Zaten kırılmış bir kızsın

465 77 589
                                    




Sen zaten kırılmış bir kızsın. Bu bağırışlar, haykırışlar ve bu çırpınışlar da neden?

İki Dil Bir Sevda.

________________________________





________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


***

Hiçbir zaman kendi dizimizin üstüne düşmediğimizden mi bu intikamın, hep omuzumuzdan tutupta kaldırdıkları içinmi bu sitemin? Yaramızı sardıkları içinmi bu öfken? Kırık bir kızken bile hayata tutunduğumuzdan dolayı mı bu bağırışlar, haykırışlar, ağıtlar...



Hep kırık bir kızdık biz! Bizi kırdılar. Yetmedi parçalara ayırdılar, kalbimizi söküp acıyla taçlandırdılar. Biz nede olsa kalbi kırık bir kızdık! Biz zaten kırılmış bir kızdık!!


____________________________




Yüzümdeki alay dolu ifadeyi bir türlü silemiyordum. O Cellât Teğmen'in ne tür bir oyunu vardı bilmiyordum. Beni bütün Türkiye'ye ölü olarak göstermişti. Herkes öldüğümü düşünecekti!


Ellerimi ' Allah belamı verdi!" Diye hep yaptığım gibi şakaklarımda bir süre gezdirdim.

Ben ölmemiştim! Lanet olsun Viyanlar ölmemeli!

" Gökhan, Oğuz nerde?" Diye sertçe çıkan sesimi kontrol edememiştim.



'Gokhon, Ogoz node?' Sanırım askerlik arkadaşıma, askerlik arkadaşımı soruyorum. Böyle bir cümle gibi hayatımda gittikçe saçmalıyor. Ve Allah hayatımın belasını versin ki hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor. Kendimi bir gurup asker içinde Üsteğmen formasıyla gördüm. Neden normal insanlar gibi kanepeye uzanıp mandalina soymuyorum acaba ben? Fazlamı uğursuzum?


" Gelir birazdan."



Heycanlı şekilde söylediklerine sadece alay içinde güldüm. Allah bu Gökhan'ında belasını versin. Ben nereye düştüm böyle?



Televizyona odaklanıp, beni unuttuklarında arkama dönmeden yavaş yavaş adımlar atarak oradan uzaklaşmaya başlamıştım. Sırtımın birine çarptığımı hissedince irkildim. Allahım ilk biriyle çarpışınca üstümde gelinlikle karakola kaldırıldım! Bizi ilk aşkların çarpışarak başladığına inandıran dizi sektörünün de Allah belasını versin!



Yavaşça arkama döndüğümde salonun ortasında duran bir kolona çarptığımı gördüm. Allah bu kolonu buraya koyan mimarın da belasını versin! Kolonu arkamda bırakıp tam gidecekken içeriye Oğuz'un girmesiyle olduğum yerde sendeledim. Bunu nasıl becerdim bilmiyorum ama sanırım bir Viyan Dilek Sönmez sırrı! Hemen arkamda duran kolona tutunurken, yere düşüp Üsteğmenlik havamın kasfetini Oğuz'un yanında söndürmemiştim. Allah bu kolonu buraya koyan mimardan razı olsun!




KÜRT KIZI ~ İki Dil Bir Sevda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin