Dudaklarından firar eden hıçkırığa engel olamazken yutkunamadı.
"Sen onca şeyi benim annem yüzünden mi yaşadın anne ? Damarlarımda sana eziyet eden kadının kanı var öyle mi ? E öleyim ben o zaman..."
Gökte kopan şimşek beraberinde yağmuru getirmişti. Genç kadının gözyaşları karışmıştı su damlalarına. Cihan'ın gidişi ile dizlerinin üzerine çökmüş sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı. Az önce işittikleri kafasında kurduğu tüm düzeni yerle bir etmişti. O böyle düşünmemişti ki...
Ölesiye nefret ediyordu Lorin'den ama nedeni belliydi.Annesinin çektiklerini öğrendikten sonra gelişmişti her şey. Ne yapmalıydı bilmiyordu. Ağabeyinin gözlerinde şefkat aradı hayal kırıklığı ile annesine döndü annesi bildiği kadına.
Besna Hanım " O gün her şeyi yanlış anladın Sırma. Ben de sen üzülme kendini bizden ayrı görme diye öz kızımdan geçtim. Nasıl bir hata yaptığımı şimdi anlıyorum. O gün gerçekleri sana anlatsaydım kızım bugün yanımda olurdu. Sen kızımın canını bile bile yaktın. Senin bir suçun yok hepsi benim hatam," diye konuşurken merdivenlere doğru yöneldi.
Kapının gıcırtısı ile tüm gözler oraya dönerken Yonca yüzündeki tebessüm ile girmişti konağa. Aldığı güzel haberden sonra yağmurun yağışına aldırmamış koşup gelmişti.
" Lorin çok iyi Besna Teyze. Konuştum ben az önce onunla. Sesi çok iyiydi."
Bu sefer mutluluktan ağlamaya başladı Besna Hanım. Nerde olduğunu az çok tahmin ediyordu. Bu yüzden nerede olduğunu sormadı Yonca'ya. Devran'ın vereceği tepkiden korkuyordu çünkü.
Devran, rahat bir nefes verdi.
" Nerde olduğunu söyledi mi peki?" diye sorduğunda Sırma'nın mutfağa doğru yürüdüğünü gördü. Kalbi cız etti adamın. Her ne olursa olsun öz kardeşinden ayırmamıştı onu. Aynı çatının altında bir büyümüşlerdi.
Yonca'nın sessizliği ile kaşlarını çattı.
" Bilipte susuyorsan kötü olur Yonca."
Devran'ın sert sesi ile silkelenen Yonca " B-Bilmiyorum," diye konuştu.
" Ama olduğu yerde mutluymuş, güvendeymiş. Öfkesi geçsin gelir," diye eklerken Devran'ın ateş saçan gözlerine maruz kaldı.
" Ben zaten onu buraya getirmem ! Hem Lorin'in senden başka dostu yok ki ! Aklıma kötü kötü şeyler geliyor bak delireceğim söyle yerini."
Besna Hanım oğlunun sözleri ile nerde olduğunu onun da tahmin ettiğini anladı. Damarlarında deli bir öfke akıyordu Devran'ın.
" Daha ne kadar yağmurun altında kalacağız?"
Kısık sesle sorduğu sorunun Devran'ı daha çok sinirlendireceğini bilemezdi.
" Yürü Yonca arabaya bin.Beni Lorin'e götüreceksin," diyen genç adam yeri dövercesine sert attı adımlarını.
" Kızımın nerde olduğunu anladı. Onu orada bırakmaz. Biliyorum Fırat'ın yanında. Hadi Yonca git Devran ile. Yoksa rahat bırakmaz seni."
Besna Hanım'ın sözlerinin üzerine sıkıntı ile nefes verdi Yonca.
" Peki. "
...
Elindeki telefonu sehpanın üzerine bırakan genç adam yüzündeki tebessüme engel olamadı. Elindeki çay tepsisiyle içeri giren sevdiği kadın ile mutluluğunun katlandığını hissetti Fırat. Lorin'in artık hep yanında olacağı gerçeği harika bir histi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilemma (TÖRE)
Tiểu Thuyết ChungŞeyhanlı, Dağdelen ve Karasoy aşiretlerinin etrafında gerçekleşecek olaylar bir o yana bir bu yana savuracaktı onları. Aşkın ihtirasına kapılıp yapmayacakları şeyler yapacak olmadıkları kişiliklere bürüneceklerdi. Gözlerinin önüne inen perde kor olu...