“Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden önce doğar! Biraz sabret, senin olan sana gelecektir!”
Mevlana Celaleddin Rumi
( Dilemma'yı okumaya başladığınız tarih ve saatinizi şuraya yazar mısınız 🧚♀️ )
Ruhunda, güzelliği taşıyordu kadın.O, güzelliği ile nam salmıştı topraklarında. Besna Hanım'ın güzeller güzeli kızıydı. Çok kişiyi düşürmüştü kapısına. Fakat asla umut vermemişti. Tertemiz bir kalbi vardı. İnsanları kırmaktan hep çekinirdi. Bir o kadar da saftı kalbi. Herkesi, kendisi gibi bilirdi. Kıpır kıpır halleri ile birçok gönüle düşmüştü Lorin Dağdelen. Fakat, küçük kalbinde kimseye izin vermemişti. Biliyordu. Bir gün birine çok aşık olacaktı.
Öyle biri çıkacaktı ki karşısına yeri geldiğinde ismi gibi dağları delecekti.
"Lorinnnn"
Aşağıdan kendisine seslenen annesine "Geliyorum annem" deyip merdivenlerden inmeye başladı Lorin.Son basamağı da aşıp annesinin karşısına geçti.
"Ablan kuaföre gitti düğün için. Sen niye gitmedin?" diye sordu kızına Besna Hanım.
Lorin " Ablam giderken haber etmedi anne. " Kızının sözleri ile kaşlarını çatan Besna Hanım " Ah ah şu kızın başına buyruk hareketleri beni öldürecek bir gün !" diye kendi kendine söylenirken genç kız annesinin ellerini tuttu.
" Boşver annem benim. Hem ablam bilerek yapmamıştır."
Besna Hanım kızının temiz kalbine bir kez daha şahit olurken ellerine öpücük bırakıp " Benim yüreği güzel yavrum. Rabbim seni hep kendin gibi insanlarla karşılaştırsın," diye içtenlikle dua etti.
Lorin annesinin sözleriyle gülümserken yanağına kısa bir öpücük bırakıp geri çekildi.
" Ooo benim daha çok işim var Besna Hanım tutma beni. Yoksa senden daha güzel olacağımı bildiğinden mi bırakmıyorsun hazırlanayım? "
Annesinin gülümseyip başını sallaması ile az önce indiği merdivenlerden hızla yukarı çıktı.
Besna Hanım kayan tülbentini düzeltip "Deli kız" diye söylendi Lorin'in ardından.
Genç kız, heyacanla dolabından çıkardığı elbiseyi yatağının üzerine bırakıp banyoya girdi. Kısa bir duşun ardından saçını kurutup elbisesini giyindi. Makyaj aynasının önüne oturup saçlarını taramaya başladı. Kömür gözlerine uyumlu olan kara saçları ayrı bir güzellik katıyordu güzelliğine.
Dalgalı saçlarını omuzlarının ardına iterken toprak tonlarında yapmış olduğu makyajı inceledi. Uzun kirpiklerinin çevrelediği kara hareleri bu akşam ok olup Fırat Şeyhanlı'nın kalbine isabet edecekti. Üzerinde ki turuncu elbise ise şahidi olacaktı büyük aşkın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilemma (TÖRE)
General FictionŞeyhanlı, Dağdelen ve Karasoy aşiretlerinin etrafında gerçekleşecek olaylar bir o yana bir bu yana savuracaktı onları. Aşkın ihtirasına kapılıp yapmayacakları şeyler yapacak olmadıkları kişiliklere bürüneceklerdi. Gözlerinin önüne inen perde kor olu...