8/İtiraf

6.1K 300 43
                                    

Annesinin sinirli bakışları altında eve konağın kapısından girerken ablasına kısa bir bakış attı Lorin. Fırat'ın yüzünden geç kalmıştı. Hava kararmış, akşam ezanı okunmuştu. Ağabeyinin yanına yürürken bakışlarını yüzüne çıkardı.

"Biraz geç kaldım sanırım. Kusuruma bakmayın"

Besna Hanım kollarını birbirine sararken öfke ile nefes verdi.

"Bu saate kadar nerdeydin Lorin!"

Sesi yüksek çıkarken ağabeyinin hemen ardına yerleşti. Kara gözlerini kapatırken annesinin şerrinden fazlası ile korkuyordu.

Devran Ağa " Tamam ana sakin ol " derken kızgın bakışlarını kardeşine çevirdi.

"Sana o atı aldığıma pişman etme beni Lorin ! Saat kaç olmuş eve geliyorsun. Bir laf çıkar, söz olur. Bilmez misin buraları!" diye bağırdı.

Lorin'in gözleri dolarken başını sallamakla yetindi. Biliyordu buraları. Neler konuşulabileceğini elbette tahmin edebiliyordu. Gözlerini ablasına çevirirken sessiz kalması ile kaşları çatıldı. Oysa ki her olayında savunuyordu onu !

" Bir daha olmaz ana"

Sesi kısık çıkarken Besna Hanım başını olumsuzca sallayıp merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı.

Devran Ağa kardeşinin üzülmesine dayanamazken derin bir nefes verdikten sonra konuştu.

"Bir daha olursa istemeyerekte olsa o atı senden alırım Lorin. Ne oldu sana ? Sorumluluk sahibi bir kızdın sen?"

Sırma tek kaşını kaldırmış bir şekilde ikiliyi izlerken abisinin tavrına alaylı bir şekilde güldü.

"Aynı şeyi ben yapsam çok farklı şeyler söylerdin ağabey"

Devran şaşkınlıkla kardeşine dönerken öfke ile konuştu.

"Anamdan izin alıp hemen hemen her gün dışarı çıktığından haberim var Sırma ! Sana güvendiğimden sesimi çıkartmıyorum. Bu tavrın da nedir ? Ben ne zaman sizi ayırdım !"

Sırma yaslandığı yerden doğrulurken "Yanlış anladın ağabey" dedi.

Devran Ağa elini havaya kaldırıp "Sus! Sinirlerim tepemde. Kalbini kırmak istemiyorum" dedi.

Ardından Lorin'e dönüp " Aynı şey senin için de geçerli. İyi niyetimi kötüye kullanırsanız o zaman şuanki gibi sakin olabilir miyim bilmiyorum!" dedi.

Lorin'in çenesi titrerken gözünden akan yaşı sildi.

Devran Ağa konağın kapısını çarpıp giderken Sırma  gözlerini devirip mutfağa girdi.

Lorin sessizce gözyaşı dökerken avluda bir başına kaldığını fark edip odasına çekildi.

...

" Hadi ağabey ! Kim bu şanslı kız?"

Fırat geldiğinden beri kız kardeşinin kıskacından kurtulamamıştı. Akşam yemeğinden sonra kahvesini alıp terasa çıkarken de yalnız bırakmamıştı. Kaşlarını havaya kaldırıp gülümserken başını sağa sola doğru salladı.

"Müstakbel yengemi bilmek benim de hakkım Fırat Ağa. Hadi ağabey ne olur söyle"

Nazlı yalvarırcasına konuşurken Fırat omuzlarını silkip "Hayır Nazlı" dedi.

Nazlı oflarken "Neden?" diye sordu.

Fırat saatler öncesine giderken iç çekti. Yakınlaşmaları ile heyecanlanıp tatlı hareketleri yüzünü gülümsetirken kokusu hala burnundaydı. Bu kız kalbinin zincirlerini kıracaktı biliyordu. O kadar güzeldi ki herkesi etkisi altına alabilirdi. Düşündüğü şey ile kaşları çatılırken onun sadece kendisine özel olmasını istedi. Kimsenin o güzel gözlerini görmesini istemedi. Başka erkeklerin onu beğenme düşüncesi canını sıkarken kardeşine çevirdi bakışlarını.

Dilemma (TÖRE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin