21. Bölüm

725 14 0
                                    

TUTKU

- Bana pas atın, diye bağıran Açelya’ya baktım. O her şeyde iyiyi: aşçılıkta, resimde, müzikte, sporda… Bense kendimi içi boş çuval gibi hissediyordum. Açelya herkesin ilgisini üzerine toplamıştı. Aslında bu iyiydi. Kendi kendime üzülebiliyorum.

- Bu gidişle onu Açelya kapacak, diyen Mert’e bakmadan:

- Onunla daha mutlu olacak, dediğimde bile sesim ve bedenim onu bir daha göremeyecek olma ihtimalim üzerine titremişti. Mert benimle manzaramın arasına girerek:

- Plan bir başarılı. Sana değer veriyor. Plan 2: Seni kıskanıp kıskanmadığını öğreneceğiz, dediğinde alayla gülerek:

- Beni kimse istemez Mert. Onu kıskandıracağım kimsem yok, dediğimde:

- Var, cevabından başka bir şey alamadım. Ardından elini abartılı bir şekilde sallayarak bağırdı:

- Millet siz de çok eğlencelisiniz ama Tutku daha eğlenceli o yüzden sadece onu alarak hepinize içecek almaya gidiyorum.

                Ben ne yaptığını anlayamasam da Doruk’un bakışları arasında Mert’i takip ettim. Mert bana dönerek:

- Okan benim adamım. Doruk’un tepkilerini bana aktaracak, dediğinde tam sırası diyerek o soruyu sordum:

- Açelya ile aranda ne geçti?

OKAN

                Yanımda sevdiğim kadına yavşayan Doruk’a acıyarak baktım. Onu o kadar çok seven Tutku’yu göremese de sevgilisi olan birine âşık olmak çok saçmaydı. Sevdiğim kadın ha. Bu oyun iliklerime işlemişti. Belki e bu maskeyi yüzümden çıkartmalıydım.

- Mert Tutku’dan hoşlandı. Belki de Tutku senden ayrılıp onunla olur. Baksana Tutku varken başkalarının yanındasın. Onları durdurmadın bile, diye Doruk’un kulağına fısıldadım. Ve onu Açelya’nın büyüsünden kurtardım. Bana gülümserken:

- Onları yalnız bırakmamın nedeni Mert’e güvenmemdi, dediğinde neredeyse kahkaha atacaktım:

- O da sana Açelya konusunda güvenmişti. İntikam almak isteyebilir. Hem Tutku’nun sevgiye ve biraz ilgiye ihtiyacı var. Sen Açelya’ylasın. Neden Mert’i reddetsin ki? Gece desen yan gelip yatıyorsundur. Bir kerecik olsun onu kollarına alıp saçını okşadın mı? Ona mecburiyetler kalıbının dışında sevgi gösterdin mi? Ama ne oldu? O senin için de yaşamaya devam ediyor. O senin için de yaşıyor. Ne sanıyorsun. Sen Açelya ile olunca onun yaşayacağını mı? Gene intihara kalkışacak Doruk. Ve bir gün geç kalmış olacağız. Hiç birimiz onu kurtaramayacağız. Ve o zaman çok üzüleceksin. Çok geç olacak, dedim Açelya’nın duyamayacağımdan emin olduğum bir uzaklıkta. Amacım Doruk’un gözlerini açmaktı ama o:

- Kim söyletiyor sana bunları? Tutku mu, diye sorduğunda Doruk’un beynine küfrettim. Neresinden anlıyordu bu adam?

- Belki de Tutku’ya yanlış kişiyi ayarlamaya çalışıyorum. Ama hepimiz çok geç kaldık. Tutku çoktan sana âşık oldu. Gene de bu sevgisi o kadar büyük ki Açelya seni mutlu eder diye aranıza girmen aranızı yapmaya çalışıyor. Ve bunu denerken aranızda eziliyor. Doruk Yılmaz düşün bunu. Belki sen yılmazsın ama kalbi o kadar yara almış biri kolay pes edecektir, diyerek son noktasusyı koydum.

MERT

                Karanfiller bu kadar güzel miydi? Aaa şu parkeler de çok güzelmiş.

- Hala bana cevap vermedin, dediğinde ben de ona:

- Doruk’a aşkını itiraf ettiğinde sorunun cevabını vereceğim, diyerek onu geçiştirdim. Ama bunun çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. Başını öne eğdi. Kaldırdığında yaralı bir tebessüm vardı yüzünde:

- Asla öğrenemeyeceğim desene.

                Cesurdu. Korkusuzu. Vahşiydi. Ama her şeyden önce sevgiye muhtaçtı. Planımı uygulamaya sokmadan önce son kez gözlerine baktım.

- Ben içecek alıp geliyorum, diyerek gittim. Ve arka kapıdan çıkarak Doruk’lara yöneldim. Onları bulduğumda Ozan ve Açelya sohbet ediyor Doruk ise kime patlasam diye kara kara düşünüyordu. Beni görünce gözleri çevrede dolaştı ama o soruyu sormayı kendine yedirememiş olmalı ki sustu. Enden bir cevap bekler gibi gözlerime baktı. Ama o sormadan cevaplamayacaktım. Bu sınıfın inek öğrencisi olmaya niyetim yoktu. Ben de ona baktım. Anlamasını ister gibi. Eğer zamanında gitmezse kötü şeyler olabilirdi ama ben risk almayı severdim. Uzun bir süre- yüzme, duş, yemek- sessizce durdu. Açelya ve Ozan’a Tutku’yu sormamalarını tembihlemiştim. En sonunda ağzını açtı ve sordu:

- Tutku nerede?

- Hım, diyerek ona döndüm:

- Yeni mi aklına geldi? Ama çok merak ediyorsan onu en son Moonclup’u karşısındaki içecek sata yerin önünde görüm. Mekânın açılmasına da az kalmış, diye ekledim saatime bakarak.

                Doruk bana söve söve yerinden fırladı. Nereye gittiğini biliyordum. Ama bana on dakika sonra gelen telefon ile planımın sarpa sardığını anladım. Tutku’nun o kadar saat aynı yerde bekleyeceğini mi düşünmüştüm sahiden?

YAZAR

- Hamile mi? Emin misin, diye sordu telaşla telefondaki adama. Adam olumlu yanıt verince telefonu hışımla fırlattı.

                Aklar düşmüş siyah saçlarını eliyle taradı. Eski karısı haklıydı. Bu kadın tam bir şeytandı. Şimdi her şeyi anlamıştı işte. İpleri eline alma vaktiydi. Oyun m istiyordu o zaman oynarlardı. Bu fikrin getirdiği rahatlamayla silkindi düşüncelerinden ve derin bir nefes verdi. Ben dedi kendi kendine. Oğullarımı koruyacağım.

Sadece Seni Sevdim 1- TUTKU DÜZENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin