35. Bölüm

503 12 0
                                    

        Hürrem Hanım mutfaktan gelen çığlıkla hızla yatağından doğruldu. Geceleğine, havaya dikilmiş saçlarına aldırmadan yataktan fırlayıp- ki bu arada kürşat Bey'i yataktan düşürmüştü- mutfağa koştu. içerideki manzara muhteşemdi. Her tarafları un olmuş gelini ve oğlu onu şaşırtmadı. tutku Doruk'a bağırıyor, Doruk ise suçlu çocuklar gibi boynunu eğmiş dinliyordu. En sonunda Tutku sakinleşince Hürrem Hanım'ın kahkahalarını seçebildiler. 

        Doruk annesini izlerken Tutku'yu belinden yakalayıp kendine çekti. Tutku elinden kurtulmaya çalışırken:

- Şimdi. Herşeyi açıklama zamanı. Tutku herşeyi anlatacağız ve sen de kararını vereceksin. Ama bu işte benim tek suçum kabul etmem. Bunu bil.

        Aniden neşeli ortamı saran karamsar hava küçük Arslan'ın gözlerini ovuştura ovuştura içeri girmesiyle son buldu. Minik çocuk- ağabeyinin bir kopyası- annesinin eteklerine sarılarak:

- Uykum var, diye mırıldandı. Annesi onu kucağına aldı ve:

- Hadi babanın yanına gidelim, diye neşeyle şakıdı. Hürrem Sultan kapıdan çıkmadan önce seslendi:

- Siz de gidin halledin şu işi.

        Doruk'uın niyeti de buydu zaten. Tutku'yu arabaya yönlendirdi. Ve çok sevgili kuzeninin evine doğru yola çıktılar. 

        Arabayı lüks bir evin önüne park eden Doruk Tutku'ya kibarca kapıyı açarak evi işaret etti. Beraber evin önüne vardıklarında Doruk uzanıp zili çaldı. İçeride bir koşuşturma peyda oldu. En sonunda kapı açıldığında Doruk'a oldukça benzeyen on yedi yaşlarında bir çocukla hemen hemen on altı on yedi yaşlarındaki güzel bir kızın yüzleri görüldü. Kız kapıyı tamamen açarken Doruk'a hitaben konuştu:

- Senin lanet kuzenin aşerdiğim erikleri almıyor Doruk amca. 

        Tutku kızın bu tatlı halini sevse de '' aşerdiğim'' kelimesi onu oldukça etkilemişti. Kız hamile miydi? Aslında göbeği biraz büyümüştü. 

- Atakan. Yeter be oğlum. Karına az sahip çık. Geçen gün ne dediysen kıza senin yüzünden bara gitmiş zaten. Allah'ım yardım etmiş de bebeğinin hatrına içki içmemiş. Bana bak Atakan çok üzülürsün sonradan, diyen Doruk genç adamda suçluluk duygusu uyandırmayı başarmıştı. Genç adam derin bir nefes alarak:

- Pekala. Aslı'm senin öyle biri olduğunu düşünmüyorum. Sna o kelimeyi dememeliydim. Ö- Lanet olsun. ÖZÜR DİLERİM.

        Aslı bu özürden oldukça etkilenmiş olmalıydı ki ağlamaya başladı. Onun ağladığını gören Tutku'nun da gözleri doldu. Atakan, Aslı'yı kollarına alırken:

- Hey ağlamayı kes. Lanet olası hormonlarınız. Sen ağlayınca bebeğimiz de üzülüyor birtanem. Hey bak şurada bir sürü sevgi cümlesi kurdum. Bu benim için bir ilk tamam mı? Şimdi ağlamayı kes de gidip futbol oynayalım, deyince Tutku bir yandan gülerken bir yandan ağlamaya başladı. Doruk onu kollarına alınca:

- Yani senin getirdiğin kız kuzeninden hamile ve sen kuzenin için benden ayrıldın. Öyle mi? 

- Öyle de diyebilirsin.

- Doruk. Kork benden. Ben ne kadar üzüldüm biliyor musun lanet herif, diyerek kollarından sıyrıldı Doruk'un. Doruk, Tutku'nun ani ruh değişiminin şokunu anında atlatarak:

- Biliyorum. Ben üzülmedim mi sanıyorsun? o aptallığı yaptığım için pişmanım ama bu işe başlayınca bırakamıyorsun.

        Tutku kendini Doruk'un kollarına bırakınca Doruk gülümsedi.

- Seni daha affetmedim.

        Sonra başını Doruk'un göğüsünden kaldırarak Atakan'lara doğru seslendi:

- Tabunuz var mı?

- Evet. Oyanayalım mı, diye cırlayan Aslı cevap beklemeden yerinden fırladı. Atakan dsa onun peşinden:

- Koşma. Aslı dikkat et, diyerek gitti. Bir saniye geçmeden - abartı- geldiler. Ve Aslı onları kapının önünden salona doğru yönlendirerek koltuğa yayıldı. Tabuyu tabureye hazırlayarak önce biz diye bağıran Aslı süreyi Tutku'nun eline uzatarak yanındaki Doruk'un gözetiminde çektiği kartı incelemeye başladı. Yüzü aydınlanarak:

- Aşkım ben erik naptım?

- Aşerdin bebeğim, diye cevapladı onu Atakan.

- Doğru diye cırlayan Aslı yeniğ bir kart çekti. Kaşları çatık bir süre kağıda baktıktan sonra:

- Bebeğim sen nesin?

- Odunum aşkım.

- Doğru.

        Tutku ve Doruk şaşkınlıkla onlara bakarken Atakan sürenin dolduğunu fark etti. Sıra Tutku'daydı. Çektiği kağıtta üç harflik bir kelime vardı.

- Doruk sen nesin?

- Yakışıklı. Çapkın. Süper. karizmatik. Sempatik. Muhteşem. olağanüstü. Edebi. Şair. Yazar...

        Süre dolunca Tutku kartı Doruk'a fırlattı:

- Ayısın Doruk. Hem de yakışıklı, çapkın, karizmatik, sempatik,muhteşem, olağanüsü, şair, yazar ve aynı zamanda erkekliğinden şüphe edilen bir ayı. 

Sadece Seni Sevdim 1- TUTKU DÜZENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin