hazırlanan kahvaltımı yemeye başladım. Kahvaltımı kısa sürede bitirerek yeraltına gitmek için evden çıktım.

Yeraltına varınca arabamdan indim. Aslında liseliyim ve arabamın olması tuhaf gelebilir ama babam nasıl yaptı bilmiyorum ama bana ehliyet aldı. Zaman kaybetmeden yeraltına indim ve toplanan mafyaların yanına gittim. Toplantı yerine geldiğimde en başa oturdum ve toplantı da başlamış oldu. Dipsiz konuşmaya başladı:
-Oo bakıyorumda yarasa gelmiş. Hayırdır ya okuluna gitmedin mi sen?
Nediyo lan bu? Hangi cesaretle hesap soruyo bu bana!
-Nediyon lan sen! Ne zamandan beri yarasaya laf söyler oldunuz lan siz? Kimsiniz lan siz?

BENİMSİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin