Gerçeğim

928 121 215
                                    

🌳


2. Kitap tanıtım videomuz yüklendi. İyi seyirler. ❤️❤️

4.09 🌴

Günler kum saati gibi birer birer akıp giderken, yasak yada gizli olan aşkımızı düşünüyordum. Aslında aşkmı bilmiyorum. Yani genelde aşka inanmazdım evet! Ama beni Evrene bağlayan bir şey vardı. ve o şey öyle bir bağlıyorduki beni, birer kördüğüm gibi çözemiyordum. Ne ayrılmak istiyordum ne yakınında olmak istiyordum.

Beni kendine bağlayan ve uzaklaştıran yanları vardı. Çoğu zaman yanındayken o kızgın ve soğuk tavırları beni ondan uzaklaştırırken, bir gülümsemesiyle yeniden, yeniden ve yeniden ona sımsıkı düğümleniyordum. Bu aralar mesajlarıma geç cevap veriyor fazlasıyla sinirli ve itici davranıyordu. Diğer kızlar gibi bir saniye geç cevap yazdı diye depresyona girmezdim ama bana karşı garip tavırları beni çok endişelendiriyordu.


Camın önünde onun balkona çıkmasını beklerken, elinde yeşil kahve kupasıyla annesi kapıdan girdi. Benim ona baktığımı görünce korkuluklara doğru yaklaştı. İğneleyici gözleri hala üzerimdeydi. Aklıma gelen fikirle hemen elimdeki telefonu kulağıma doğru götürüp konuşuyor gibi yaptım. Ki ben Viyan Dilek Sönmez çok akılı bir insan olduğumdan iç sesim tarafından " Üstün Zekalılar" ödülünü layık görmüş ve armağan edilmiştim. Sevgili kayınvalidem beni pek severde. Hatta öyle çok severki sevgiye boğar beni. Çay yokmu çay ?

                        ***

Karanlığa boğulmuş bir geceyi aydınlatan, etrafımdaki ateşti. Yavaş yavaş büyüyor ve geceyi aydınlatıyordu. Çıkmak istediğimde bir engel gibi büyüyor ve etrafımı bir çember gibi kaplıyordu. Kalbim son nefesini verircesine, deli deli atarken aklım "Bu bir rüya Viyan! Aç gözlerini." Diye avaz avaz bağırıyordu. Son defa kurtulma niyetiyle ayağa kalktım. Ateşin diğer tarafında elinde silahla bana koşan biri vardı. Kahrolsunki yüzünü göremiyordum. Susuzluktan kuruyan dudaklarım, korkudan dört nala koşmaya hazır kalbim. ve ölümden de çok korktuğum asker...



Başımı yastıktan kaldırdığımda başımdan boncuk telleri akıyordu adeta. Yavşça yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Elimi yüzümü yıkamak için tam suyu açıcaken, kafamdaki ' kuş yuvasını' andıran saçımı aynada görünce gülümsemeden edemedim.

" Bu gün günlerden Pazar ve sen delirdin azar azar... " Dedim kendi kendime. Kafiyenin anasını ağlatığımı biliyorum. ve şunu değinmek isterimki; kafiyenin anasını ağlatırken bile çok yalnızım. Bir başka sefere babasını ağlatıp, karısının üzerime saldırmasını izleyeceğim. Ve bu kurguya bulduğum isim ise... Bir dakika bunun yüksek miktarda havalı bir ışık ve güzel bir fragman gibi görün. Neyse kurgumuzun adı; " Vahşi Doğa Viyana Karşı" Mükemmel bir insan olduğumun farkındayım. Evet seviliyorum! ve evet muhteşemim! Tabikide kendimi beğenmiş değilim. Arkadaşlar saçmalamazmısınız lütfen!


Banyodan çıkmadan önce dişlerimi fırçalayıp, uzunca bir baktım. Bir vampirin dişlerini andıran beyaz dişlerim 'ben mükemmelim' diye avaz avaz bağırıyordu. Evren olmasaydı Edward'la kaçıcaktım. Zavallı çok peşimden koştu ama bir kızı bin kişi ister bir kişi alır. Neyse o piçoz yelloz ve çirkef Bella'dan daha güzel olduğumu farkettim. Kesinlikle aranan seksi vampirella bendim.

" Elimde sütüm hayata küsüm ! "
Diye içeri giren Jiyan'a göz devirdim.

" Devirdiğin gözlerin altında kalasın emi!"

KÜRT KIZI ~ İki Dil Bir Sevda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin