Hayatı boyunca hiç sevilmeyen birine 'seni seviyorum' demişti biri. Çok masum gibi görünen bu cümle ancak bu kadar tersine döndürebilirdi dünyayı...
*
" Bir gün beni sende seviceksin Teğmen!"
Gözümdeki yaşı silip, burnumu çektim.
" Belki bu Vatan...
Özgürlüğüne Mahkumken, gardiyana aşık olamazsın küçük kızım!
İki Dil Bir Sevda
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir mahkumken özgür bir kuşa aşık olamazsınız veyahut özgürlüğe mahkum olanlara. Yoksa yenik düşersiniz umutlarınıza, ansızın gelen bıçak yarasına... Vesellam, acıları doruklarda yaşarken, özgürlüğünüz de hep sol yanınızda tutuklu kalır. İlk defa aşık olan bir genç gibi, kafese hapsolmuş güvercin gibi...
♧
Kışlanın kapısına doğru yürüyorduk adını bile bilmediğim ama birlikte firar ettiğim kişiyle! Yan yana yürüyor, o askerlerle konuşuyor ve biz özgürlüğe daha da yaklaşıyorduk. Arabanın içinde geldiğim için fazla incelemediğim kışlaya baktım uzunca. Hemen ilerde solda, büyük bir kolonun üstünde duran tanka bakınca çok şaşırmıştım. Bu hayatta hiçbir şansımın olmadığını hatırlayıp, hemen yanımda duran askerin sağına geçtim. Mazallah kolon kırılırda; tank kafama düşer!
Açılan büyük kapıdan seri adımlarla dışarı çıktık. Kalbim deli gibi atıyordu. Bu korku muydu, yoksa özgür olmanın mutluluğu muydu? Bilemiyorum. Derin bir şekilde gülümsedim. Mutluydum. Belki kaçmıştım suçumdan, belkide öldürülecektim ama mutluydum. Ayrıca hapisten kaçmadım ki ben! Diğerleri gibi kaçış planları yapmadım ya da bir tünel kazmadım. Herkes şahit ki; elimi kolumu sallayarak çıktım.
Yanımdaki adamı takip ederek bizi bekleyen eski bir arabanın önünde durduk. Yani ben daha özel bir araç beklerdim. Ali Kemal gibi zengin birinin böyle araç tutması? Pinti adam! İnsan gelinine düzgün bir araba ayarlar be!
" Daha düzgün araba yok muydu?" Dedim elimi arabanın eski ve boyaları dökülmüş tamponuna vururken. Arabaya tam binecekken, söylediklerimle durdu.
" Bu araba senden sağlam be, laf ettirmem Şimşeğime!"
Dediklerine göz devirdim. " Bu araba 100 yıllık be! Neresi şimşek bunun? "
Dediklerime aldırış etmeden arabaya bindi. Bende binmek için diğer kapıya doğru yürüdüm. Hemen yan tarafına oturup derin bir nefes aldım.
" Beni önce eve bıraksan, aileme her şeyi anlatır gelirim yine seninle?"
Sözlerime aldırmadan arabayı çalıştırdı. Cevap bekliyor gibi ona uzunca baktım.
