Şeyhanlı, Dağdelen ve Karasoy aşiretlerinin etrafında gerçekleşecek olaylar bir o yana bir bu yana savuracaktı onları. Aşkın ihtirasına kapılıp yapmayacakları şeyler yapacak olmadıkları kişiliklere bürüneceklerdi. Gözlerinin önüne inen perde kor olu...
Ortamdaki gerilim an be an artarken Besna Hanım göz ucu ile iki kızına baktı. Oturdukları yerde ezilip büzülüyorlardı. Yanlış anlamanın verdiği etki büyükken öfke ile Zişan Hanım'a baktı. Birini sevindirirken diğerini üzemezdi. Zira isteme Sırma içindi. Şimdi bu yaptıları da neydi ?
"Bize Sırma için geleceğinizi söylediniz. Biz de ona göre hazırlık yaptık. Hiç hoş olmadı bu Zişan" dedi sinirle.
Lorin'in bir yanı bahar bahçeyken diğer yanı hüzündü. Ne demeliydi bu durumda ?
"Aa biz zaten birbirimizi seviyorduk ama bir yanlış anlaşılma olmuş. Fırat beni seviyor, istiyor ablamı değil" mi diyecek ?
Başını eğmiş bir şekilde dururken kafasını kaldırmaya gücü yoktu. Ablasının delici bakışlarını üzerinde hissederken gözyaşlarına engel olamadı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sırma izin isteyip odadan dolu gözlerle çıkarken Devran yumruklarını sıktı. Saçma sapan bir durumunun tam ortasındaydılar.
Zişan Hanım Sırma'nın ağlayıp gitmesi ile kötü olurken "Besna ne diyorsunuz?" diye sordu.
Devran annesine bakarken olumsuzca salladı başını. Annesi varken konuşmak kendisine düşmezdi. Böyle düşünüyordu. O yüzden sadece başını olumsuzca sallamakla yetindi.
Besna Hanım sıkıntı ile nefes verirken kızına baktı.
"Lorin ne derse o" dedi el mahkum.
Lorin başını hızla kaldırırken annesi ile göz göze geldi. Anlayışla gülümsemesi içini ferahlatırken üzerinde dolaşan bakışları hissediyordu.
Serkan sadece bir kez bakmış, Fırat'a çok yakıştırmıştı. Ama annesi yüzünden isteme kötü geçiyordu.
Zişan Hanım, bakışlarını Lorin'e çevirirken kabul edeceğinden adı gibi emindi. Oğlu ile birbirlerini seviyorlardı. Bu yüzden içi rahattı.
Lorin, parmakları ile oynarken kararsızdı. Kabul ederse ablasıyla arası kötü bir şekilde bozulacaktı. Hem şimdiden herkes duymuştur Fırat'ın ablasını isteyeceğini. Kabul ederse milletin diline düşeceklerdi. Ablasının onurunu düşünmek zorundaydı. Kalbi heyecanla atarken aklı başka alemdeydi. Aklına gelen Fırat ile buruk bir şekilde gülümsedi. Sağ gözünden akan yaşı silerken iç çekti.
"Beni seviyor. Sadece bir yanlış anlaşılma . Ablamla arasında hiçbir şey yokmuş işte. Peki niye mutlu değilim ? Ona kötü sözler söyledim. Çok kırdım. Dinle dedi dinlemedim. Çok üzülmüştür şimdi"
İçinden geçen düşünceler ile kahrolurken deli gibi yanında olmak istiyordu. O güzel gülüşüne sığınmak istiyordu.
